'Alçaklar yaptıklarının hesabını verecekler'

Yüksekova'da 3 askerin şehit edilmesini değerlendiren Başbakan Davutoğlu, "Bölge halkı bu örgüte karşı ciddi bir infial içindedir. Çözüm süreci kararlılığımız devam ediyor" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

KAYSERİ - Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yüksekova'da üç askerin şehit edilmesine ilişkin "Bütün bunlar, açık şekildeKobani olayları ve arkasını takip eden gelişmeler göz önüne alındığında, Türkiye'yi kaosa, kargaşaya sürüklemek isteyen iç ve dış çevreler ve odaklar tarafından nasıl planlar yapıldığının açık bir göstergesi" dedi.

Davutoğlu, Kayseri Büyükşehir Belediyesini ziyaretinin ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 Çeşitli açılışlar için geldikleri Kayseri'de, Yüksekova'dan gelen acı haberi büyük üzüntüyle öğrendiklerini dile getiren Davutoğlu, Yüksekova'da 3 askerin hunharca saldırıyla şehit edildiğini, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Hakkari Valisi Yakup Canbolat ile görüşerek taziyelerini ilettiğini, detaylı bilgi aldığını aktardı.

Şehit olan 3 askerin herhangi bir askeri görev icra etmek üzere değil, bazı ihtiyaçlarını karşılamak üzere Yüksekova merkeze gittiklerini belirten Davutoğlu, şu bilgileri verdi:

"Bütün güvenlik birimlerimiz Yüksekova'da ve çevredeki bütün yollarda yoğun bir arama faaliyeti sürdürüyor. Bu hunharca ve alçakça saldırıyı yapanların tespit etmek etmek için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Herhangi bir gelişme olduğunda bunu kamuoyuyla paylaşacağız. Bütün bunlar açık bir şekilde Kobani ve sonrasında takip eden gelişmeler gözönüne alındığında Türkiye'yi kaos ve kargaşaya sürüklemek isteyen iç ve dış bazı çevreler ve odaklar tarafından nasıl planlar yapıldığının açık bir göstergesi."

Bütün halkı yaşanan saldırı karşısında tek vücut olmaya, milli şuuru ve bilinci harekete geçirmeye davet eden Davutoğlu, "Sükunet içinde ancak aynı zaman özellikle bölgedeki kürt vatandaşlarımızın Bingöl'deki saldırıdan sonra bu saldırıda da esnafla doğrudan temas halindeyken yani halkla iç içeyken yapılan bu saldırılarla aslında hedef edilen sadece şerefli polislerimiz ve askerlerimiz değil. bölgenin huzuru, Bingöl'ün ya da Yüksekova'nın oradaki vatandaşlarımızla kader birliği yapan güvenlik görevlilerimizin şehit edilmesidir" dedi.

Davutoğlu, Yüksekova ve bütün bölge halkının hainlere en açık ve net cevabı vereceğinden emin olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bugünler herkes için bir sınavdır. Biz her zaman milli birliğimizi korumak, vatandaşlarımız arasındaki huzur ve sükunu temin etmek ve ülkede asayişi sağlamak için ne gerekiyorsa bütün tedbirleri alacağız. Suçluları ortaya çıkarabilmek ve adalete teslim etmek için de biran önce Genelkurmay Başkanımıza, İçişleri Bakanımıza ve Hakkari Valimize gerekli talimatları verdim. Her türlü çaba gösterilecek, bu katiller, bu alçaklar yaptıklarının hesabını verecekler. Bunun bir kez daha teyit etmek isterim. Kimse halkımızın ve devletimizin bu saldırılar karşısında herhangi bir şekilde tereddüt göstereceğini düşünmemelidir."

"Bu samimiyet sınavından herkes geçecek"

Bir gazetecinin "Çözüm sürecinde bundan sonraki sürece ilişkin yol haritası ne zaman açıklanacak? Son dönemde Öcalan'ın sekreterya talebi olduğu ifade ediliyor. Böyle bir sekreterya kurulması talebi hükümetin gündeminde var mı?" sorusunu yanıtlayan Davutoğlu, çözüm sürecinin kendileri için asırlarca bir arada yaşamış halkın değişik kesimleri arasındaki barışı ihdas etme ve milli birliği tesis etme süreci olduğunu söyledi.

"Herhangi bir şekilde teröre, bu tür saldırganlara, bu vahşilere, bu eşkiyalara taviz verme süreci değildir" diyen Davutoğlu, tek muhataplarının terör örgütü değil, bölgede yaşayan halk, halkı temsil eden her kesim olduğunu, halkın orada tek bir parti ve grup tarafından temsil edilmediğini ifade etti.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Son olaylar da gösterdi ki aslında bölge halkı bu örgüte karşı çok ciddi bir infial içindedir. Bu örgütün sadece Türkiye'nin değil, bölgede yaşayan barışsever vatandaşlarımız için de tehdit olduğunu fark etmektedirler. Dolayısıyla çözüm sürecindeki kararlılığımız devam eder. Biz, asırlarca bir arada yaşamış olan vatandaşlarımız arasında bu güçlü bağı tesis edecek her türlü adımı atarız ama bu alçakça cinayetleri yapanları da takip eder veya onlarla ilgili olarak da hukuk devletinin gerektirdiği her türlü tedbiri alır, her türlü çabayı da gerçekleştiririz."

Bugünkü saldırıda yüzlerinin maskelenmiş olmasının da maskenin öyle bazı siyasilerin ifade ettiği gibi basit bir araç değil, suç işlemeye dönük, cinayet işlemeye dönük bir araç, çaba olduğunu açık bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

"En kısa zamanda iç güvenlik ile ilgili reform ve gerekli tedbirler paketi geçecek, yasalaşacak ve her türlü tedbir alınarak ülkemizin huzuru korunacak. Hiçbir hükümet yetkilimizden, başta benden, İmralı'da herhangi bir sekretarya kurulacağına dair bir ifade söz konusu olmamıştır. Hiç kimseye verilmiş bir sözümüz de yok. O anlamda her zaman vurguladık, açık ve net tekrar vurguluyorum, kamu düzeni sağlanmadan hiçbir talep, hiçbir görüşme bu anlamda yapılamaz. Kamu düzeni sağlanacak, bu hunharca saldırılar sona erdirilecek. Bu konuda bütün ilgili tarafları net tavır almaya çağırıyoruz. Hiçbir şekilde bu tarz bir talep bizim tarafımızdan kabul görmüş de değildir, bizim tarafımızdan böyle bir çalışma da söz konusu değildir. Kimse Hükümetimizle görüşmeden ya da Hükümetimizin kararını net ve açık şekilde görmeden kamuoyuna bu şekilde açıklamalar yapmamalıdır. Zaten bu samimiyet sınavından geçmedikçe de kimse barış ve demokrasi yanlısı olduğunu, çözüm yanlısı olduğunu iddia edemez. Bu samimiyet sınavından herkes geçecek, kim barış istiyorsa, çözüm istiyorsa görüşülür ama kim Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve milletimize dönük, en çok da bölge halkına dönük ki bu şehit edilen kardeşlerimizden biri de Bingöl'den. Şimdi bölge halkını da katleden bu alçaklara karşı ortak bir tavır almadan, kamu düzeni sağlanmadan kimsenin bir kendince hüküm vermesine kamuoyumuzun itibar etmemesi gerekir."