Türkiye'de kredi riski makul düzeyde
TBB, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında sermaye yeterlilik oranının tatmin edici seviyelerde olduğu ve kredi riskinin makul düzeyde seyrettiğini bildirdi.
Türk bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 14,6 olurken, faiz dışı gelirlerin toplam gelire oranı yüzde 25 seviyesinde şekillendi.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yayımlanan Finansal Sağlamlık Göstergeleri veri setini kullanarak Türkiye’de bankacılık sektörü ile diğer ülkelerin risk, gelir-gider ve karlılıklarını karşılaştırdı.
"Seçilmiş Göstergelerle Türkiye’de Bankacılık Sektörü ve Uluslararası Karşılaştırması" çalışmasına göre, sermaye yeterlilik rasyosu (SYR) Eylül 2015 itibariyle seçilen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında yüzde 12,9 ile yüzde 20 arasında değişirken, bu oran Türkiye’de yüzde 14,6 düzeyinde şekillendi.
Kredi riski makul düzeyde seyrederken, Türkiye bankacılık sektöründe takipteki alacakların toplam kredilere oranı çalışmada seçilen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin altında bulunuyor. Türkiye’de yüzde 2,8 seviyesinde bulunan bu oran gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çok geniş bir aralıkta dağılım gösteriyor.
Yabancı paranın bilanço içindeki payı
Yabancı para (YP) cinsi varlık ya da yükümlülüklerin bilanço içindeki payları Türkiye’de diğer gelişmekte olan ülkelerden daha yüksek oldu.
IMF verilerine göre toplam pasifler içinde YP kalemlerin (dövize endeksliler dahil) payı yüzde 54,5, krediler içinde YP kredilerin payı ise yüzde 31,7 düzeyinde gerçekleşti. Türkiye’de bankaların YP varlık ve yükümlülüklerinin toplam içindeki payları yüksek olmasına karşın, bankalar bilanço dışı işlemleriyle yabancı para net pozisyonunu düşük düzeyde tutuyor.
Vergi öncesi kar dikkate alındığında, Türkiye'de öz kaynak karlılığı benzer ülkelere göre daha düşük seviyede bulunurken, sektörün benzer makroekonomik yapıya sahip olduğu Brezilya ve Güney Afrika gibi diğer gelişmekte olan ülkelerin altında bir öz kaynak karlılığına sahip.
Bankacılık sektörlerindeki ciddi sıkıntılarla uğraşan Avrupa ülkelerindeki düşük öz kaynak karlılığı ortalamayı aşağı çekerken, Türkiye’de öz kaynak karlılığı Eylül 2015 itibarıyla IMF tarafından açıklanan verilere göre yüzde 13,3 düzeyinde gerçekleşti. Bu oran öz kaynak maliyetinin altında bulunuyor.
Faiz dışı gelirlerin toplam gelire oranı
Çalışmada, bankacılık sektörlerinin gelir ve gider büyüklüklerine ilişkin seçilen rasyolara göre Türkiye’de bankacılık sektörünün farklılaştığı en önemli husus olarak faiz dışı gelirlerin toplam gelirler içindeki payının çok düşük olması gösterildi.
Faiz dışı gelirlerin toplam gelirler içindeki payı gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda yüzde 35’in üzerinde, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 45’e yakın iken, Türkiye’de bu oran yüzde 25 düzeyinde bulunuyor.
Çalışmaya göre, faiz dışı harcamaların toplam gelire oranı da Türkiye’de daha düşük seviyede kalıyor, çünkü Türkiye’de personel harcamalarının payı seçilmiş diğer ülkelere göre daha düşük düzeyde bulunuyor.