'Ben oyuncularımın babası değilim'
Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic, siyah-beyazlı kulübün bir kulüpten daha fazlası olduğunu söyledi. Bilic, oyuncularının gece hayatlarıyla ilgili soruya ise ben oyuncularımın babası değilim cevabını verdi
İSTANBUL - BJK TV'de canlı yayın konuğu olan Slaven Bilic, yöneltilen soruları yanıtlarken, Beşiktaş Kulübü'nün çok farklı bir yapısı olduğuna değindi.
Göreve başlamadan önce de nasıl bir kulübe geldiğini bildiğini aktaran Hırvat teknik adam, "Bir kulüpten daha fazlasını ifade eden bir yere geldiğimi biliyordum. Taraftarların kulübü içinde yaşadığı, hayatını kulübüyle eşitlediği yerleri nadiren bulabilirsiniz. Beşiktaş işte böyle kült bir kulüp. Görev yaparak bu ayrıcalığı yaşamak, benim için sürekleyici bir güç, büyük bir onur. Böyle bir yerin parçası olmak da kesinlikle harika bir his" dedi.
"Pes etmeden mücadelemize devam edeceğiz"
Lig sıralamasında ilk iki sırada olmadıklarını ancak zirveye yakın bir konumda bulunduklarını dile getiren Bilic, "Oyuncu grubumuzla, layıkıyla bir mücadele verebilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Tabii ki uzun vadeli planlar da yapıyoruz ama bunu yaparken çıktığımız her maçı kazanmanın yollarını arıyoruz. Taraftarımızın desteğine çok ihtiyacımız var. Ligde zirveye yakın bir konumdayız. Taraftarımızın vereceği destekle, yakalayacağımız fırsatları daha akıllıca değerlendirerek, zirveye oynama konusunda çok büyük şansımız var. Herkes emin olsun ki asla havlu atmayacağız ve pes etmeyeceğiz. Bizim karakterimiz böyle. Asla pes etmeden mücadelemize devam edeceğiz" diye konuştu.
Oyuncuların gece hayatı
Slaven Bilic, başta Manuel Fernandes olmak üzere bazı oyuncuların gece hayatı olması ve eğlence mekanlarında sık görülmeleriyle ilgili bir soru üzerine, şu cevabı verdi:
"Yaşadığımız şehirde çok imkan ve olanak var. İnsanlara cazip fırsatlar sunuyor. Eğer bunun esiri olursanız, günün birinde sizi yiyip bitirebilir. Oyuncular da burada yaşıyor. Genç ve popüler insanlar. Bu kentin imkanlarına kapılıp gitmeleri, onlar için tehlikeli olabilir. Oyuncuların özel hayatlarıyla mutlaka ilgileniyorum ama ben onların babaları da değilim. Onlarla ilgilenmek mesleğimin bir parçası. Ters bir şey olduğunu hissedersem, gerekeni yaparım. Fernandes'in özel yaşantısıyla ilgili gelmeden önce de çok şey duydum. Geldikten sonra ise devam ettiğini gördüm. Ama onunla sık sık görüşüyorum. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki antrenmanlarda yüzde 100'ünü veren, bizim için çok önemli bir oyuncu. Lider oyuncularımızdan biri. Ben teknik direktörleri olarak gece çıkıp, futbolcuların uyuyup uyumadıklarını takip edemem. Bu doğru bir şey olmaz. Bu mesele 40-50 yıl önce de böyleydi. Futbolcular genç insanlar ve çıkıp eğlenmek istiyorlar. Önemli olan, oyuncunun bunu hangi sıklıkta ve zamanlamayla yaptığıdır. Güvence verebilirim ki, takımda ne organizasyonla ilgili, ne de disiplinle ilgili aksayan veya sekteye uğrayan bir nokta yok."
Portekizli oyuncular Fernandes ve Almeida'nın sözleşmelerinin uzatılması konusuna değinen Hırvat teknik adam, bu konuyla ilgili kendisinin de zaman zaman oyuncularla görüştüğünü kaydederek, "Yönetimimizle birlikte durumlarının çözüme kavuşması için elimizden geleni yapıyoruz. İkisi de çok önemli oyuncular. Bahsedilen bu durum nedeniyle motivasyonlarında zerre kadar düşme olmadı, aksine ellerinden gelenin en iyisini yaparak çalışmaya devam ediyorlar. Yönetim, sözleşmelerinin uzatılması için görüşüyor, onlar da takıma katkı vermeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
"Yabancı sınırlaması Türkiye için iyi ve yeterli"
Türkiye'deki yabancı sınırlaması konusunda olumlu ifadeler kullanan siyah-beyazlı çalıştırıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konu hep tartışılan bir mesele. Tamamen denge meselesi. Olumlu ve olumsuz tarafları var. Yabancı oyuncuların varlığı, yerliler için avantaj. Muhammed Demirci gibi genç bir oyuncu için yabancı futbolcularla antrenman yapmak, gelişim açısından harika bir şey. Burada bütün mesele, Türk oyuncuların yabancı oyuncularla birlikte süre alıp, oynama şansı bulabilmeleri. Birlikte çalışmak, gelişimlerine katkı sağlayan bir unsur. Güçlü bir lig oluşturmak, izlenesi bir lig oluşturmak istiyorsanız, kesinlikle yabancı oyunculara yatırım yapmak zorundasınız. Mevcut yabancı sınırlaması, Türkiye için gayet iyi ve yeterli. Yabancı futbolcuların sadece para için geldikleri düşüncesine ise katılmıyorum. O zaman aynısını Türk oyuncular için de söyleyebilirsiniz. Kimse futbola para kazanmak için başlamaz. Her çocuk hayal ettiği takımda ve milli takımda oynamak için, Dünya Kupası finalinde gol atmak için futbolcu olmak ister. Kafasında banka hesabındaki paranın önemi yoktur. Yeteneğiniz ne olursa olsun, bu işe tutku duymaksızın, sadece para kazanma hissiyle üst düzey elit bir sporcu olamazsınız."
"Yabancı oyuncu alacaksak, takıma seviye atlatmalı"
Ara transfer döneminde takıma takviye yapılıp yapılmayacağı konusuna değinen Bilic, akıllarına yatan bir fırsat çıkması durumunda bu seçeneği değerlendirebileceklerini söyledi.
Sezon başında, ellerindeki bütçe doğrultusunda iyi iş çıkardıklarını anlatan Hırvat çalıştırıcı, "Ara transfer dönemi için de halihazırda aktif durumdayız. Gerekli araştırmaları yapıyoruz. Çeşitli kriterlerimiz var. Aklımıza yatan durumlar olursa, fırsatları değerlendireceğiz. İsteklerimizle örtüşürse, ara transferde bazı hamleler yapabiliriz. Bunun için de uygun koşuları oluşturabiliriz. Genç ve yetenekli Türk oyuncuları bünyemize katabilmek için de çalışıyoruz. Bir yabancı oyuncuyu kadromuza katacaksak da takıma seviye atlatmalı. Biz çaresizce oyuncu arayışında değiliz. Cazip fırsat gelirse, elimizden geleni yaparız" diye konuştu.
Bilic, bazı yabancı oyuncuların yeterli forma şansı bulamamaları konusunda ise yabancı sınırlamasının bu konuda etkili olduğunu ve Türkiye Kupası maçlarının başlamasıyla bu tip futbolculara süre vereceğini aktardı.