Tahvil piyasalarında büyük göç!

Fed'in likiditeyi frenleyeceği endişesiyle tahvil piyasalarından yaşanan çıkış geçen hafta ivme kazandı. 5 Haziran'da sona eren haftada yatırımcılar gelişen ülke hisse senedi ve tahvil fonlarından yaklaşık 7 milyar dolar çekti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Evrim KÜÇÜK

İSTANBUL - Yatırımcıların gelişmekte olan ülke varlıklarından panik içinde çıkıyor. Gelişmekte olan ülke tahvil piyasasında önceki hafta çıkışa yönelen sermaye geçtiğimiz hafta da bu yönde hareketini sürdürdü ve geçen hafta gelişen ülke piyasalarında son iki yılın en büyük para göçünü yaşandı. Analistlere göre piyasada sancılı bir düzeltme yaşanıyor ve bu trend devam edecek.

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) teşvikleri aşamalı olarak azaltarak piyasalardaki likiditeyi frenleyeceği endişesi ve ekonomik görünüme ilişkin kaygılarla gelişmekte olan ülke hisse senedi fonlarından ve tahvil piyasasından 2011'den bu yana en büyük kaçış başladı. 5 Haziran'da sona eren haftada yatırımcılar gelişen ülke hisse senedi ve tahvil fonlarından yaklaşık 7 milyar dolar çekti. Fed'in parasal genişleme programı kapsamında yarattığı ucuz para bolluğundan en büyük avantajı sağlayan gelişen ülke tahvil fonları, bu kez Fed'in teşvikleri azaltacağı korkusunu kurbanı oldu. Araştırma şirketi EPFR'nin yatırım bankalarının raporlarına dayanarak verdiği bilgiye göre bu fonlardan geçtiğimiz hafta içinde 1.5 milyar dolar çıktı. Böylelikle Ekim 2011'den bu yana bu piyasadan en büyük para çıkışı kaydedildi. Bu fonlar dahilinde döviz cinsinden tahvil fonları 984 milyon dolar kayıp verirken, yerel para birimi cinsinden fonlardan 343 milyon dolar çıkış meydana geldi. Böylelikle gelişmekte olan ülkelerin yere para cinsinden tahvillerinden Temmuz 2012'den bu yana ilk çıkış yaşandı.

Global tahvil piyasalarından çıkış ise 12.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Citigroup'un EPFR verisine dayandırdığı raporuna göre, 24 haftadır ilk kez küresel tahvil piyasasından çıkış oldu. Küresel tahvil piyasaları mayıs ayında son dokuz yılın en büyük kaybını verdi. 40 milyar dolarlık tahvili izleyen Bank of Merrill Lynch Küresel Tahvil Endeksi mayısta ortalama yüzde 1.5 geriledi.

ABD tahvil fonları, 20 yılı aşkın bir sürenin en kötü haftalık kaçışını yaşadı. Yatırımcı Amerikan sabit getirili menkul kıymetler ve hisse yatırım fonlarından 5 Haziran'da sona eren haftada 1.9 milyar dolarını çekti.
Hisse senedi fonlarından çıkış da ivme kazandı. Yatırımcılar gelişen ülke borsa fonlarından 5 milyar dolarını geri çekerken, gelişmiş ülkelerden çıkan para 1.2 milyar dolar olarak hesaplandı. 5 Haziran'da sone eren haftada Asya borsalarından 1.8 milyar dolar başka yatırım araçlarına yöneldi. Çin'den 834 milyon dolar dışarı çıkarken, birçok ülkede yatırım yapan Asya'daki bölgesel fonlar 499 milyon dolar kaybetti. Hong Kong'dan çıkan para ise 417 milyon dolar. Brezilya'dan çıkan para 530 milyon dolar olurken, Rusya'dan 360 milyon dolar çıktı.

MSCI Dünya Endeksi geçtiğimiz hafta yüzde 1.2 geriledi, MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi geçen haftanın son işlem gününde yüzde 0.4 kayıpla 981.23 puan ile 21 Kasım'dan bu yana en düşük seviyesine indi. Kayıplarının dördüncü haftasında olan endeks, Amerikan ekonomisinin toparlanmasıyla Fed'in parasal teşviklerini azaltabileceği endişesiyle bu hafta yüzde 2.8 düştü.

Tahvil piyasalarında işler kötüye gidebilir

Yılbaşından bu yana bakıldığında gelişen ülke varlıklarına giriş hala artıda görünse de (hisse fonları 18.7 milyar dolar ve borçlanma fonları 20.7 milyar dolar yukarıda), analistler söz konusu piyasalardan yaşanan sancılı çıkışın süreceği görüşünde. Western Asset Management gelişen ülkeler uzmanı Robert Abad, Financial Times gazetesine yaptığı açıklamada, "Bu piyasalarda devam eden çıkış buzdağının görünen yüzü. Fed'in teşvikleri yavaşlatma argümanını güçlendirecek veriler geldikçe satışlar sertleşecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Societe Generale de, küresel gelişmekte olan piyasalarda boğa eğiliminin sona erdiğini bildirdi. Fransız bankanın gelişmekte olan ülkeler stratejisi başkanı Benoit Anne, son birkaç haftadır tahvil piyasalarını stres altında olduğunu hatırlatarak, gelecek aylarda durumun kötüleşmesinden endişeli olduklarını belirtti.

Türkiye risk altında kalabilir

[PAGE]

 

Türkiye risk altında kalabilir

Anne, emergingmarket.org'da yer alan açıklamasında Türkiye, Macaristan, Rusya ve Meksika gibi kası bir süre öncesine kadar popüler yatırım destinasyonlarının, kaçış hızlanırsa risk altında kalabileceği uyarısı yaptı. Anne, birçok gelişmekte olan ülke parası için düşüş beklentisi içinde olduklarını ve bu ülkelerin tahvil piyasalarında risk alınmasını tavsiye etmediklerini de ekledi.

Reorient Financial Markets'dan Uwe Parpart, gelişen ülke borsalarında satışların süreceğini öngördü ve borsa ile tahvilin cazibesini kaybettiği bir ortamda yatırımcının nakitte kalmayı tercih edebileceğini söyledi. Insight Investment varlık yöneticisi Colm McDonagh, şu an tahvil piyasalarında yaşananları 'mini bir düzeltme' olarak niteledi ve önümüzdeki dönemde alım fırsatlarını artacağını söyledi. RBS stratejisti David Simmonds da, geçtiğimiz hafta piyasalarda yaşanları 'okyanusta bir damlaya' benzeterek, yerel tahvil piyasalarında stresin süreceği uyarısı yaptı. Simmonds, özellikle Avustralya Doları, Brezilya Reali, Hindistan Rupisi, Malezya Ringiti, Polonya Zlotisi Kore Wonu ve Meksika Pezosu'nun kırılgan olduğunu kaydetti.

Balon adayı beş piyasa

İsviçre merkezli UBS de tahvil ve gelişen ülke borsalarını balon oluşmaya aday piyasalar olarak gösterdi. Fed'in teşvikleri yavaşlatmasıyla ABD Hazine kağıtlarının ve gelişen ülke tahvillerinin risk altında kalacağına dikkat çeken UBS analistleri Stephano Deo ve Ramin Nakisa Endonezya, Filipinler, Tayland ve Meksika'yı çok pahalı ve aşırı likit olmaları nedeniyle risk altında gördüklerini ifade ettiler. UBS uzmanlarına göre, ucuz paranın gittiği piyasalardan biri gayrimenkul ve Asya'nın gayrimenkul pazarı riskin en büyük olduğu bölge. UBS, Hong Kong ve Hindistan gayrimenkul piyasalarını patlamaya hazır balonlar olarak niteledi. Avustralya bankaları balon endişesinin olduğu bir diğer piyasa. Ülkenin konut pazarındaki düzeltme, fonlama sorunları, Fed'in çıkış stratejisinin etkilerine bağlı olarak ülkenin notunun düşürülmesi gibi faktörler UBS uzmanlarına göre balonun patlamasını tetikleyebilir.