'Fırsatı kaçırdım mı' diyenler var
Türkiye'ye yabancı fonların ilgisinin devam ettiğini belirten TÜYİD Başkanı Akpınar, "Hiç düşünmediğimiz, daha önce Türkiye'ye yatırım yapmamış fonlar bile takipte" dedi.
İSTANBUL (DÜNYA) - Türkiye, diğer gelişmekte olan ülke piyasaları karşısında sergilediği performansla, yabancı fonların ilgisini çekmeye devam ediyor. Fransa, portföy yatırımında atağa geçerken, daha önce hiç yatırım yapmamış fonlar da Türkiye'yi radarına aldı.
Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) ve Merkezi Kayıt Kuruluşu'nun (MKK) 31 Aralık 2011 - 30 Eylül 2012 dönemlerini kapsayan "Borsa Trendleri" raporuna göre, Türkiye'de yabancı portföyün yarısı ABD ve İngiltere'nin elinde. Buna karşın ilk dokuz ayda Fransa'nın ve Lüksemburg'un da portföy değerini artırdığı dikkat çekiyor. Özellikle Fransa'nın 2012 yılı Mayıs sonunda 2 milyar 600 milyon TL olan portföy değerinin Eylül sonunda 3 milyar 523 milyon TL'ye çıktığı görülüyor. Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) Yönetim Kurulu Başkanı Funda Güngör Akpınar, yabancı fonların Türkiye'yi farklı bir yere koyduğuna işaret ederek, "Hiç düşünmediğimiz, daha önce Türkiye'ye yatırım yapmamış fonlar bile Türkiye'ye ilgi duyuyor" dedi.
Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) ve Merkezi Kayıt Kuruluşu'nun (MKK) 31 Aralık 2011 - 30 Eylül 2012 dönemlerini kapsayan "Borsa Trendleri" raporu yayınlandı. Düzenlenen basın toplantısında yabancı fonların Türkiye'ye bakış açısını paylaşan TÜYİD Yönetim Kurulu Başkanı Akpınar, yatırımcılarla görüşmek için son bir ayda beş ülkeye gittiklerini belirterek, "Hala yüksek talep var. Hiç düşünmediğimiz, daha önce Türkiye'ye yatırım yapmamış yeni fonlar ilgi duyuyor. Acaba fırsatı kaçırdım mı, geç mi girmek için diyenler var. Nereden girebileceğine dair fırsat bulabilir miyim diye tanıma amaçlı gelenle, bunu hemen yatırıma dönüştürenler var. Önümüzdeki dönemde bu açısından olumlu bir tablo yaşanacağını düşünüyoruz" dedi.
Yatırımcılarla görüşmelerinde, Türkiye'nin çok iyi performans gösterdiği, bu nedenle piyasadan çıkmanın zamanı geldiği hissine kapılanların da olduğunu söyleyen Akpınar, ancak, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu, ekonomik aktiviteye ilişkin çizilen yol haritası ve özelleştirme sürecinde bazı detayların belirginlik kazanmasının yabancı fonların iştahının canlı kalmasını sağladığını söyledi. TÜYİD Başkanı, "Tüm bunlar, bize yine artı ivmenin kazandırılabileceğini gösteriyor" dedi.
Piyasaya son dört ayda önemli net giriş oldu
Toplantıda bu yıl ikincisi hazırlanan "Borsa Trendleri" raporu hakkında bilgi veren TÜYİD Yönetim Kurulu Başkanı Funda Güngör Akpınar, mayıs ayında yayımladıkları ilk rapor çerçevesinde Ocak-Mayıs döneminde bakıldığında; İMKB-100'de yabancı yatırımcılar tarafından 492 milyon dolarlık net çıkış olduğunu hatırlattı. Akpınar, ilk 9 aylık periyotta ise 3.9 milyar dolarlık net giriş olduğunun altını çizdi.
Son dört ayda piyasaya çok önemli net giriş olduğunu söyleyen TÜYİD Başkanı Funda Güngör Akpınar, bunun gerekçelerini ise şöyle açıkladı: "Yılın ilk aylarında TCMB daha sıkı para politikası uyguluyordu. Örneğin bankaların borçlanma maliyeti ilk altı ayda yüzde 11.5'lerde iken ikinci altı ayda yüzde 6'lara kadar gevşedi. Yani faiz ortamının ekonomik aktiviteyi canlandırır nitelik kazanması piyasa için çok önemli bir dinamiktir. Bu önemli bir neden. Ayrıca, genel olarak büyüme dinamiklerinde baz etkisi dikkate alındığında ikinci altı ayın Türkiye'de daha iyi olacağı beklentisi vardı. Bir de Avrupa'daki eski panik havası biraz daha dağıldı ve bunun Türkiye'ye etkisinin sınırlı olacağı kavrandı."
Fransa'nın portföy değeri artıyor
Akpınar, portföy değeri açısından 9 aylık dönemde Fransa'nın payının arttığına işaret etti. Raporda yer alan bilgiye göre, portföy değeri açısından altıncı sırada yer alan Fransa, eylül sonunda 3.523 milyon liralık portföy büyüklüğüne ulaştı. Fransa'nın toplam portföy değerinde ise yüzde 3 payı var.
ABD ve İngiltere adresli yatırımcıların toplam portföyün yarısından fazlasını elinde tuttuğunu kaydeden Akpınar, Mayıs 2012'de bin 190 adet olan ABD'de yerleşik yatırımcı sayısının Eylül ayı itibariyle bin 227 adede ulaştığı bilgisini verdi.
"Kurumsal yatırımcı tabanı genişlemeli"
Günlük işlem hacminde yerlinin payının yüzde 80, yabancı payının ise yüzde 15-20 arasında değiştiği bilgisini paylaşan Akpınar, "Ancak piyasa değeri üzerinden bakıldığında yerli yatırımcının payının yüzde 36'ya düştüğünü görüyoruz. Yüzde 19 olan işlem hacmindeki yabancı payı ise piyasa değeri üzerinden bakıldığında yüzde 64'e yükseliyor. Bu da yerli yatırımcının al-sat yaptığını gösteriyor" dedi.
Kurumsal yatırımcı tabanının henüz Türkiye'de çok düşük olduğunun altını çizen Akpınar, "En önemli problem kurumsal yatırımcı tabanının genişlememiş olması. Aslında büyüme var yüzde 17'lerde. Ama taban çok küçük olduğu için bu oranda büyümeler çok bir şey ifade etmiyor. Kurumsal yatırımcı tabanı genişlerse, sürekli al-sat ve volatilite azalır, piyasaya güven ve sermaye akımları daha güçlü olur" diye konuştu.
"Halka arz yılsonunda 40'a ulaşabilir"
2012 yılının ilk dokuz ayında 22 adet halka arz gerçekleşirken, 478 milyon TL hasılat elde edildiğini belirten Akpınar, halka arz olan şirketlerin yılsonuna kadar 40'a ulaşabileceğini söyledi. Akpınar, "Bu rakam, 27 adet halka arzın gerçekleştiği 2011 yılına göre önemli bir artış sergilerken, 36 adet şirketin halka açıldığı 2000 yılı da dahil olmak üzere İMKB'nin kuruluşundan bu yana en iyi ikinci sene olmaya aday" dedi.
Öte yandan şirketlerin halka açıklık oranının çok yüksek olmadığını anlatan Akpınar, "Fiili dolaşım baz alındığında halka açıklık oranı yüzde 27. Bu oran İMKB-30'da yüzde 32'ye çıkıyor. Ama gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımızda oran hala düşük kalıyor. Fakat bizim avantajımız hisselerimiz oldukça likit. Yani halka açıklık oranları çok yüksek olmasa da işlem hacimleri oldukça yüksek olduğu için yatırımcı piyasaya girmekte yada çıkmakta zorluk çekmiyor" şeklinde konuştu.
'Türkiye, kendini ayrıştırıyor'
Tarihi zirve seviyeye yaklaşan İMKB'nin ortaya koyduğu performansın altını çizen TÜYİD Başkanı Akpınar, "Eskiden gelişmekte olan ülkeler gelişen ülkelere göre ayrıştırırdı, biz de onlardan biri olurduk. Şimdi gelişmekte olan ülkelerin arasında da oldukça önemli ayrışma yakalamış durumdayız. Yıl sonunda dünyadaki en iyi performans gösteren borsalardan biri olmaya yine adayız" diye konuştu.