SPK: Yabancının ilgisi ciddi miktarda

Türkiye'ye ciddi miktarda yabancı yatırımcı ilgisi olduğunu söyleyen SPK Başkan Yardımcısı Oruç, bu ilgiyi sıcak tutmak için çalışmalar yürüttüklerini bildirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SPK ve Ernst & Young Fransa tarafından Merkezi Finans ve İhale Birimi işbirliğinde Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği'nin desteğiyle "Sermaye Piyasası Kurulu'nun Güçlendirilmesi Projesi" kapsamında seminer düzenlendi.

Seminerin açılış konuşmasını yapan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Bora Oruç, AB ile dünya standartlarında bir sermaye piyasası düzenlemesi yapabilmek için 2005 yılından itibaren çalışılmaya başlandığını söyledi.

Proje kapsamında yapılan çalışmaların 2009 yılında İstanbul Uluslararası Finans Projesi ile ilerletildiğini aktaran Oruç, Ticaret Kanunu ve SPK Kanunu'nun değiştirildiğini, sonrasında ikincil düzenlemeleri de hayata geçirdiklerini anlattı. Oruç, değişen piyasa ihtiyaçlarına cevap verebilmek için kendilerini her zaman sıcak tutmaları gerektiğini kaydederek, "Bunun için de AB ile bir işbirliği yaptık. İki yıl önce başlayan proje kapsamında denetim, muhasebe gibi kendimizi güçlendirmek istediğimiz alanlarda özellikle arkadaşlarımızı yetiştirmek için AB ile çalışmaya başladık." diye konuştu.

AB müktesebatı içinde sermaye piyasalarını ilgilendiren 11 farklı alan olduğuna değinen Oruç, uzmanları yabancı ülkelere de göndererek bu alanlarda yetiştirdiklerini, onların da Türkiye'ye dönüşte diğer uzmanları yetiştirdiğini söyledi.

Oruç, bugün gerçekleştirilen seminerde projenin detaylarına ilişkin katılımcıların bilgilendirildiğini belirterek, "Bunun sonucunda değişen sermaye piyasası mevzuatı ile yurt dışında global anlamda neler olduğunu ve bu değişimi Türkiye'ye en uygun şekilde nasıl adapte edeceğimizi gördük. Önümüzdeki dönemde de düzenleme çalışmalarımızı buna uygun şekilde hayata geçireceğiz” şeklinde konuştu.

“Türkiye'ye ciddi miktarda yabancı yatırımcı ilgisi var”

Proje sayesinde Türk sermaye piyasalarının AB kriterlerine uygun hale getirildiğini kaydeden Oruç, "Biliyorsunuz Borsa İstanbul'un yüzde 65'i yabancı yatırımcılara ait. Türkiye'ye ciddi miktarda yabancı yatırımcı ilgisi var. Bu ilgiyi yaratan şey düzgün hukuki alt yapı. Sermaye piyasası mevzuatı düzgün olmazsa böyle bir ilgi olmaz. Yatırımcıların ilgisini sıcak tutmak ve devamını sağlamak için bu çalışmaları sürdürüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Seminerin açılışında konuşma yapan Avrupa Birliği Bakanlığı Ekonomik ve Mali Politikalar Başkanı Sinan Ayhan da, iki yıl süren projenin içerik ve zamanlama olarak çok önemli olduğunu belirterek, son bir yıldır yaşanan küresel ve yerel olaylara rağmen Türkiye'nin 2016'yı yüzde 2,9'luk büyüme ile kapattığını söyledi. İlk çeyrekte büyüme oranının yüzde 5'e çıktığını dile getiren Ayhan, "Tüm olumsuzluklara rağmen bu büyüme oranları ekonomik açıdan sağlam, kurumsal ve yasal altyapının ne kadar önemli olduğunu gösterdi" dedi.

AB teknik yardımı ele alındı

Konferansın sabahki oturumunda, “SPK'nın Güçlendirilmesi İçin Yapılan Avrupa Birliği (AB) Teknik Yardımının Amacı ve Yapılan Faaliyetlerin Raporlanması”, “AB ve Türkiye Düzenleyici Çerçevelerini Tanımlama ve Bunlar Arasında Köprü Kurma”, “Şeffaf ve Adil Piyasaların Teşvik Edilmesi: İhraççılara Uygulanabilir Şeffaflık Yükümlülükleri ve Piyasa Bozucu Eylemlerin Önlenmesi”, “Yatırım Fonları ve Fon Yöneticilerinin Düzenlenmesi” ile “Piyasalar ve Piyasa Altyapılarının Düzenlenmesi” başlıkları ele alındı.

Konferansın öğleden sonraki oturumunda ise katılımcılar, “Sermaye Yeterliliği Yükümlülükleriyle Riskin Yönetilmesi ve Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Düzenlenmesi” ile “SPK’nın Stratejik Düzenleyici Amaçları” başlıkları altında görüşlerini aktardı.

Projede sona gelindi

Öte yandan 24 Ağustos 2015 tarihinde başlayan “Sermaye Piyasası Kurulu’nun Güçlendirilmesi Amacıyla Teknik Yardım” konulu Avrupa Birliği projesinde sona gelindi. Projede sermaye piyasası düzenleme ve denetim faaliyetlerine ilişkin olarak SPK'nın idari kapasitesinin, Avrupa Birliği ile uyumlu olarak geliştirilmesi hedefleri gerçekleştirildi. Projenin tarafları arasında Avrupa Birliği, Türkiye Cumhuriyeti ve SPK yer alıyor.