'Bizde lider sultası yok'

Partisinin kurultayına yönelik yapılan eleştirilere yanıt veren Kılıçdaroğlu, 'Bizde lider sultası yok' dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, partisinin 35. Olağan Kurultayı'na yönelik yapılan eleştirilere saygı duyduğunu belirterek, 'Bizde lider sultası, asmak, kesmek yok. Demokrasiyi kendi evimizde bütün kurallarıyla çalıştırıyoruz' açıklamasında bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında hitap etti. Kılıçdaroğlu, "Diktatör 'bozuntusu dediğim' için kızıyor. Çünkü diktatör bile olamıyor. Mahkemeye vermiş. Hiçbir şey yapmayacağım. Sadece TBMM'de yaptığı yeminin kasetini göndereceğim. Tarafsızlık üzerine yemin etti. Hesabını o verecek" dedi.

Partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, son dönemde artan terör olaylarına ve art arda gelen şehit haberlerine değindi. Kılıçdaroğlu, hükümeti terör olayları üzerinden eleştirerek "Defalarca sordum. Yine soruyorum. 2002'de Türkiye'yi sıfır terörle devraldınız. Bugün kan gölüne döndü Türkiye. 13 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? 13 yıldır kim tek başına iktidarda? Bu soruyu herkesin kendi vicdanına sormasını istiyorum. Eskiden terör dağlardaydı. Şimdi şehrin merkezinde. Güvenlik güçleri kentlerden terör örgütü mensuplarını temizlemeye çalışıyor. Bölgeye bakın Allah aşkına? Fotoğraflara bakın. Suriye'den ne farkı var fotoğrafların? Memleketi bu hale kim getirdi? Bunu sorgulamayacaksak neyi sorgulayacağız?" diye konuştu.

'Şehitlerimizin vebali onların omuzlarındadır'

Terör örgütlerinin bölgedeki faaliyetlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "O şehir merkezleri silah deposu haline getirilirken valilere ve kaymakamlara 'Sakın bunlara dokunmayın' diye talimatı veren bu iktidar sahiplerini hiç mi sorgulamayacaksınız? Talimatı verdiler. 'Sakın bunları dokunmayın'. 'Efendim ağır silahlar getiriyorlar'. 'Olsun siz dokunmayın'. Şehitlerimizin vebali onların omuzlarındadır. Şehitlerimizin kanları onların yakalarında ve alınlarındadır. Terör örgütleri kendi bölgelerinde vergi mahkemesi kurarken bunlar seyrediyordu. Şimdi kalkmış aslan kesiliyorlar. Önce bunun hesabını vereceksin. Bu memleketi bu hale nasıl getirdin kardeşim?" ifadelerini kullandı.

'Uzman er ve erbaşların maaş hakkını, gerekirse AYM'ye kadar taşıyacağız'

Er ve erbaşların asgari ücrete endekslenen maaşlarında Meclis çalışmasıyla değişikliğe gidilmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını belirterek "Parlamento açıldı. Şu ana kadar Plan Bütçe Komisyonu dışında hiçbir komisyon çalışmıyor. Meclis Başkanı'na sormak istiyorum. Siz parlamentoyu çalıştırmaktan yana mısınız değil misiniz? Eğer parlamento çalışacaksa diğer komisyonlar niye bu tasarılara bakmıyorlar? Verilen cevap ne? 'Efendim zaman yetmiyor'. 24 saat neyiniz eksik? Oturun çalışın. Yıldırım hızıyla geçirecekler. Er ve erbaşların aylıkları asgari ücrete endekslenmişti. Sözleşmeleri öyle. Asgari ücret arttı. Bunların aylıkları o kadar artmamalı. Bir kanun getirdiler. Bunların aylıklarını asgari ücrete değil memur aylıklarına bağladılar. Bu insanlar hayatlarını feda ediyor. Terörle mücadele ediyor. Sen nasıl olur da bunların aylıklarına göz diker hale geliyorsun? Buradan uzman er ve erbaş arkadaşlarıma sesleniyorum. Sizin davanızı takip edeceğiz. Gerekirse AYM'ye kadar taşıyacağız" açıklamasında bulundu.

'Faili meçhuller, demokratik bir ülkede kara bir lekedir'

Hrant Dink'in 9'uncu ölüm yıl dönümü olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, faili meçhullerin demokratik bir ülkede kara leke olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, Tahir Elçi'nin de ölüm nedeninin hala aydınlatılmadığını dile getirerek "Hrant Dink'in ölümünden bu yana 9 yıl geçti. Şişli'de caddenin ortasında bir gazeteciyi katlettiler. Sonra öğrendik ki bunun arkasında başka güçler var. İçlerindeki bazılarının devlet uzantıları, hükümet uzantıları var. Gerçek faillerin ortaya çıkmasını istedik. Arkasındaki güçler ne? Uğur Mumcu, Hablemitoğlu, Ahmet Taner Kışlalı böyle katledildi. Kim bunların arkasındaki güçler? Bu güçler ortaya çıkarılmadıkça siz bu tür olayları engelleyemezsiniz. Faili meçhul demokratik bir ülkede kara bir lekedir. Tahir Elçi aynı şekilde. İzleyeceğiz. O da bir faili meçhule gitti" dedi.

'Bizde lider sultası yok'

Partisinin 35'inci Olağan Kurultayı'na yönelik yapılan eleştirilere yanıt veren CHP lideri Kılıçdaroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bize yönelik pek çok eleştiri gazetelerde yer aldı. Hepsine saygımız var. Kongre şöyle oldu, liste delindi, her şey yazıldı çizildi. Hiçbirisinden ötürü en ufak alınganlık duymuyoruz. Çünkü biz demokrasiyi savunuyoruz. Evine demokrasiyi getirmeyen bir siyasal parti ülkeye demokrasiyi zaten getiremez. Biz evimize demokrasiyi getiriyoruz. Onların yaptığı gibi yapmıyoruz. Bizde lider sultası, asmak, kesmek yok. Demokrasiyi kendi evimizde bütün kurallarıyla çalıştırıyoruz"

'Söz veriyorsak sözümüzün arkasında dururuz'

Yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu'na çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları kaydetti: "Parlamenter sistemin gerçek anlamda çalışmasını istiyorsanız gelin darbe hukukunu tümüyle ele alalım ve darbe hukukundan Türkiye hukuk sistemini arındıralım. Çok açık çok net açık çek veriyoruz. Diyorsanız ki darbe hukuku uzun iş, uzun iş değil darbe hukuku. Biz sana söz veriyorsak sözümüzün arkasında dururuz. Ben senin ne kadar demokrat olup olmadığını demokrasiyi ne kadar savunup savunmadığını öğrenmek istiyorum. Demokrasiyi savunuyorsan gel kardeşim beraber yapalım. Kaçamak yok, kaçmak da yok"

'Sarayın kapıkulluğunu yapan adama cumhuriyet savcısı denmez'

Partisinin hafta sonu yapılan kurultayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik bazı ifadelerinin kendisi hakkında yaylım ateşine dönüştüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, tartışılan açıklamalarını grup toplantısında bir kağıttan okudu. Kılıçdaroğlu, "Kurultayımızda çok şey söyledik. Ama kurultayın ana tartışma konusu benim Cumhurbaşkanı'na yönelik olarak yaptığım eleştiri oldu. Koro halinde bir yaylım ateşi başladı. Cumhurbaşkanlığı'ndan, AKP kanadından, bakanlardan, gençlik kollarından, sosyal medyadan yaygın bir saldırı başladı. Cumhuriyet savcılığı da soruşturma açmış. Önce o Cumhuriyet Savcısı'na seslenmek isterim. Sarayın kapıkulluğunu yapan adama cumhuriyet savcısı denmez. Sanıyor ki davayı açtık bunlar korkacaklar. Sen kim dava kim? Biz bu yola çıktıysak ölümüne demokrasiyi savunacağız, dedim" diye konuştu.

'Diktatör bile olamıyor'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik 'diktatör bozuntusu' sözleri üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kendisi hakkında soruşturma başlatmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Sanıyorlar ki kendilerinden korkacağız. Savcı da olsa Cumhurbaşkanı da olsa Başbakan da olsa kim olursa olsun Allah'tan başka kimseden korkmayız. Aslında kızdığı nokta kendisine diktatör dediğim için değil. Diktatör bozuntusu dediğim için kızıyor. Çünkü diktatör bile olamıyor. Çünkü ben kendisine diktatör sözünü ilk kez Aydın'daki mitingde söylemiştim. Tık yoktu. Memnundu hayatından. Ne zaman ki sen diktatör bozuntususun dedim. O zaman bozuluyor. Mahkemeye vermiş. Hiçbir şey yapmayacağım. Sadece TBMM'de yaptığı yeminin kasetini göndereceğim. Diyeceğim ki bu yemini eden ben değilim. Yemini eden o. Tarafsızlık üzerine yemin etti. Dolayısıyla hesabını kim verecek, o verecek. Ben kendisine yeminine sadık kal, diyorum" ifadelerini kullandı.