"Tahvilde risk yok ödenemeyen sadece binde bir"

SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, özel sektör tahvil ihraçlarında vadesinde geri ödenemeyen ihraçların toplam tutarının sadece binde birini oluşturduğunu ve bunun da piyasada bir risk oluşturmadığını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR

Türk şirketleri için önemli bir finansman kaynağı olan ve son yıllarda ciddi oranda artan özel sektör tahvilleri ile ilgili son bir yıldır üst üste yaşanan tedirgin edici gelişmeler üzerine Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş, vadesinde geri ödenemeyen toplam 135 milyon TL’lik tahvil tutarının toplamın sadece binde birine denk geldiğini ve piyasada risk oluşturmadığını söyledi. Ertaş, konuya yönelik olumsuz hava oluşturulmasına tepki göstererek, bunun iyi niyetten uzak olduğuna da değindi. Son dönemde 4 borçlanma aracı ihraççısı ile ilgili sıkıntılar yaşandı. Bunlardan Egeli&Co birkaç gün gecikmeli olarak yükümlülüğünü yerine getirirken, Borsa kotundan çıkartılan GÇS Metal 35 milyon TL tutarındaki ihracın faiz ve anaparasını vadesinde ödeyemedi. 100 milyon TL tutarındaki ihracın vadesinde faizini ödeyemeyen Aynes Gıda’da ise tahvillerin anapara ödeme günü henüz gelmedi. Geçtiğimiz yıl tahvil ödemelerinde zorluk yaşayan ve şirket hakkında icra takibi başlatılan Akyürek Pazarlama ise bankalarla uzlaşma sağlayarak borçlarını yapılandırdı. 

4 yılda 750 milyar TL’lik ihraç

Konuya ilişkin görüşüne başvurduğumuz  Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş, 2012-2015 dönemini kapsayan 4 yıllık dönemde Kurul’un 750,4 milyar TL’lık borçlanma aracı ihracını onayladığını ve bunun çok büyük kısmının satışının tamamlandığını belirterek, “Henüz vadesi gelmemiş ihracın da vadesinde ödenemeyeceği varsayımı ile vadesinde ödenmeyen toplam 135 milyon TL’lik borçlanma aracı toplam tutarın yüzde 0,018’ine denk geliyor” diye konuştu. Son dört yılda vadesinde ödenmeyen tahvil faiz ve anapara tutarı toplam verilen izinlerin binde birleri gibi oldukça düşük bir oranda gerçekleştiğine dikkat çeken Ertaş, “Rakamlar özel sektör tahvil piyasasının son derece başarılı bir gelişim gösterdiği binde birler oranında vadesinde geri ödenmeyen tutarın piyasalar açısından bir risk oluşturmayacağını gösteriyor. Bazı kişilerin olumsuz bir hava oluşturarak tüm tahvil ihraçlarını engellemeye çalışmaları ya da riskli göstermelerini anlamakta zorluk çekiyoruz ve iyi niyetten uzak bir değerlendirme olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu. 2015 yılında yurt içinde ihraç edilmek üzere 147 milyar TL ve yurt dışında ihraç edilmek üzere 94 milyar TL olmak üzere toplam yaklaşık 241 milyar TL tutarında ihraç limiti verildi. 2015 yılında verilen ihraç limitleri dâhilinde yıl sonu itibariyle toplam 65,4 milyar TL tutarında borçlanma aracı ihracı tamamlandı. 

Oranlar kabul edilebilir limitte

“Tahvil ihraçlarının olduğu tüm piyasalarda bu tür olumsuzluklarla karşılaşmak, bir başka ifade ile geri ödeme riskini sıfırlamak mümkün değil” diyen Başkan’a göre, önemli olan oranları minimize etmek. Ertaş, İspanya’da banka kredilerinde vadesinde geri ödenmeyen kredi tutarının yüzde 10,2; ülkemizde yüzde 3 civarında olduğu dikkate alındığında, tahvil piyasasındaki oranların kabul edilebilir limitler içinde olduğunu düşünüyor. Ertaş, yine de uyarıda bulunmayı ihmal etmiyor: “Herkesin sağduyulu olması, yaşanan süreçlerden dersler çıkarması ve bu piyasanın sağlıklı gelişimine destek vermesi gerektiğini düşünüyoruz.” 

Yatırımcının bilgilendirilmesinde aykırılık varsa yaptırım uygularız​

SPK’nın yatırımcıların zamanında tam ve doğru aydınlatılıp aydınlatılmadığı, kamuya açıklanması gereken bilgilerin açıklanıp açıklanmadığı kapsamında konuyu değerlendirdiğini ve aykırılık tespit etmesi halinde gerekli yaptırımları uygulayacağını dile getiren Ertaş, “Olaylar henüz vuku bulmadan SPK borçlanma araçlarına ilişkin düzenlemelerinde değişiklik öngören 2 adet tebliğ değişikliği taslağını 27 Kasım 2015 tarihinde web sitesinde yayınlamış ve ilgili kurumlardan görüş talep etmiştir. Yakın bir tarihte yeni düzenlemeler yürürlüğe girecek önleyici ve erken uyarı sistemlerini devreye alacak kamuyu aydınlatma da yeni kurallar devreye girecektir.”

Bazı tedbirler üzerinde çalışıyoruz

Sermaye piyasası araçlarına ilişkin yatırım kararlarının, ihraççılarca açıklanan ve yatırımcılara sunulan bilgiler üzerinden yatırımcılarca verildiğini hatırlatan Ertaş, “Borçlanma aracı tebliğinde bu kapsamda derecelendirme mekanizması da dâhil olmak üzere bazı tedbirler üzerinde çalışmaktayız. Tebliğ değişikliğine piyasadan gelen görüşleri de dikkate alarak kısa süre içerisinde son şeklini vereceğiz. Yapılacak değişikliklerde hem borçlanma aracı piyasasının gelişiminin sürdürülebilirliği hem de yatırımcıların azami oranda korunması en önemli önceliklerimiz olacaktır” diye konuştu. 

Halka arzlardaki azalma geçici bir dönem

Başkan Ertaş’a göre, son yıllarda hemen her ülkede halka açılan şirket sayısında bir azalma yaşansa da bu geçici bir dönem. Ertaş, küresel piyasalarda başlayan likidite hacminde kontrollü azalışlar ve faiz oranlarında tedrici artışların önümüzdeki aylarda halka arzları yeniden gündeme getireceğini ve öz kaynakla finansmanın daha cazip hale geleceğini düşünüyor. Ertaş, konuya yönelik şunları söylüyor: “Halka arz mevzuatımızı Avrupa Birliği mevzuatı ile uyumlaştırarak çağdaş ve uluslar arası normlarda bir hukuki alt yapı oluşturduk. Bunun meyvelerini de 2016 yılının başında aldık. Bu arada  şirketlerin nakit sermaye artırımı suretiyle gerçekleştirecekleri sermaye artırımları üzerinden hesaplanacak alternatif bir özkaynak maliyetini vergi matrahlarından indirebilme imkânı getirilerek, borç ve özkaynak finansmanı arasındaki vergisel eşitsizlik giderildi. Şirketlerin borç yerine özkaynak kullanımını özendiren bu düzenlemenin hem firmalarımızın mali yapısını güçlendirmesi hem de önümüzdeki dönemdeki halka arzlara pozitif yansımasını bekliyoruz. Bu yıl içinde halka açılmayı planlayan şirketlerin geçen seneden daha fazla olacağını tahmin ediyoruz.”

Ceza veren değil teşvik eden kurum olmak istiyoruz

“Sermaye Piyasası Kurulu olarak ceza ve korkutmayla piyasayı şekillendirme gibi bir amacımız hiçbir zaman olmamıştır” diyen Başkan Ertaş, sistemin işleyişi açısından doğan aksaklıkları gidermede diyalog kanallarını her zaman açık tuttuklarını ve tutmaya devam edeceklerini söyledi. Ertaş, “Kurulumuzun sermaye piyasalarında hem düzenleme hem de denetleme fonksiyonu bulunmakta olup, piyasa aktörlerinin Kurul düzenlemelerine uygun hareket etmesini beklemekteyiz. Halka açık şirketlerin faaliyetlerini mevzuata uygun olarak sürdürmesi gerekmekte olup, bu hususta zaman zaman eksiklik gördüğümüz konularda yapıcı düzeltmeler yapmak durumunda kalmaktayız. Tüm aktörler kendilerine çizilen hukuk çerçevesinde işlem yaparsa biz de ceza veren değil, teşvik eden bir kurum olmayı arzu ediyoruz.

Yatırımcı boş hayallere kapılıp sonradan pişman olacağı hamlelerde bulunmasın

SPK, foreks ile ilgili yaptığı düzenleme ile aracı kurumlar tarafından kaldıraçlı işlemler için genel müşterilere hesap açılışından önce aracı kurum nezdinde deneme hesabı üzerinden işlem yaptırılması zorunlu tutuldu. Foreks piyasasındaki düzenlemeler ile ilgili konuştuğumuz Ertaş’a, demo platformu kullanma zorunluluğunun yatırımcı çekmede sıkıntı yarattığına ilişkin sektördeki sıkıntıları ilettik. Ertaş konuya yönelik şunları söyledi: “Öncelikle İngilizcedeki şu tabiri çok sevdiğimi belirtmek isterim. ‘Practice makes perfect’ yani denemek, pratik yapmak mükemmelleştirir. Nasıl bir sporcu sürekli antrenman yaparak, bir müzisyen eseri yüzlerce kez prova ederek en iyi performansına ulaşıyorsa, yatırımcı da kendi performansını büyük bedeller ödemeden, telafisi mümkün olmayan zararlara katlanmadan görebilmelidir. Biz de istedik ki yatırımcı kendini bir tartsın. Büyük vaatlere boş hayallere kapılıp sonradan pişman olacağı hamlelerde bulunmasın. Kısaca yatırımcıyı korumak istedik”

Bina ruhsatı için başvuru aşamasındayız

İstanbul’un faaliyetleri açısından her zaman çok önemli olduğunu kaydeden Vahdettin Ertaş, İstanbul’a taşınmalarıyla ilgili şunları söyledi: “Gerek fiziksel mekân olarak, gerekse işgücü olarak her zaman İstanbul’da yer aldık. Şirketlere ve yatırım kuruluşlarına hizmet veren tüm birimlerimizi son dönemde İstanbul’da oluşturduk. İnsan kaynağımızın önemli bir kısmını İstanbul’a transfer etmeye başladık. Personelimize de gerekli bilgilendirmeleri yaptık. Kısaca çalışmalar devam ediyor. İFM’de yer almakta olan SPK yerleşkesi için TOKİ tarafından ihale yapılmış proje çalışmaları tamamlanarak bina ruhsatı için başvuru aşamasına gelinmiştir. Bugünlerde o işlemleri de tamamlamaya çalışıyoruz. Binamız tamamlanınca Ankara ve İstanbul’daki tüm birimlerimizi İstanbul Finans Merkezi yerleşkesinde toplamayı planlıyoruz.”