'Bize en son akıl verecek ülke ABD'dir'
AB Bakanı Çavuşoğlu, gündemdeki konuları değerlendirdiği bir televizyon kanalında ABD'nin internet eleştirisine "İnternet ile ilgili bize en son akıl verecek ya da tavisye verecek ülke ABD'dir" cevabını verdi
ANKARA - AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, internetle ilgili yeni düzenleme konusunda ABD'den gelen eleştirileri, "İnternet ile ilgili bize en son akıl verecek ya da tavsiye verecek ülke ABD'dir. ABD'nin internetle ilgili yaptığı kısıtlamaları herkes bilir, Wikileaks başta olmak üzere" şeklinde değerlendirdi.
Çavuşoğlu, NTV televizyonunda katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. İnternet düzenlemesiyle ilgili, ABD ve AB'den eleştiriler geldiğinin hatırlatılmasının üzerine Çavuşoğlu, "Türkiye'deki tartışma zemininin çok ilginç olduğunu" söyledi. Bir diyalog ortamında Avrupalı muhataplarıyla mektup teatisi olduğunu ve iki tarafın da bundan memnun olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Burada Türkiye azarlanıyor. AK Parti iktidarı sert uyarıldı. AB kriterleri dikkate alınmıyor. Eleştiri getiren insanlar, 'bu yasanın artısı mı var eksisi mi var' gerçek zeminde tartışmıyor. Her şey 'AK Parti iktidarını nasıl zayıflatırız, nasıl kötüleyebiliriz, dışarıda nasıl dövdürebiliriz, nasıl aşağılayabiliriz' kaygılarıyla bu değerlendirmeler yapılıyor" dedi.
"Kabul edilir bir şey değil"
"İnternetle ilgili bize en son akıl verecek ya da tavsiye verecek ülke ABD'dir" diyen Çavuşoğlu, ABD'nin internetle ilgili yaptığı kısıtlamaları Wikileaks başta olmak üzere bazı uygulamalarına değindi. Çavuşoğlu, "ABD ile son derece dostane his içinde olan hatta hala Dostluk Grubu Başkanlığını sürdüren bir bakan olarak söylüyorum bunu. ABD internet yasasının içeriğine bakmadan internetle ilgili Almanya'nın başka ülkelerin aldığı tedbirlere bakmadan, bu şekilde kaygı verici gibi rutin açıklama yapması bizim için kabul edilir bir şey değil" değerlendirmesini yaptı.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yasası ile ilgili olarak da AB'deki muhataplarıyla çok açık ve net konuştuklarını ifade eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"İşte bizim çıkardığımız yasa. 34 tane de değişiklik önergesi verilmiş. Sizden gelen 8 tavsiye var genel anlamda. Bunların 5 tanesi yasaya yansımış değişiklik önergeleriyle iki tanesi de kısmen. Tüm buna rağmen sizin itirazınız varsa siz genel anlamda 'hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığı, demokrasi ve insan hakları' diyorsunuz. Bu konularda Avrupa'da, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya'da en çok bu değerleri savunan ve de bu değerlerin oralarda da güçlenmesi için en çok çaba sarfeden bir siyasetçiyim. Daha önceki görevlerimden dolayı."
"Uygulamada eksiklik varsa düzeltelim"
Çavuşoğlu, Türkiye'deki yasayla AB'deki yasa ve uygulamaların en iyisini kıyaslama önerisi getirdi. Kıyaslamada çeşitli farklılıklar olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kıyasladığımız zaman, Danimarka'daki bakanla sizdeki bakanın yetkileri arasında fark var. 'Hollanda'daki bakanın yetkisi, İspanya'daki kralın yetkisi, İtalya'da cumhurbaşkanı yetkisinin sizin daha az yetkisi var ya da uygulamada böyle bir şey var' derseniz biz düzeltelim ama bize derseniz ki 'AB'deki bakanın daha gazla yetkisi var ama bizim bakanımız bunu iyi niyetle kullanır, bizim bakanımız daha iyidir, Türk siyasetçiler kötüdür, bunu kötüye kullanabilir' derseniz, 'bunu kesinlikle kabul etmeyiz' dedik. Bu kadar önyargılı bir yaklaşım kabul edilemez."
Bakan Çavuşoğlu, AB'nin Türkiye'ye getirdiği eleştirilere ilişkin olarak da "Türkiye bağımsız bir devlettir. Biz her yasayı onların istediği gibi yapamayız ama zaten bakanlığımız yasa komisyona geldiğinde 34 değişiklik önergesi vardı. Bu önergelerle AB'den gelen tavsiye ve öneriler de örtüşüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin son yıllarda 4 yargı reformu yaptığını ve bunların hepsinin başlıbaşına bir devrim niteliği taşıdığını belirten Çavuşoğlu, bir yasayla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki (AİHM) 4 bin dosyanın Türkiye'ye getirildiğini ifade etti.
HSYK ile ilgili bir düzenlemenin mutlaka yapılması gerektiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Bu yasanın çerçevesi madem Avrupa kriterlerine uymuyor, oradaki örneklerini getirip bizimkiyle karşılaştırsınlar" diye konuştu.
Avrupa Birliği Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı'nın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gönderdiği mektubun hatırlatılarak, "Bu konuda bir kaygınız var mı" sorusu yöneltilen Mevlüt Çavuşoğlu, "AB Parlamentosu'nda 700'den fazla milletvekili var. Bir milletvekilinin kişisel görüşü AB'yi de bağlamaz. Orada 7'den fazla siyasi parti grubu, 28 ülkeden milletvekili vardır. Bir siyasetçi, bir yazar, bir gazete, bir milletvekili açıklama yaptığında o ülkenin görüşü gibi günlerce bunu tartışıyoruz. Bu kompleksten kurtulmamız lazım" karşılığını verdi.
Çavuşoğlu, HSYK'ya ilişkin çıkarılan yeni düzenlemenin Türkiye'de yargının iç bağımsızlığı bakımından zaruri olduğunu vurgulayarak, bu konuda AB'deki yasa ve uygulamalardan farklı bir şey yapmadıklarının altını çizdi.
"Bunu sağlayacak olan Türkiye değil AB'dir"
Çavuşoğlu, Türkiye'nin AB üyeliğinde Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin engeline ilişkin olarak da "Karşılıklı olarak adımlar atacaksak AB bazı somut adımlar atmalı ve fasılların açılmasını sağlamalıdır. 23 ve 24. faslı Güney Kıbrıs bloke ediyor. Bunun mutlaka kalkması lazım ve bunu sağlayacak olan da Türkiye değil AB'dir" şeklinde konuştu.
Avrupa Parlamentosu'nda yapılacak seçimlerden sonra müzakerelere ilişkin yeni adımların atılabileceğine ilişkin bilgi edindiklerini söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin şu an attığı adımlarla birçoğunun açılış kriterlerini yerine getirdiği gibi, müzakere kriterlerininin de birçoğunu yerine getirmiş bir ülke olduğunu anlattı.
Kıbrıs'taki görüşmeler
Kıbrıs'a ilişkin hükümetin tutumunun gayet açık olduğunu belirten Çavuşoğlu, bu konuya garantör ülkeler tarafından da tam destek verilmesini arzu ettiklerini dile getirdi.
Bu süreçte siyasi destek ve güven artırıcı adımların çok önemli olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, Rum tarafında Anastasiadis'in çözüme her zaman destek veren bir lider olduğuna, BM, AB, ABD gibi büyük güçlerin sürece destek verdiğine, güneyde de halkın artık çözüm istediğine işaret etti.