"Türkler için konut kredisi son çare"
Cushman Wakefield Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur, alınan konut fiyatının yüzde 75'ine kadar banka kredisi kullanılabilmesine karşın bunun gerçekleşme oranının yüzde 50'nin altında kaldığını belirtti.
ANKARA - Cushman Wakefield Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur, Türkiye'de alınan konut fiyatının yüzde 75'ine kadar banka kredisi kullanılabilmesine karşın bunun gerçekleşme oranının yüzde 50'nin altında kaldığını belirterek, "Türk halkı, konut alımında öz kaynaklarına, aile servetine, düğünde takılan altınlarına varıncaya kadar tüm imkanlarını seferber ediyor. Babadan, deden kalma bağ bahçe varsa onu satıyor, ancak son noktada banka kredisine başvuruyor" dedi.
Sur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yalnızca konut açısından bakıldığında bile gelecek 20 senenin, Türkiye'de gayrimenkul sektörünün altın yılları olacağını söyledi.
Türkiye'de gayrimenkul fiyatlarının halen gelişmiş batı piyasalarına oranla düşük olduğuna işaret eden Sur, "Ancak bu bir günde kapanacak fark değil büyümeye paralel olarak Türkiye ekonomisi cazibe, çekim merkezi olana kadar sürecek. Özellikle dış yatırımcının ilgi odağı haline döndüğünde göreceğiz ki rakamlar daha da yukarı doğru gidecek" diye konuştu.
Faiz oranında psikolojik sınırın 1,2 olabileceğini anlatan Sur, "1,2'ye kadar çok fazla sıkıntı olacağını zannetmiyorum. 1,2'den sonra da aylık bazda faiz oranları Mortgage veya konut sektörü açısından çok büyük risk doğurmaz. Ancak insanlar 'Acaba ne oluyor, ekonomide duraklama mı başlıyor' ya da 'Kriz kapıyı mı çalıyor' noktasında tedirgin olacağından belki bir miktar etkilenebilirler" dedi.
Türkiye'de kredi değer oranının yüzde 75'e kadar serbest olduğunu vurgulayan Sur, şunları kaydetti:
"Yani aldığınız bina ya da konut fiyatının yüzde 75'ine kadar bankalardan kredi kullanabiliyorsunuz. Ancak bunun gerçekleşme oranı yüzde 50'nin altında. Türk halkı, konut alımında, Mortgage, konut kredisi kullanımından çok öz kaynaklarına, aile kaynaklarına, sosyokültürel bağlardan dolayı aile servetine, düğünde takılan altınlarına varıncaya kadar tüm imkanlarını seferber ediyor. Ya da babadan, deden kalma bağ bahçe varsa onu satıyor, son noktada ancak banka kredisine başvuruyor. Türkiye'de böyle bir seyir var.
Dolayısıyla Mortgage kredi faiz oranlarının yükselmesi belli bant aralığında kaldığı sürece çok kritik bir eşik değil. Hatta üzerine çıksa da bir zamanlar yüzde 3, 2.5, 2, 1.80'lerin yaşandığı bir ülkede hala çok etkili değil. Bunun dışında zaten Mortgage bizim konut alıcımızın, özellikle ilk evini alanların öncelikli kavramı, tercihi değil."