TL, dolara karşı kendi bölgesindeki en ucuz para
Gelişen ülke paraları 2017’de dolar karşısında sağlam bir duruş sergilemeye çalıştı. Türk Lirası yılbaşından bu yana dolar karşısında yüzde 0.4 yükseldi. Ancak hesaplamalar TL’nin yine de dünyanın en ucuz para birimlerinden biri olduğunu ortaya koyuyor.
Evrim KÜÇÜK
Gelişmekte olan ülke paralarının ABD Merkez Bankası’nın (fed) faiz artışına devam etmesi ve bilançosunu bu yıl içinde daraltmaya başlamasıyla baskı altına girmesinden endişe ediliyor.
Gelişen ülke paraları 2017’de dolar karşısında sağlam bir duruş sergilemeye çalıştı. Birçoğu değer kazanırken, Türk Lirası yılbaşından bu yana dolar karşısında yüzde 0.4 prim yaptı. Ancak finans kuruluşların yaptığı değerlendirmeler, Türk Lirası’nın hala dünyanın en ucuz para birimlerinden biri olduğunu ortaya koyuyor. Bir başka deyişle TL’nin değeri olması gereken değerin çok altında kalıyor.
Alman finans kuruluşu Deutsche Bank’ın FX değerleme modeline göre dünyanın en pahalı parası Çin Yuanı iken, en ucuz ikinci parası Türk Lirası. Bankanın; satın alma gücü, davranışsal denge kuru ve temel denge kuru olmak üzere üç değerleme göstergesini gözönüne alarak hazırladığı tablo dünyanın en pahalı ve ucuz para birimlerini gösteriyor.
Bu üç ölçüte göre Deutsche Bank, aşırı değerlenmiş para birimleri olarak Çin Yuanı, İsviçre Frangı, Filipinler Pezosu ve Brezilya Reali’ni gösterirken, saat yönünde hareket eden bir sarmal şeklinde hazırlanan tablonun en ucuz paraları gösteren diğer ucunda ise Japon Yeni, Türk Lirası ve Meksika Pezosu yer alıyor. Çin Yuanı ocak ayından bu yana yüzde 2.0 yükselirken, İsviçre Frangı yüzde 4.4 değer kazandı. Aynı dönem içinde TL yüzde 0.4 yükseldi, Japon Yeni ise yüzde 5.4 değerlendi.
Nomura: TL, kendi bölgesinde en düşük değerli para
Nomura’nın araştırmasında da Türk Lirası’nın en ucuz gelişen piyasa paraları arasında olduğu belirtildi. Kuruluşun yayınladığı FX analizinde gelişmekte olan ülke paralarının önemli bir bölümünün, bu yıl yükseliş göstermelerine rağmen, değerinin düşük olduğu belirtiliyor. Nomura’nın 55 sayfalık araştırmasında Asya’daki para birimlerinin yüzde 2.2, Latin Amerika paralarının yüzde 5.6 ve Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika (EMEA) paralarının yüzde 4.2 düşük değerlendiği ifade ediliyor.
TL, kendi bölgesinde en düşük değerli para birimi olurken, Asya’da Malezya Ringiti, Latin Amerika’da ise Meksika Pezosu’nun en ucuz paralar olduğu kaydediliyor. Aşırı değerli paraların ise Güney Afrika Randı ile Hong Kong Doları olduğuna dikket çekiliyor. Nomura ayrıca parasal politikalar, emtia fiyatları, jeopolitik gelişmeler gibi faktörler gözönüne alındığında orta vadede Hindistan Rupisi, Çek Kronu ve Meksika Pezosu’nun diğer gelişen ülke paralarından daha iyi performans göstermesini bekliyor. Rus Rublesi, Brezilya Reali ve Çin Yuanı ise daha zayıf performans göstereceği tahmin edilen para birimleri.
Bir paranın olması gereken değerinin altında olması o ülkenin ihracatı için bir avantaj yaratırken, paranın değerlenmesi için manevra alanı olduğu anlamına da geliyor.
Fed faizi gelişen ülke paralarını teğet geçebilir
Fed’in geçtiğimiz haftaki toplantısında faiz oranlarını 25 baz puan artırarak yüzde 1.0- 1.25 aralığına çekmesi ve 4.5 trilyon dolarlık bilançosunu bu yıl daraltmaya başlayacağını net bir şekilde ortaya koyarak şahin bir tutum sergilemesi gelişen ülke paralarında gerilemeye yol açtı. Ancak bazı uzmanlar Fed’in parasal sıkılaştırmasının gelişen ülke paralarına artık sert bir darbe vurmasını beklemiyor. Fransız finans kuruluşu Societe Generale gelişen piyasa paralarının, Fed’in yaklaşan parasal sıkılaştırmasından rahatça ve sağ salim çıkabileceği değerlendirmesinde bulundu.
SocGen gelişen piyasalar Döviz stratejisi birim yöneticisi Jason Daw, “Fed’in yavaş ve istikrarlı yaklaşımının gelişen piyasa paralarının az etkilenmesini sağlayacağını belirterek, “Carry trade gelecek çeyrekte geçerli bir strateji olmayı sürdürecek” dedi. Daw, merkez bankaları genişlemeci politikaları yavaş ve metodlu olarak geri aldığı zaman paraların iyi performans gösterebileceğini söyledi. Analistlere göre gelişen ülkeler Fed’in faiz artışını şu nedenlerden dolayı rahat atlatabilir:
■ Fed, tüketime dayalı ABD ekonomisi toparlandığı için faiz artırıyor. Bu da ihracata dayalı gelişen ülke ekonomileri için olumlu.
■ Fed’in daha önceki parasal sıkılaştırma dönemlerinden farklı bir ortam hakim. Artık ABD’nin yanında Çin de ihracatçı gelişen ülkelerin en büyük alıcılarından.
■ 18 aydır süren sıkılaştırma sürecinde faiz oranları 75 baz puan yani ayda ortalama 4.2 baz puan arttı. Aynı dönemde MSCI Gelişen Ülkeler Endeksi yüzde 29.9 yani ayda ortalama yüzde 1.7 yükseliş gösterdi.