Sektör analizi: Savunma sanayi

Işık FX Araştırma Uzmanı Melih Kopuz, savunma sanayisini ve şirketlerini analiz etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Savunma sanayisinin hiç kuşkusuz son dönemde büyüme gösteren sektörlerin başında geldiğini ifade eden Işık FX Araştırma Uzmanı Melih Kopuz, sektörün biraz daha devlet desteği ile ön plana çıktığını söyledi.

İşte Kopuz'un savunma sanayisini ve şirketlerini içeren analizinden önemli konu başlıkları:

Devletin bu bağlamda gerek proje kaynakları ve teşviklerle desteklenen harcamalara, gerekse ürün ve teknoloji çalışmaları üzerine sağlamış olduğu katkı, 2016 yılında 741 milyon dolar düzeyine ulaştı. 2012’de bu rakam 523 milyon dolar seviyesindeydi. 4 senelik periyot içerisinde oraya çıkan fark haliyle bizlere, verilen katkının gün be gün artış kaydettiğini ifade ediyor. Yine sektörün yurt içindeki ciro-sipariş bazındaki kalemlerinde ise liste son derece şişmiş durumda. 2016’daki savunma sanayisinin cirosu 6 milyar dolara ulaşırken, sektörün yıl içerisinde ortalama 12 milyar dolarlık bir sipariş aldığını gözlemlemiştik. 

Sektörün 2017 için ise daha da iyiye gittiğini görüyoruz. Geçmiş veriler hem günümüz hem de geleceğimiz için olumlu referanslar teşkil ediyor. Ayrıca Türkiye’nin savunma anlamında dışa bağlılığının azalıyor olması oldukça sevindirici bir gelişme. 2016’da 2 milyar dolarlık bir ihracat rakamı bizi karşılamışken en yakın vadedeki hedef 5 milyar dolar, 2021’e kadar ise 10 milyar dolarlık bir ihracat çıtasının koyulmuş olması, mevcut ivmenin de korunmasıyla sektörün daha iyiye gidebileceğini işaret ediyor.

Sektörün faaliyet alanlarını başlı başına ulaşım, güvenlik, haberleşme gibi kalemlerin oluşturuyor olması ülkeler için artık ciddi gereksinim haline dönüştüğünü/dönüşeceğini söyleyebiliriz. Son dönemde Türkiye tarafından bilgi teknolojileri ve savunma sistemi teknolojilerinin de yurt içinde geliştiriliyor olmasının da yatırımcılar için kısa vadeli yatırımdan ziyade daha çok uzun vadeli bir yatırım olarak değerlendirilebileceğini düşünüyorum. Tabii ki yatırım konusunda tercih yapılırken ilgili sektörün olumlu yanlarıyla beraber taşıdığı bir takım risklerde olabiliyor. O yüzden her zaman ince eleyip sık dokumakta fayda var. Aynı şey savunma sanayi için de geçerli. Belirttiğimiz gibi büyük yatırımlardan, yüksek rakamlardan bahsediyoruz. Dünya bazında ABD, Rusya, İngiltere, Almanya ve Fransa sektörün ipini göğüsleyen devletler. Piyasadaki ortalama payları ise 75’lik bir dilim. Hal böyle olunca bizde geriye kalan yüzde 25’lik bir dilimde mücadele etmek zorundayız. En son 2016’da açıklanan “Defence News” grubunun her yıl yayınladığı ve şirketlerin sadece savunma sanayii yıllık gelirlerine göre sıralandığı ilk 100 büyük şirketler içerisinde ülkemizi temsil eden ASELSAN’ın bir önceki yıla göre 4 basamak yükselerek listeyi 58. sırada tamamladığını, TUSAŞ’ın ise 6 basamak yukarıya tırmanarak 72.sıraya oturduğunu görüyoruz. Tablodaki başarının daimi olabilmesi için kalıcılığın sağlanabilmesi gerekiyor. Bunun için ise konuyla alakalı başlanan/başlanacak projelerin teknik kriterlerini, maliyet tablolarının ve projelerin bitiş sürelerinin birbirleriyle senkronize olup-olamayacağı konusu ciddi risk taşıyor.
Sektör içerisinde yer alan başlıca hisse senetlerine bakacak olursak;

ASELSAN

Aselsan şirket olarak savunma sanayisinin kuşkusuz en popüler olanlarından. Hissenin 2017 ilk çeyrekte açıkladığı bilanço ile piyasa beklentilerini aştığını görmüştük. Raporda, 2017 ilk çeyrekte geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla kâr anlamında artışın geldiği göze çarpıyor. Geçen yıl ilk çeyrekte 111.911 milyon TL kâr açıklayan şirket bu rakamı 2017 ilk çeyrekte 320.884 milyon TL’ye taşımış durumda. Aynı şekilde satış gelirlerine baktığımızda ise 2016 ilk çeyreğe göre yüzde 56.3 oranında artışın olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca şirketin hali hazırda, 150'den fazla A-Ge projesi yürüttüğünü ve hedef olarak teknolojide dışa bağımlılığı en aza indirmeye çalışan bir mantalitelerinin olduğunu hatırlatmakta yarar var. Nitekim hem bahsetmiş olduğum bilanço kalemlerde ortaya çıkan “yüksek performans” hem de şirketin ileriye dönük öngörüleri 2017 yıl sonuna da biraz daha umutla bakmamız sağlıyor. Teknik olarak, 2017 yıl sonuna kadar 21.50-2100 aralığın taban fiyat olarak takip edebiliriz. Yukarı fiyatlamalarda ise, 2017 ikinci çeyreğe kadar 25.00 hedefi gündemimizde olacaktır. Bu bölgenin üzerinde ise yıl sonuna kadar 25.72-26.00 aralığı gündeme gelebilir.

OTOKAR

Savunma sanayinde önemli bir yer edinen OTOKAR yön bulmakta zorlanıyor. Özellikle nisan ayının ortalarına doğru, bir süredir üzerinde çalıştıkları Türkiye'nin ilk Milli Ana Muharebe Tankı olan “Altay Tankı’nın” tüm testlerden başarı ile geçtiği ve bir sonraki aşamanın seri üretim kısmı olduğu duyurulmuştu. Fakat haziran ayında OTOKAR, tankın seri üretime alınması için verdiği teklifin Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından kabul edilmemesi bir anda şok etkisi yarattı. Nitekim hissede haberin ardından yüzde 10’un üzerinde değer kaybı yaşandığını gördük. Yatırımcı gözünden bakacak olursak, yeni alım fırsatlarının şimdilik tükendiğini düşünüyorum. Belirtmiş olduğum gibi şirketin güncel odağının “Altay Tankı” üzerine çevrildiğini görüyoruz. Ancak buradan gelebilecek olumsuz sonuç (OTOKAR’ın bahsi geçen ihaleyi alamaması) belki yeni bir alım fırsatı oluşturabilir. Bu bağlamda da hissede 100.00 seviyelerine kadar gevşeme görebiliriz. Geçtiğimiz sene yatırımcısına (1 senelik periyotta) ortalama yüzde 49 kâr bırakan hissenin 2017 yıl sonu için aynı performansı beklememiz zor görünüyor. 2017 ikinci çeyreğe kadar 112.00-113.00 aralığı, yıl sonu için ise maksimum 120.00 hedefine ulaşılabilir.

KATMERCİLER EKİPMAN

Hem araç üstü ekipman sektörüne, hem savunma sanayisine yönelik üretimler yapan Katmerciler Ekipman, adından sıklıkla söz ettiriyor. Şirket, 2017 ilk çeyrekte açıkladığı bilanço raporun net kar, bir önceki yıl aynı dönemine kıyasla aynı kalırken, çeyreksel bazda ciddi artış göstermişti. Yine ilk çeyrekte açıklanan 11 milyon TL’lik FVAÖK senenin aynı dönemine göre yüzde 67 yükseldiğini görmüştük. Hissede tıpkı OTOKAR’da olduğu gibi “Altay Tankı” seri üretim konusu gündemde. OTOKAR’ın Tankın seri üretimini alma konusunda Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nda çıkan ret kararı üzerine harekete geçen Katmerciler, OTOKAR ve Nurol Grubu’nun ortak olduğu FNSS şirketi ile birlikte bu yarışa ortak olmuş durumda. Bir sonraki ihale tarihi henüz belirtilmemiş olmakla beraber Katmerciler cephesi ihaleye girmek hazır ve talip olduklarını belirtmişlerdi. Hissede, Mayıs ayından bu yana takip ettiğimiz düşüş trendinin teknik olarak devam etmesi halinde ikinci çeyrek için 10.35-11.00 destek seviyeleri radarımızda olacak. Yukarı fiyatlamalarda, (ihalenin olası bir kazanılması) ise 14.00-14.15 yıl sonu hedefimiz gerçekleşebilir.

NETAŞ

Hisse, 2017 ilk çeyreğinde 800 bin TL net kar açıklamıştı. Geçen yılın aynı dönemine göre toparlanmanın olduğu aşikar. Geçen sene bu rakam 1.8 milyon TL zarar şeklindeydi. Fakat şirketin satıştan elde ettiği gelirler yüzde 18 ve FVAÖK’nın ise yüzde 56’lara kadar düşmüş olması kafalarda soru işareti bırakıyor. Satış gelirlerindeki düşüşü yine ilk çeyrek kamu projelerindeki sağlanan gelirlerdeki azalmaya bağlayabiliriz. Şirketin ilk çeyrekte tek sevindirici tarafını finansal giderlerdeki düşüş ile net kar açıklamış olmasını gösterebiliriz ama büyük resme baktığımızda zayıf bir ilk çeyreğin geçirildiği gerçeğini değiştirmiyor. Hisse özellikle, 31 mayıs günü kazandığı yüzde 13.50 değer ile dikkatleri üzerine çekmişti. Bu sert hareketlilik üzerine NETAŞ kamuoyuna yaptığı yazılı açıklamada, şirketin paylarında görülen fiyat ve miktar hareketlerine neden olabilecek kamuya açıklanmamış herhangi özel bir olay olmadığını ifade etmişti. Ayın ortalarında ise 15.64 zirvesini test eden hissenin aşağı yönlü bir ivme yakaladığını görüyoruz. Bu hareketin devam etmesiyle 12.50 ve 50 günlük üssel ortalamaya denk gelen 12.00 destekleri gündeme gelebilir. Yukarı da ise yıl sonu 15.00 hedefini korumaya devam edeceğiz. Genel itibariyle hissenin şuan için alım fırsatı oluşturmadığını, uzak durulması gerektiğini düşünüyorum.

TÜMOSAN

TÜMOSAN sektörde sürekli kendini yenileyen ve gelişime açık şirketlerden bir tanesi. Haziran ayında İstanbul Sanayi Odasının açıkladığı veriler doğrultusunda şirket 500 büyük sanayi şirketinin yer aldığı “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-” listesine 2016’da 259. sıradan girmeyi başardı. Bu başarıda kuşkusuz yüzde 100 yerli dizel motor kullanılarak üretilen 4x4 zırhlı araç Pusat’ın payının oldukça büyük olduğunu söyleyebiliriz. Gelin görelim ki bu sene ilk çeyrekte takip ettiğimiz rakamlar pek de iç açıcı değildi. Şirket ilk çeyrekte 10 milyon TL zarar açıklarken, geçtiğimiz yıl aynı dönemde tam tersi 10.2 milyon TL kar açıklanmıştı. Yine FVAÖK kalemine baktığımızda burada da piyasa beklentilerinin altında bir tablo bizler karşılıyor. Teknik olarak hissenin son dönemde yatay bir seyre büründüğünü görüyoruz. 7.85-7.65 aralığında mekik dokuyan hissenin çok fazla verimli bir ikinci çeyrek geçiremeyeceğini düşünüyorum. Yıl sonuna kadar 7.00 seviyelerinde kapanış görebiliriz. Yukarı fiyatlamalar için ise 8.00 seviyelerinin üzeri şuan için zor gözüküyor.