'Hukuk Muhakemeleri' komisyondan geçti

Komisyon, 29 Mart yerel seçimleri nedeniyle ara verdiği çalışmalarını bugün tamamladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA  - TBMM Adalet Komisyonu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısını kabul etti.

AKP Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplanan komisyon, 21 Ocakta başladığı ve 29 Mart yerel seçimleri nedeniyle ara verdiği çalışmalarını bugün tamamladı.

Hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı devlet aleyhine tazminat davası açılabilecek. Devlet ödediği tazminatı, sorumlu hakime ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu edecek.

TBMM Adalet Komisyonu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısının, daha önceki görüşmelerde atladığı 70'e yakın maddesini bugün yeniden ele aldı. Komisyon, değişiklik yaptığı bu maddelerle tasarıyı kabul etti.

Tasarının bazı maddeleri de tekriri müzakere yapılarak benimsendi.

Tasarıya göre, mal varlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkeme, davanın açıldığı tarihteki değerine veya tutarına göre belirlenecek. Para alacaklarına ilişkin davalarda dava konusunun değerinin belirlenmesinde, dava dilekçesinde gösterilen tutar esas alınacak.

Yetki sözleşmeleri

Tasarıda, tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı hukuken daha zayıf durumda olan tüketicilerin korunmasını amaçlayan düzenleme yer alıyor.

Buna göre, tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğan veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecek. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemelerde açılacak.

Bu düzenlemeyle bankalar, tüketiciler ile yapacakları her türlü sözleşmelerde, yetkisiz bir mahkemeyi yetkili hale getiremeyecek, yani yetki sözleşmesi yapamayacak. Yapılan sözleşmelerdeki yetki kuralı da geçersiz sayılacak.

Yetki sözleşmesi, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri konularda yapılabilecek. Ayrılık, boşanma gibi kesin yetki hallerinde ise yetki sözleşmesi yapılamayacak.

Talep süresi, 10 günden 15 güne çıkarılıyor

Davada görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda; taraflardan birinin, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi için gerekli süre, 10 günden 15 güne çıkarılıyor.

Buna göre, taraflardan birinin, 15 gün içinde, kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekecek. Aksi halde, mahkeme davayı açılmamış sayacak.

Hakimin, davaya bakmaktan yasaklı olduğu hallerin kapsamını genişleten tasarıya göre; hakim, kendisine ait olan davaya, eski eşinin, kendisi ve eşinin altsoy ve üstsoyunun, evlatlığının davasına, üçüncü derece de dahil olmak üzere kan veya evlilik bağı kalksa dahi, kayın hısımlığı bulunanların davasına bakamayacak. Hakim, nişanlısının davasına da giremeyecek.

Düşmanlık varsa reddi hakim talebinde bulunulabilecek

Hakimin tarafsızlığını şüpheyi gerektiren önemli bir nedenin bulunması halinde, taraflardan biri hakimi reddedebileceği gibi, hakim de davadan çekilebilecek. Hakimin davada, iki taraftan birine öğüt vermesi ya da yol göstermesi, dava hakkında görüşünü açıklaması, davacı ve davalı ile aralarında düşmanlık olması durumunda, reddi hakim talebinde bulunulabilecek.

Reddi hakim talebinin, kötü niyetle yapıldığının anlaşılması ve esas yönünden kabul edilmemesi halinde, talepte bulunanların her biri, 500 TL'den 5 bin TL'ye kadar disiplin para cezasına mahkum edilecek.

Hakimin hukuki sorumluluğu

Hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı devlet aleyhine tazminat davası açılabilecek.

Kayırma, taraf tutma veya taraflardan birine olan kin veya düşmanlık, sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle, farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması, duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmesi, duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmesi, hakkın yerine getirilmesinden kaçınılması durumlarında tazminat davası yoluna gidilebilecek.

Tazminat davasının açılması, hakime karşı bir ceza soruşturmasının yapılması ya da mahkumiyet şartına bağlanmayacak.

Rücu davaları yargıtayda görülecek

Devlet ödediği tazminatı, sorumlu hakime ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu edecek.

Hakimlerin kusurlu davranışları nedeniyle devlet aleyhine açılan tazminat davaları ile devlet tarafından hakime karşı açılacak rücu davaları Yargıtayda görülecek.

Hakim hakkında açılacak dava esastan reddedilirse davacı, 500 TL'den 5 bin TL'ye kadar disiplin para cezasına mahkum edilecek.

Bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hallerde, "Mecburi dava arkadaşlığı" söz konusu olacak.

Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilecek veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilecek.

Dava ehliyeti olan herkes, davasını kendisini veya tayin edeceği vekil aracılığıyla açabilecek ve takip edebilecek.

Tasarıya göre, davaya vekalet; kanunda özel yetki verilmesini gerektiren konular saklı kalmak kaydıyla, hüküm kesinleşinceye kadar, avukatın davanın takibi için gereken bütün işlemleri yapmasına, hükmün yerine getirilmesine, yargılama giderlerinin tahsiliyle buna ilişkin makbuz vermesine ve bu işlemlerin tamamının kendisine karşı da yapılabilmesine ilişkin yetkiyi kapsayacak.

Avukata açıkça yetki verilen durumlar

Tasarıyla, avukata açık yetki verilmesi gereken durumlar geniş tutuldu.

Buna göre, ancak açıkça yetki verilmesi halinde, avukat; hakimi reddedebilecek, davanın tamamını ıslah edebilecek, yemin teklif edebilecek, haczi kaldırabilecek, tahkim ve hakem sözleşmesi yapabilecek, konkordato, sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması teklifinde bulanabilecek.

Avukat; ayrıca, davadan veya kanun yollarından feragat edebilecek, karşı tarafın davasını kabul edebilecek, yargılamanın iadesi yoluna gidebilecek, hakimlerin fiilleri sebebiyle devlet aleyhine tazminat davası açabilecek.

Avukat, duruşma sırasında uygun olmayan tutum ve davranışta bulunursa, hakim tarafından uyarılacak; avukat uyarıya uymaz ve fiil disiplin suçu veya adli suç teşkil eder nitelikte görülürse olay, duruşma salonunda bulunan kişilerin kimlik bilgileri ve adresleri yazılarak tutanağa geçirilecek ve duruşma ertelenecek.

Mahkeme, avukat hakkında gerekli yasal işlem yapılmak üzere, bağlı olduğu baroya bildirimde bulunacak.

Teminat gösterme

Davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılayacak uygun bir teminat göstereceği halleri de düzenleyen tasarıya göre, Türkiye'de mutat meskeni olmayan Türk vatandaşları ile borçları nedeniyle ödeme güçlüğü içinde olan davacılar teminat gösterecek.

Davacının adli yardımdan yararlanması, yurt içinde istenen teminatı karşılamaya yeterli taşınmaz malının veya ayni teminatla güvence altına alınan bir alacağının bulunması, 18 yaşını doldurmayan kişilerin menfaatini korumaya yönelik dava açılması durumlarında ise teminat gösterilmeyecek.

Sürelerin ne zaman başlayacağı ve biteceği de belirtilen tasarıya göre, süreler, kanunda belirtilecek veya hakim tarafından belirlenecek. Hakim, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, süreleri artıramayacak veya eksiltemeyecek.

Eski hale getirme talebi

Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hakimin kesin olarak belirlediği süre içinde işlemi yapamayan kimse, "Eski hale getirme" talebinde bulunabilecek. Bu talep, işlemin, süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren, 15 gün içinde yapılacak.

İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar "Eski hale getirme" talebinde bulunmak mümkün olacak. "Eski hale getirme" talebi, yargılamanın ertelenmesini gerektirmeyecek. 

Tasarıya göre, adli tatil, her yıl, 1 Ağustosta başlayacak, 5 Eylülde sona erecek.

Eda (tahsil) davası yoluyla mahkemeden, davalının, bir şeyi vermeye veya yapmaya ya da yapmamaya mahkum edilmesi istenebilecek.

Davanın açıldığı tarihte, alacağın miktarını ya da değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde; alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilecek.

İnşai (yenilik doğuran) dava yoluyla da mahkemeden, yeni bir hukuki durumun yaratılması, hukuki durumun içeriğinin değiştirilmesi ya da ortadan kaldırılması talep edilebilecek.

Dernekler ve diğer tüzel kişiler, üyelerinin veya temsil ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için kendi adlarına dava açabilecek.

Saat 24.00'e kadar işlemler yapılabilecek

Mahkemeler, dava dilekçelerini elektronik ortamda da kabul ve kayıt edebilecek. Dava, dilekçenin mahkemeye kaydedildiği tarihte açılmış sayılacak.

Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla, avukat ve vatandaşlar adliyeye gitmeden elektronik ortamda, güvenli elektronik imza kullanarak dava açabilecek, harç ve avans ödeyebilecek, dava dosyalarını inceleyebilecek.

"Tatil saati ve çalışma saati" kavramı yerine, "gün sonu" kavramı kabul edilen ve "7 gün 24 saat" esasına göre çalışan UYAP sisteminin kullanılmasıyla, avukatlar ve vatandaşlar, sıraya girmeden saat 24.00'e kadar elektronik ortamda işlem yapabilecek.

Avans ödenmesi

Tasarıda, gerekli masrafların zamanında yatırılmamasından dolayı davaların gecikmesinin önüne geçmek amacıyla da düzenleme yapıldı.

Buna göre, davacı, yargılama harçları ile her türlü tebligat ücreti, keşif gideri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi yargılama giderlerini karşılayacak tutarı, dava açarken "avans" olarak mahkeme veznesine yatıracak.

Avans miktarı, davanın türü ve özelliklerine göre, her yıl Adalet Bakanlığınca ilan edilecek gider avansı tarifesine göre belirlenecek. Avansın yeterli olmadığının anlaşılması halinde, mahkeme, eksikliğin tamamlanması için davacıya 15 günlük kesin süre verecek.

Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olacak. Fakat, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan tara değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilecek.

Kısmi sulh imkanı

TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısına göre, dava sonunda verilen hüküm, "Türk milleti adına" verilecek.

Hüküm verildikten sonra, gerekçeli karar imzalanmadan hakim ölür veya herhangi bir nedenle imzalayamayacak hale düşerse, yeni hakim, hükme uygun olarak gerekçeli kararı yazarak imzalayacak.

Taraflar, harcının ödenmiş olup olmamasına bakılmaksızın ilamı her zaman alabilecek.

Bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyecek.

Taraflara sulh olma imkanı sağlanıyor

Tasarıyla, görülen bir davada tarafların kısmen veya tamamen anlaşarak, "sulh" olmalarına olanak sağlanıyor. Sulh, "görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme" şeklinde tanımlanıyor.

Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda olabilecek. Dava konusunun dışında kalan konular da sulhun kapsamına dahil edilebilecek. Sulh, şarta bağlı olarak ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilecek.

Tasarıda, kötü niyetli kişilere karşı caydırıcı bir hüküm de yer alıyor.

Buna göre, kötü niyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın avukatıyla aralarında kararlaştırılan vekalet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilecek. Bu kişilere bundan başka, 500 liradan 5 bin liraya kadar disiplin para cezası verilebilecek. Bu hallere, avukat neden olmuşsa, disiplin para cezası onun hakkında da uygulanacak.

Adli yardım

Kamu yararına faaliyette bulunan dernek ve vakıflar ile kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak kaydıyla, adli yardımdan yararlanabilecekler.

Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri, karşılıklılık şartına bağlı olacak.

Adli yardımdan yararlanan kişinin mali durumu hakkında yanlış bilgi verdiği ortaya çıkarsa, adli yardım kaldırılacak.

Adli yardımdan yararlanan kişi için atanan avukatın ücreti Hazinece ödenecek.

Tasarıya göre, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilecek.

Bölge adliye mahkemesi, hukuk dairelerinde karşı dava açılamayacak, davaya müdahale talebinde bulunulamayacak, davaların birleştirilmesi istenemeyecek.

Bölge adliye mahkemesince resen gözönünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesince ortaya konulmayan iddia ve savunmalar dinlenemeyecek. Ancak, usulüne uygun gösterildiği halde, bölge adliye mahkemesince incelenmeden reddedilen deliller, bu mahkemelerde incelenebilecek.

Tasarıda, mahkemelerin iş yoğunluğu ve bazı sebepler gerekçe gösterilerek, hüküm verildikten sonra gerekçeli kararın yazılmasının geciktirilmesini önlemek için de düzenleme yapılarak, "Gerekçeli kararın yazıldığı tarih" de "kararda yer alacak unsurlar" içine alındı. Buna göre, gerekçeli karar hükümle birlikte açıklanacak.

Temyiz edilemeyen kararlar

Bölge adliye mahkemelerinin şu kararları hakkında temyiz yoluna başvurulamayacak:

Miktar veya değeri 10 bin TL'yi geçmeyen davalara ilişkin kararlar.

Özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar.

Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararlar.

Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar.

Soybağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarla ilgili kararlar.

Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar.

Kanun yararına temyiz

İlk derece mahkemelerinin ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin kesin olarak verdikleri kararlarla, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş kararlara karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek, Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, kanun yararına temyiz yoluna başvurulabilecek.Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulacak. Bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmayacak.

Temyiz talebinin kötü niyetle yapıldığı anlaşılırsa, temyizi yapan taraf, yargılama giderlerini ve karşı tarafın avukatlık ücretini ödemeye mahkum edilecek. 

Çekişmesiz yargı

Tasarıya göre, çekişmesiz yargı, "ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan", "ilgililerin, ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı" ve "hakimin doğrudan harekete geçtiği" hallerde uygulanacak.

"Kişiler", "aile", "miras", "borçlar", "icra ve iflas" hukuku ile "çeşitli kanunlardaki" çekişmesiz yargı işleri sayılan tasarıya göre, listede yer alan konuların bazıları şöyle:

"Ergin kılınma, ad ve soyadın değiştirilmesi, henüz evlenme yaşında olmayanların evlenmesine izin verme, yeniden evlenmede bekleme süresinin hakim tarafından kaldırılması, terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi, eşlerden birinin, evlilik birliğini tek başına temsil etmede yetkili kılınması, aile konutuyla ilgili işlemler için diğer eşin rızasının sağlanamadığı hallerde hakimin müdahalesinin istenmesi, sağ kalan eşe aile konutu üzerinde ve ev eşyası üzerinde mülkiyet veya intifa hakkı tanınması, mal ortaklığında eşlerden birinin mirası reddine izin verilmesi, ana babaya çocuğun mallarından bir kısmını çocuğun bakım ve eğitimi için sarf etme izninin verilmesi, velayetin kaldırılması..."

Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesi olacak.

Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililer, özel kanuni düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, kararın öğrenilmesinden itibaren 15 gün içinde istinaf yoluna başvurabilecek.

TAHKİM

Tasarının tahkimle ilgili hükümleri, Milletlerarası Tahkim Kanununun tanımladığı anlamda yabancılık unsuru içermeyen ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği uyuşmazlıklar hakkında uygulanacak.

Taşınmaz mallar üzerindeki ayni haklardan veya iki tarafın iradelerine tabi olmayan işlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar, tahkime elverişli kabul edilmeyecek.

Tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkeme, tahkim yeri bölge adliye mahkemesi olacak.

Yargılama sırasında tarafların tahkim yoluna başvurma konusunda anlaşmaları halinde, dava dosyası mahkemece ilgili hakem ya da hakem kuruluna gönderilecek.

Aksi kararlaştırılmadıkça, tahkim yargılaması sırasında hakem veya hakem kurulu, taraflardan birinin talebi üzerine ihtiyati tedbirin alınmasına ya da delil tespitine karar verebilecek. Hakem veya hakem kurulu, ihtiyati tedbir kararı vermeyi, uygun bir teminat verilmesine bağlı kılabilecek.

Hakem seçiminde uygulanacak usuller ile hakemin reddinin nasıl yapılacağı belirtilen tasarıya göre, tahkim yeri, taraflarca veya onların seçtiği bir tahkim kurumunca serbestçe kararlaştırılacak.

Tahkim süresi 1 yıl olacak, ancak tahkim süresi mahkemece uzatılabilecek.

Hakem veya hakem kurulu, duruşma yapabileceği gibi, yargılamanın dosya üzerinden yürütülmesine; bilirkişi seçimine ve keşif yapılmasına karar verebilecek.

Hakem heyetindeki kişilerden birisi, alanında 5 yıl ve daha fazla kıdeme sahip hukukçu olacak.

Senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümler, kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılan dava ve işlerde uygulanmayacak. Böylece, açılmış olan binlerce davanın idari yargıya gitmesi de önlenmiş olacak.

Görüşmeler

CHP Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe, UYAP aracılığıyla elektronik ortamda dava dosyasına ulaşılıp ulaşılmayacağını sordu.

Ergenekon soruşturması başta olmak üzere bazı önemli soruşturmalara ilişkin bilgi ve belgelerin basında yer aldığını ifade eden Ünlütepe, soruşturmanın gizliliği ilkesinin ihlal edildiğini söyledi.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, soruşturma aşamasında, dosyaya ilişkin bilgi ve belgelere Cumhuriyet Savcısı dışında, UYAP bünyesinde kimsenin ulaşamayacağını bildirdi. Şahin, bazı soruşturmalara ilişkin bilgi, belge ve şüphelilerin verdikleri ifadelerin basında yer aldığını belirterek, bunun soruşturmanın gizliliği kuralının ihlali olduğunu kaydetti. Bu nedenle, bugüne kadar 1000 civarında soruşturma açıldığına dikkati çeken Şahin, bunlardan bir bölümüyle ilgili dava açıldığını, yargılamaların sürdüğünü, bazılarının da mahkumiyetle sonuçlandığını anlattı.

Bakan Şahin, bu soruşturmaların çok önemli bir bölümünün yargı mensuplarıyla ilgili olduğunu söyledi.

Görüşmelerde, "arabuluculuk"la ilgili hüküm, önergeyle tasarıdan çıkarılırken, hakem heyetinde yer alacak kişilerden birisinin, alanında en az 5 yıl kıdeme sahip hukukçu olması şartı da konuldu.

Teşekkür konuşmaları

Tasarının kabul edilmesinden sonra, komisyon üyelerine ve katkı sunanlara teşekkür eden Şahin, bugün ihtiyaç duyulan ve gelecekte yargının sorunlarını çözecek tasarının, Genel Kurula indirilmesinden memnuniyet duyacağını ifade etti.

Adalet Bakanı Şahin, görüşmelere katılanlara tatlı ikram etti.

Siyasi parti grupları adına söz alan milletvekilleri ile davet edilen kurumların temsilcileri de söz alarak, tasarıyla ilgili çalışmalara katkı sunanlara teşekkürlerini sundu.

AK Parti Düzce Milletvekili Celal Erbay, düzenlemenin, adaletin çabuk ve etkin şekilde gerçekleşmesine olanak sağlayacağını söyledi.

CHP'li Ünlütepe de düzenlemenin, yargılamanın hızlanmasına olanak sağlayacağını ve hukuk sisteminde çığır açacağını bildirdi.

Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, yargılama hukuku temel kanunlarının önemine değinerek, bunlardan biri olan tasarının komisyondan geçmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi, katkısı geçen herkese teşekkür etti.