Yapı Kredi PrivateBanking'den Seyir Defteri Projesi

Yapı Kredi PrivateBanking, "davranışsal finans" teorisini risk ölçüm analizlerinde kullandığı Seyir Defteri projesini hayata geçirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL -  Yapı Kredi PrivateBanking, "davranışsal finans" teorisini risk ölçüm analizlerinde kullandığı Seyir Defteri projesini hayata geçirdi. Seyir Defteri ile müşterilerin alışılmışın dışında sorulara verdikleri cevapların değerlendirilmesi sonucunda hizmet sunuluyor. 

Banka açıklamasına göre, Yapı Kredi PrivateBanking, finans sektöründe bir ilke daha imza atarak dünyada son dönemde kullanımı yaygınlaşan "davranışsal finans" teorisini Türkiye'de uygulamaya başladı. Seyir Defteri projesiyle hayata geçen uygulama kapsamında yatırımcılara "Sizce İstanbul mu, yoksa Jakarta mı daha kalabalık bir şehir?", "Yüzde 90 oranında yağ içermeyen bir ürünü mü, yoksa yüzde 10 oranında yağ içeren bir ürünü mü tercih edersiniz?" gibi sıra dışı sorular soruluyor. 

Koç Üniversitesi'nin akademik katkısı ve TÜBİTAK desteğiyle gerçekleştirilen Seyir Defteri projesi kapsamında yatırımcılara sorulan sorular da bu anlayışla hazırlandı. Müşterinin 18 sorudan oluşan Finansal Davranış Formu'na verdiği yanıtlar ve banka ile ilk temasa geçtiği an itibarıyla yaptığı tüm finansal tercihler harmanlanarak, finansal davranışlarının röntgeni çekiliyor ve bir "Müşteri Karnesi" oluşturuluyor. 

Finansal Davranış Formu, müşterilerin risk algısının yanı sıra kendine güvenini, tam olarak gerçekten ne istediğini, yatırımlardan beklediği kazancın gerçekliğini, toleransını ve duygularını ölçümlüyor. Bu formla her müşterinin kendine has ve özel eğilimlerinin analiz edilmesi, müşterinin bazen kendisinin bile ne istediğinden emin olmadığı zamanlarda doğru ve sağlıklı karar vermesi hedefleniyor. 

Seyir Defteri ile ilgili çalışmalarına büyük bir özveri ile uzun zaman önce başladıklarını belirten Yapı Kredi Özel Bankacılık Pazarlama ve Ürün Yönetimi Direktörü İmre Tüylü, şunları kaydetti: 

"Yapı Kredi olarak Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyroruz. Seyir Defteri'nin TÜBİTAK gibi değerli bir bilim kurumunun desteğini kazanmış olması, projemizi sektörde çok farklı ve prestijli bir yere taşıyor. Aynı zamanda Koç Üniversitesi'nin akademik katkısı da güç aldığımız diğer bir desteğimiz...Seyir Defteri ile hedefimiz, müşteri odaklı bankacılık anlayışımız çerçevesinde müşterilerimize daha özel ve çok daha verimli bir hizmet sunabilmek, onları kendilerinden bile daha iyi tanımak. Yapı Kredi PrivateBanking, müşterilerini kendi portföy yönetmeniyle birlikte daha güvenli hareket etmesini de sağlıyor." 

Tüylü, böylelikle Yapı Kredi PrivateBanking olarak müşteri odaklı yaklaşımları kapsamında müşterilerinin memnuniyetini daha yukarılara taşırken bir yandan da elde ettikleri karneyle kendi haritasını daha verimli çizmesini sağladıklarını ifade ederek, "Dünyada önemi kabul görmüş bu bilimsel çalışmayı Yapı Kredi PrivateBanking olarak Türkiye'ye ilk kez getirmenin ise ayrı bir gururunu yaşadığımızı belirtmek isteriz. İlklerin bankası olarak Türkiye finans sektöründe önemli bir ilke daha imza atmış olduk" dedi. 

Bu konularda ilginizi çekebilir