S&P: Bankaları daha rekabetçi ortam bekliyor

Türk bankalarını 2015 ve sonrasında daha rekabetçi bir ortam beklediğini, haziran ayındaki seçimlerinse Türk bankalar için risk yaratmadığını bildirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's, (S&P) Türk bankalarının daha fazla düzenleme ve rekabet ile karşı karşıya olduğu değerlendirmesinde bulundu.

S&P'nin Türk bankacılık sektörünü değerlendirdiği "Türk Bankacılık Sektörü" raporunda, tüketici kredileri ve kredi kartlarını hedef alan düzenlemelerin, kredilerdeki hızlı büyümeyi yavaşlattığı belirtildi.

Raporda, kredilerdeki büyümenin bu yıl yüzde 15'e kadar yavaşlayabileceği ve Türkiye'de göreceli olarak yüksek seyreden enflasyon dikkate alındığında, bu oranın diğer gelişmekte olan ülkelerle kıyaslanabilir olduğu belirtildi.

Bankaları daha rekabetçi bir ortam bekliyor

Standard & Poor's Türk Bankacılık Sistemi ve Bankalarından Sorumlu Kredi Derecelendirme Analisti Göksenin Karagöz, bu sınırlamaların bankaların faiz marjı, komisyon geliri ve dolayısıyla karlılığında aşağı yönlü baskı yarattığına değinerek, "BDDK'nın iki mesajı gayet açık… Teminatsız bireysel kredilere dayalı hızlı büyüme istemiyoruz ve de tüketici hakları daha fazla gözetilecek. Dolayısıyla, Türk bankalarını 2015 ve sonrasında mevcut aktif kompozisyonlarının ve de büyüme stratejilerinin gözden geçirileceği daha rekabetçi bir ortam bekliyor" dedi.

Kedi büyümesindeki yavaşlama aktif kalitesi açısından olumlu

Raporda, BDDK'nın geçen yıl aldığı tedbirlere örnek olarak, kredi kartları ve tüketici kredilerinin vadelerine getirilen sınırlama, daha uzun vadeli kredi kartı ve tüketici kredilerine daha fazla sermaye ayrılması zorunluluğu (2014 öncesi), tüketici kredilerinden alınan ücretlere getirilen sınırlama ve hesap işletim ücretlerine getirilen düzenleme gösterildi. Karagöz, kredi büyümesindeki yavaşlamayı aktif kalitesi açısından olumlu bulduklarını belirtti.

Raporda ayrıca, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) parasal genişleme programının, Fed'in ters yöndeki adımlarının olumsuz etkisini azaltabileceği, bunun da Türk bankalarının dış borçlarını yenilemesine olumlu katkıda bulunacağı ifade edildi. Ayrıca, düşük seyretmesi beklenen petrol fiyatlarının Türk Lirası'nın daha fazla değer kaybetmemesi halinde içeride daha düşük enflasyon ve politika faizi anlamına gelebileceği belirtildi.

Seçimler, Türk bankaları için özel bir risk faktörü barındırmıyor

Raporda, haziran ayındaki seçimlerin Türk bankaları için özel bir risk faktörü olarak görülmediği ifade edilirken, ancak Bank Asya'nın 2014 yılında yaşadığı zorluklar ve sonrasında 3 Şubat'ta alınan BDDK kararının, politik risklerin ya da onların piyasalar tarafından algılanma şeklinin finansal sisteme nasıl sıçrayabileceğini gösterdiği anımsatıldı.