"ABD 3 yıllık dönemi iyi kullanmalı"

İntegral Menkul Değerler Araştırma Departmanı Analisti Tuğba Özay'ın haftalık makro yorumu...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ABD tarafındaki parasal genişlemenin küresel piyasalarda başrol oynadığını gördüğümüz son günlerde, geçtiğimiz hafta ABD Temsilciler Meclisi'nin ülkenin borçlanma sınırını erteleyerek, 16,4 Trilyon Dolarlık borç tavanını, daha derin bütçe kesintilerini önlemek amacı ile 19 Mayıs'a kadar ertelediklerini gördük. Kabul edilen bu tasarı, ABD Hazine Bakanlığı'nın 3 aylık ertelemede gerçekleştirdiği borçlanmayı idare edebilmek için 19 Mayıs'a kadar borçlanma yetkisinin otomatik olarak artmasını öngörüyor.

Diğer yandan, geçtiğimiz hafta FED Başkanı Bernanke, tahvil alımlarını sonlandırmadan önce istihdamda "kayda değer" kazançlar görmek istediğini dile getirdi. Ancak Bernanke'nin politika faizini sıfıra yakın tutması ve FED'in varlıklarını 2.97 Trilyon Dolar'a genişletmesine rağmen ABD'de işsizlik oranı yüzde 7,8 ve üzerinde seyretmeye devam etti. ABD'de yüzde 7,8'lerde seyreden işsizlik oranını aşağı çekmek ve ekonomiyi desteklemek için ucu açık Hazine ve mortgage tahvili alan FED'in bilançosu ise bu hafta ilk kez 3 Trilyon Dolar'ın üzerine çıktı.

Buna rağmen, ABD tarafındaki belirsizlikler devam ederken, Uluslararası Para Fonu IMF'nin 2013 ve 2014 yılındaki küresel ekonomik büyüme tahminlerini aşağı yönde yaptığını ancak ABD için önceki raporda açıklanan 2013 yılı büyüme tahmininin yüzde 2,1'den yüzde 2'ye çekildiğini, 2014 yılı büyüme tahmininin 2,9'dan yüzde 3'e yükselttiğini gördük. Bunlara ek olarak, IMF Başkanı Lagarde'nin, ABD için Mali Uçurum karşısında kazanılan 3 yıllık dönemin iyi kullanılması gerektiğini vurguladığını da gördük.

ABD tarafındaki bütçe kesintilerinin ön planda olduğunu gördüğümüz son günlerde, bu hafta açıklanacak olan ABD Tüketici Güveni, ADP Tarım Dışı İstihdam, FOMC Faiz Oranı Kararı, İşsizlik Başvuruları ve İşsizlik Oranı verileri önemli veriler olarak ön plana çıkmaktadır. Geçtiğimiz hafta açıklanan ABD birinci ve ikinci el konut satışları Aralık ayında beklenmedik bir düşüş göstererek beklentileri karşılayamazken, ABD işsizlik başvuruları 5 yılın düşüğünde açıklanmıştı.

"Avrupalı liderler reformlara hız kesmeden devam etmeli"

Geçtiğimiz hafta Euro Bölesi Maliye Bakanları 2013'teki ilk toplantılarında, başta kurtarma fonunun doğrudan bankalara aktarılması konusu olmak üzere, borç krizinin aşılmasına yönelik planlarının hayata geçirilmesine yönelik çalışmalara başladılar.

3 yıldır piyasaları altüst eden krizde en kötünün geride kaldığını ilan eden Maliye Bakanları, Avrupa İstikrar Mekanizması'nın hükümet kanalıyla kurtarılan bankalarda görevi devralmasının gerekip gerekmediği ve miras varlıkları ile ne yapacakları konusunda ortak bir karara varmaya çalışıyorlar.

Diğer yandan, Almanya Merkez Bankası Bundesbank'ın, Alman ekonomisinin toparlanma işaretleri gösterdiğini kaydetmesi Avrupa piyasalarında da pozitif algılanmıştı. Euro Bölgesi'nin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya'da, iş dünyası güveni Ocak ayında artışını üçüncü aya taşırken, yatırımcı güveni de Ocak ayında, son 2,5 yılın en yüksek seviyesinde açıklandı. Bu durum, Avrupa'nın en büyük ekonomisinin ivme kazanmış olabileceğini işaret ediyor.

Ancak Avrupa'nın hastalıklı ülkelerinden Yunanistan ve İspanya'da ise kriz hâlâ tam anlamıyla bitmiş görünmüyor. İspanya'nın işsizlik oranının 2012'nin dördüncü çeyreğinde de yeniden rekor kırması, Euro Bölgesi'nde krizin henüz sona ermemiş olduğunu gösteriyor. Geçtiğimiz hafta Uluslararası Para Fonu IMF, Euro Bölgesi'ndeki daralmaya İspanya'nın öncülük edeceğini, Almanya'nın büyümesinin ise yavaşlayacağını beklediğini açıklamıştı. Euro Bölgesi'nin 2013'te yüzde 0,2 daralacağını tahmin eden IMF Başkanı Lagarde, Avrupalı liderlerin reformlara hız kaybetmeden devam etmeleri gerektiği uyarısında bulunmuştu. Avrupa'da krizin tam anlamıyla bitmediğini gördüğümüz son günlerde, bu hafta açıklanacak olan Avrupa Tüketici Güveni, İşsizlik Oranı ve İmalat PMI verileri ile Almanya Perakende Satışlar, İşsizlik Oranı, TÜFE ve İmalat PMI verileri önemli veriler olarak ön plana çıkmaktadır.

Geçtiğimiz hafta açıklanan Almanya ÜFE ve İspanya İşsizlik Anketi verileri beklentileri karşılayamazken, Almanya ZEW Anketi-Ekonomik Güven, Satınalma Yöneticileri İmalat-Hizmet Endeksi, IFO verileri ile Avrupa ZEW Anketi-Ekonomik Güven, TÜFE, Satınalma Yöneticileri İmalat-Hizmet Endeksi beklentilerin üstünde açıklanmıştı.

"2013'de cari açıktaki azalma durabilir"

Türkiye piyasalarına baktığımızda, geçtiğimiz hafta Merkez Bankası'nın politika faizini değiştirmezken, koridorun alt ve üst bandını 25 baz puan düşürdüğünü gördük. Merkez Bankası, PPK'nın, sermaye girişlerinin hızlandığı mevcut konjonktürde kredilerin öngörülenden daha hızlı artmaya başladığına dikkat çekerek, finansal istikrara dair riskleri dengelemek amacıyla faiz oranlarının düşük tutulmasının yerinde bir karar olacağını açıklamıştı.

Diğer yandan, Moody's'ten yeni not artırımı beklentilerinin yoğunlaşması sonrası Moody's, Türkiye'ye yönelik bir not değişikliğinin söz konusu olmadığını ve pozisyonlarını koruduklarını, buna ek olarak da Türk bankacılık sisteminin görünümünün istikrarlı olduğunu açıklamıştı. Öte yandan Maliye Bakanı Şimşek, 2013'te Türkiye'de daha hızlı büyüme, daha güçlü bir bütçe performansı, düşmeye devam eden kamu borç stoğu ve enflasyon trendini aşağı tutuma çabasının olacağını, buna ek olarak da cari açıkta azalmanın durabileceğini ifade etmişti.

Geçtiğimiz hafta imalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı, Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre 2,3 puan azalarak, yüzde 72,4 olarak açıklanırken, hizmet sektörü güven endeksinin yüzde 2,1, perakende ticaret sektörü güven endeksinin yüzde 6,1 ve inşaat sektörü güven endeksinin yüzde 12,2 oranında arttığı açıklanmıştı.