'Dünyanın daha yaşanabilir olması için STK'lar önemli aktör'

ESKİŞEHİR - Kamu Araştırmaları Vakfı (KAV) Başkanı Ali Hikmet Tuncer, ülkeler arası ilişkilerin çeşitlendiği ve geliştiği bir süreçte, kısaca "STK" olarak adlandırılan sivil toplum kuruluşlarının siyasal-toplumsal alandaki rolünün belirgin bir şekilde arttığını ifade ederek, "STK'lar genel olarak dünyanın, özelde ise Türk ve İslam dünyasının daha yaşanabilir bir coğrafya ve medeniyet merkezi olarak yeniden inşa edilmesinde en önemli aktörler olacaktır" dedi. 

Tuncer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Eskişehir'de, Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı etkinlikleri kapsamında KAV tarafından 11 Mayıs'ta başlayan ve 3 gün süren, "Türk Dünyası Sivil Toplum Zirvesi"nin, 39 ülkeden, 86'sı yurt dışından olmak üzere 246 sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve akademisyenin katılımıyla gerçekleştirildiğini hatırlattı. 

Türk dünyasının farklı coğrafyalarından olmak üzere Türkiye'deki STK'ların temsilcileri ve akademisyenleri bir araya getiren zirveyi çok önemsediklerini belirten Tuncer, "Çünkü bu yalnızca bir buluşma değildir. Bu zirve, teori ve pratiğin birleştirilmesidir. Aynı tarihsel mirasa, ortak kültüre, aynı keder ve kader birliğine sahip, aynı ideali paylaşan gönüllerin bilimle buluşmasıdır. Önemsiyoruz çünkü bu zirve, gönül ve mantığın, akıl, bilim ve idealin birleşmesidir" ifadesini kullandı. 

Tuncer, 20'nci yüzyılın sonunda toplumlarda büyük dönüşümlerin yaşandığı Türk dünyası havzasının 21'inci yüzyılda alacağı yeni çehrenin, bölge ülkelerinin gelişimini birçok açıdan etkileyeceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: 

"Bu değişim ve dönüşümde hiç şüphesiz toplumsal dinamiklerin ve sivil toplumun rolü tartışılmazdır. Ülkeler arası ilişkilerin çeşitlendiği ve geliştiği bir süreçte sivil toplum örgütlerinin siyasal-toplumsal alanda rolü belirgin bir şekilde artmıştır. Bilginin sınır tanımadığı yeni dünya sisteminde STK'lar, yalnızca sivil toplum kuruluşu değildir. STK'lar genel olarak dünyanın, özelde ise Türk ve İslam dünyasının daha yaşanabilir bir coğrafya ve medeniyet merkezi olarak yeniden inşa edilmesinde en önemli aktörler olacaktır. Bu anlamda özellikle uluslararası nitelikte bir Sivil Toplum Zirvesi yapılması, bugün ve gelecek paylaşımları için özel bir değer taşımaktadır." 

Devlet, toplum ve ekonomi üçgeninde STK'ların önemi 

Balkanlar, Kafkasya, Hazar ve Türk Cumhuriyetleri ülkelerinden gelen davetlilerin bildirilerini sunduğu zirvede 36 oturum düzenlendiğini anımsatan Tuncer, STK'ların, devlet, toplum ve ekonomi üçgenindeki özel önemi ve konumunu vurguladı. 

Zirvede ele alınan konulara değinen Tuncer, şunları kaydetti: 

"Zirvede, gençlik ve aile, devletler ve halklar arası ilişkiler, sivil örgütlenme ve sorunları, hoşgörü ve entegrasyonda dini toplulukların yeri, insanı yardım faaliyetleri ve sivil toplum örgütlerinin önemi, dil ve eğitim faaliyetleri, tarih ve medeniyet, inançlar ve değerler, demokratikleşme ve katılım, kamuoyu oluşturma ve medya, sivil toplum kuruluşları ve kadın sorunları gibi çok renkli ve çok boyutlu konular tartışılmış ve oldukça kapsamlı tebliğler sunulmuştur. Bu tartışmalarda, STK'ların deneyimleri paylaşılmış, faaliyetleri tanıtılmış, STK'lar ve üniversite buluşturulmuştur. Ayrıca 46 ayrı stant açılmak suretiyle STK'lara çalışmalarını ve yayınlarını sergileme imkanı tanınmıştır. Bunlara ek olarak Eskişehir'de okuyan katılımcı ülkelerin misafir öğrencileri, gelen konuklarla tanışma ve kaynaşma ortamı bulmuştur. Ülkemiz açısından Türk dünyası ülkelerindeki sivil toplum felsefesi ve gelişmelerin paylaşılması ve bu paylaşımlar temelinde toplumlar arası ilişkilerin geliştirilmesi noktası, büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte Türkiye'deki bilgi ve tecrübeler de yurt dışından gelen kişilerle paylaşılmıştır." 

STK Platformu adı altında birleşecekler 

Tuncer, zirvenin sonuç bildirgesinde önemli kararlar alındığını aktardı. 

Zirvenin web sitesi aracılığıyla işlevsel bir sivil toplum kuruluşları ağı oluşturulduğunu bildiren Tuncer, şunları kaydetti: 

"Bu ağ sayesinde aynı konuyu değişik ülkelerde sahiplenmiş sivil toplum kuruluşlarının birbirinden haberdarlık düzeylerinin artırılması planlanmakta ve daha sonraki ortak çalışmalar için zemin hazırlanması kararı alındı. Zirveye katılan tüm kuruluş ve kişiler, bir sivil toplum kuruluşu platformu altında birleştirilecektir. Bu platformda, internet sitemiz üzerinden oluşturulacak interaktif bilgi ağı sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerinin yaptığı çalışmalar istenildiğinde paylaşılabilecektir. Bu zirve bir son değil önemli bir başlangıç noktası olarak görülmekte ve devamlılığı önemsenmektedir. Bu çerçevede önümüzdeki süreçte bilgi, üretim ve paylaşım çalışmaları devam edecektir."