'Böyle seviyesizlik olur mu'
Şehit yakınları ve gazilere verilen iftarda konuşan Erdoğan, geçen günlerde televizyon kanallarına çıkarak, 'Hakkari elimizden çıktı' diyen Orhan Pamukoğlu'na çoksert cevap verdi.
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz huzur, barış için, özellikle anneler için, babalar için yüreğimizi ortaya koyarken onlar 16-17 yaşında kız çocuklarını öne sürerek, annelere, babalara büyük acılar yaşatmak istiyorlar. Biz bu oyunlara, bu kalleşçe saldırılara boyun eğmeyeceğiz. Biz terörle mücadeledeki kararlılığımdan en küçük bir bir geri adım atmayacağız" dedi.
Başbakan Erdoğan, şehit yakınlarının yanı sıra terör mağduru sivillerin aileleriyle iftarda bir araya geldi.
Ankara Ticaret Odası Kongre Salonu'ndaki iftar programında terör olaylarına ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, sözlerine şehitlere rahmet dileyerek başladı. Kur'an-ı Kerim'deki, "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar dirilirler" ayetini hatırlatan Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale Şehitleri'ne yazdığı şiiri okudu.
"Artık onlar bu aziz milletin evlatlarıdır"
Son dönemde artan terör saldırılarına değinen Erdoğan, "Özellikle son haftalarda, Hakkari, Eruh, Şemdinli'de dün de Şırnak'ta oruçlarını kahpe bir kurşunla açan şehitlerimizden Allah razı olsun mekanları cennet olsun diyorum" dedi.
"Allah hiç kimseye, hiçbir anne, babaya şüphesiz evlat acısı yaşatmasın" diyen Başbakan Erdoğan, "Evladını yitirmiş bir anneyi, babayı, hiçbir tesirli söz teselli edemez. Milletçe çok ama çok iyi biliyoruz ki yüreklerde oluşan acıyı hiçbir şey dindiremez. Şehitlerimiz, şehadet şerbetini yudumladıkları o ana kadar sizlerin evlatlarınızdı ama onlar bugün sizlerin olduğu kadar artık bizim de evlatlarımız. Artık onlar bu aziz milletin evlatlarıdır" diye konuştu.
"Ay yıldızlı bayrağımız, şehitlerimizden aldığı güç ve ilhamla özgürce dalgalanıyor. Bizler bu vatan toprakları üzerinde, şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine, istiklalimize aşık şekilde hayatlarımızı idame ettiriyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aziz şehitlerimiz olduğu için, bizler tarih sahnesinde millet olarak varlığımızı sürdürüyoruz. Bizler bu toprakları, bu vatan topraklarını, sahip olduğumuz bu istiklali, maddi bedeller ödeyerek değil şehitlerimizin kahramanca mücadelesi sayesinde elde ettik. Bu ülke ve bu topraklar, bizlere şehitlerimizin kutsal emanetidir."
"Vatan müdafaası bizler için şan, şeref, namustur"
Başbakan Erdoğan, "Hiç kimsenin endişesi olmasın. Hiç kimse umutsuzluğa karamsarlığa kapılmasın. Şehitlerimizin izinden yürüdüğümüz müddetçe Allah'ın izniyle milletimizin hayır duaları ve desteğiyle ayyıldızlı bayrağımız bu topraklar üzerinde özgürce dalgalanmaya devam edecektir" diye konuştu.
"Vatan müdafaası bizler için şan, şeref namustur" diyen Erdoğan, "Bu ülkenin düşmanları bilsin ki bu millet tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de son neferine, son nefesine kadar, vatanını kahramanca müdafaa etmeye devam edecektir. Karşımızda hangi düşman olursa olsun, karşımızdaki düşman hangi alçakça, hangi namertçe, hangi kalleşçe yönteme başvurursa başvursun, biz büyük bir millet olarak bugüne kadar bu saldırıların hepsini bertaraf ettik ve bertaraf edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Böyle seviyesizlik olur mu?"
İsim vermeden bazı emekli Silahlı Kuvvetler mensuplarının terörle mücadelede gelinen son noktaya ilişkin değerlendirmelerine sert tepki gösteren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu kutsal ocaktan çıktıkları halde, bazı televizyon kanallarına çıkmak suretiyle, bu televizyon kanallarında filanca ilimizin artık elden çıktığını söyleyecek kadar seviyesiz insanlar da var bu ülkede. Bunlar generallik seviyesine kadar yükselmiş insanlar. Böyle seviyesizlik olur mu? Böyle seviyeden muaf bir insan olur mu? Bu ülkenin bir metrekaresi dahi kimsenin istilası altına girmemiştir, girmeyecektir. Şu anda karşımızda namertçe saldıran, kalleşçe tuzaklar kuran, ardından korkakça kaçan, mağaralara korkakça saklanan bir düşman böyle bir tehdit var. Bütün bunlar karşısında nasıl der."
"Kendilerine ihale veren Türkiye düşmanlarına taşeronluk yapıyorlar"
Terör örgütü liderlerinin telsizlerden terör örgütü mensuplarına, "Üç bin sivil ölse de Şemdinli'ye girin, orada kalın, ölün ama geri dönmeyin" talimatı verdiklerini anlatan Erdoğan, Çukurca'da ölen 3 teröristin 16-17 yaşında kız çocukları olduğunun ortaya çıktığını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, "Bunların eline el bombaları vermek suretiyle, bunları en ön saflara kadar sürdükleri öğreniliyor. Benim Kürt kardeşimin bunu iyi görmesi lazım. Nasıl aldatıldıklarını çok iyi bilmesi lazım. Terör örgütünün elebaşları, aldıkları ihalenin gereğini yerine getirmek için çocukları, kız çocuklarını en ön saflara sürüp onları katledecek kadar insanlıktan, izandan, insaftan yoksunlar. Bunların hiçbir amacı hiçbir hedefleri, hiçbir gayeleri yok. Bunlar sadece ve sadece huzursuzluk çıkarmak, istikrarı bozmak, toplumda karamsarlık, umutsuzluk oluşturmak, milletin fertleri arasına nifak sokmak istiyorlar. Bunlar, bir gayenin peşinde koşmuyorlar. Kendilerine ihale veren Türkiye düşmanlarına taşeronluk yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
"Bu oyunlara bu kalleşçe saldırılara boyun eğmeyeceğiz"
Terör örgütünün son dönemde doğrudan AK Parti'yi hedef aldığını, teşkilat mensuplarını kaçırıp, teşkilatlara bomba attıklarını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece hedef burası. Çünkü Hükümet olarak bu meseleyi kalıcı olarak çözmek için samimi olarak gayret gösteriyoruz. Tehditler bizi yıldıramayacak. Acıların sona ermesi, sızıların dinmesi için, annelerin, babaların gözyaşının artık akmaması için Hükümetimiz gerçekten çok samimi çok kararlı adımlar atıyor. Biz burada yaşatmak için her türlü çabayı gösterirken, maalesef karşımızdakiler öldürmek için ellerinden ne geliyorsa onu yapıyorlar. Biz huzur, barış için, özellikle anneler için, babalar için yüreğimizi ortaya koyarken onlar 16-17 yaşında kız çocuklarını öne sürerek, annelere babalara büyük acılar yaşatmak istiyorlar. Biz bu oyunlara, bu kalleşçe saldırılara boyun eğmeyeceğiz. Biz terörle mücadeledeki kararlılığımızdan en küçük bir bir geri adım atmayacağız."
"Terör örgütüne motivasyon sağlayacak hiçbir girişimin içinde olmayız"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin, 14 Ağustos'ta TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırdığını hatırlatarak, "Biz, terörle mücadele ederken, onlar da terör örgütünün ağzıyla bizimle mücadele ediyor. Açık söylüyorum, biz terör örgütüne motivasyon sağlayacak hiçbir girişimin içinde olmayız. Ne demek ya, şu anda Şemdinli'de teröristler, terör örgütü bize saldırıyor diye biz Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bundan dolayı nasıl toplarız. Biz, şu anda zaten terörle mücadele içindeyiz" dedi.
Başbakan Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Şehit Yakınları ve Gaziler Dairesi'nin, şehit yakınları ve gaziler için ATO'da düzenlediği iftarda yaptığı konuşmada, hükümet olarak terörle mücadele sürecinde yalnız bırakıldıklarını belirtti.
Meclis'te grubu olan ya da olmayan partilere süreci birlikte götürme teklifinde bulunduklarını anlatan Erdoğan, muhalefetin, kendilerine gerekli desteği vermediğini dile getirdi. Erdoğan, "Bunun siyaset üstü, milli bir mesele olduğunu, hepimizin, milletimizin ortak acısı olduğunu ifade ettik, sorunu birlikte çözme önerisinde bulunduk. Ne yazık ki bütün o süreç boyunca siyasi partiler çözüme yaklaşmadılar" diye konuştu.
Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi için dayanışma istediklerini ifade eden Erdoğan, "Sorundan beslenen siyasi partiler, çözümün değil, sorunun devamını tercih ettiler" değerlendirmesinde bulundu.
CHP'nin, 14 Ağustos'ta TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırdığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Biz, terörle mücadele ederken, onlar da terör örgütünün ağzıyla bizimle mücadele ediyor. Açık söylüyorum, biz terör örgütüne motivasyon sağlayacak hiçbir girişimin içinde olmayız. Ne demek ya, şu anda Şemdinli'de teröristler, terör örgütü bize saldırıyor diye biz Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bundan dolayı nasıl toplarız. Biz, şu anda zaten terörle mücadele içindeyiz. Varsa senin bildiğin bir şey, söyleyeceğin bir şey, buyur, Başbakan burada, gel söyle. İlgili bakanlarım burada, gelin söyleyin ama bunların öyle bir derdi yok. Biz, bunlara defalarca çağrıda bulunduk, 'öneriniz varsa getirin' dedik, 'konuşalım' dedik."
"Biz, terörün siyasi gündemi şekillendirmesine asla müsaade etmeyeceğiz"
Tüm dünyada terör meselesinin tüm kesimlerin ittifakı, ortak çabası ve hükümete olan destekleriyle çözüldüğüne işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu, İspanya'da da böyle olmuştur, İngiltere'de de böyle olmuştur, her yerde böyle olmuştur. Ama bizde tam aksine... Bizdeki muhalefet, 'acaba biz, bu iktidarı nasıl zayıf düşürürüz' diye farkında olmadan veya bilerek, bunlar ne yazık ki bölücü terör örgütünün değirmenine su taşımışlardır. Terörden nemalanmak, oradan siyasi rant elde etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Anamuhalefet partisi bizim tüm önerilerimizi, girişimlerimizi elinin tersiyle iterken, şu anda terörün, terör örgütünün uzantısı partinin kuyruğuna takılarak aynen bu minval üzerine devam ediyor. Biz, terörün siyasi gündemi şekillendirmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Onun için de asla Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki böyle bir toplantıya katılmayacağız."
Şehit yakınları, gaziler, engelliler ve terör mağdurlarının hakları
Başbakan Erdoğan, şehit yakınları, gaziler, engelliler ve terör mağdurlarının haklarını yeniden düzenleyen tasarıyı TBMM'de yasalaştırdıklarını anımsatarak, yasayla tanımlanan yeni hakların hayırlı olmasını diledi. Düzenlemeyle şehit yakınlarına tanınan istihdam hakkını ikiye çıkardıklarını ve bundan sonra şehitlerin anne ve babasının da bu haktan artık yararlanabileceğini söyledi.
Şehit aileleri için sıkıntılı durumlar oluşturan malullük ve muhtaçlık şartını da kaldırdıklarına işaret eden Erdoğan, anne ve babalara ödenen maaşlara alt tavan getirdiklerini, böylece maaşlarda aylık 250 liranın üzerinde artış sağladıklarını belirtti. Gayrimenkul hibelerinde, toplu taşıma araçlarından yararlanmada bazı kolaylıklar sağlandığını ifade eden Erdoğan, şehit tanımını değiştirdiklerini, terör mağduru sivil vatandaşları da şehitlik kapsamına aldıklarını bildirdi. Ağır malulü olan gazilere sağlanan destekten köy korucuları ile sivil vatandaşların yararlanmasına imkan veren düzenleme yaptıklarına dikkati çeken Erdoğan, bu desteği iki katına yükselttiklerini vurguladı.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizler, şehitlerimizin, gazilerimizin bize emaneti olan bir ülkede yaşıyoruz. Allah'ın izniyle bu emaneti namusumuz, şerefimiz bilerek, ebediyen, gururla taşıyacağız. İnşallah, şehitlerimize mahcup olmayacak, onların hatırasına halel getirmeyeceğiz. Şehitlerimizin bize emaneti olan sizleri de kutsal bir emanet olarak, milletimizin en değerli varlıkları olarak, her türlü imkanla desteklemeye, sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz."
Konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan, şehit yakınları ve gazilerle fotoğraf çektirdi. Muharip Gaziler Cemiyeti Başkanı Şükrü Tandoğan, Başbakan Erdoğan'a hediye verdi ve başına kalpak taktı.
Başbakan Erdoğan ayrıca Kıbrıs gazilerine madalya taktı.