'İhanet yanlarına kâr kalmaz'

İsim vermeden Gülen cemaatini hedef alan Başbakan Erdoğan, Müslümanların kardeşlerini sırtlarından hançerlemeyeceğini belirterek, “Hiçbir ihanet, hainlerin yanına kâr kalmamıştır” dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL – Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bir musibet bin nasihatten evladır” denildiğini hatırlatarak, “Evet biz kardeş zannettiklerimizin hançeriyle bir musibete düçar olduk ama ondan inşallah bin nasihat çıkar” dedi. 

Başbakan Erdoğan Sinan Erdem Spor Salonu’nda Önder Vakfı tarafından düzenlenen 2014 İmam Hatip Okulları Kutlu Doğum programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, herkesi Hazreti Muhammed’in şefaatine nail olmasını diledi. Hazreti Muhammed’in ilimin ete kemiğe bürünmüş mücessem, müşehhas hali olduğunu belirten Erdoğan, “Oturuşu, kalkışı, yürüyüşü, duruşuyla o mübarek başından, mübarek ayağına kadar tavrıyla edasıyla kalbinden ve dilinden terennüm ettikleriyle, her bir sözüyle o tam anlamıyla tam bir hikmetti” ifadelerini kullandı. 

'Başbakanlığımda en mutlu eden şey imam hatiplere can suyu vermek'

İmam hatip öğrencilerini farkı kılan Kuran-ı Kerim ile birlikte, Siyer-i Nebi’yi öğrenmeleri olduğunu belirten Erdoğan, “O kadar bahtiyarım ki imama hatibe gittim, orada okudum, orada Siyer-i Nebi ile ilim şehrinin havasını teneffüs ettim ve oradan mezun oldum. O kadar gururluyum ki 4 çocuğumun, 2 kızımın ve 2 oğlumun, imam hatip okullarında Kuran ve siyer terbiyesiyle yetişmiş olmaları beni mutlu etti. Yine o kadar mutluyuz ki 28 Şubat’ta katsayı ve başörtü yasağıyla kapılarına kilit vurulmuş imam hatip okullarını yeniden açma onları eski hürriyetlerini, eski emniyetlerini yeniden kazandırma, imam hatip okullarının yeniden can bulması için hizmetkarlık etme şerefine nail olduk” diye konuştu. 
Kuran-ı Kerim ve Siyer derslerinin yeniden okullarda seçmeli ders olarak okutabilme imkan ve tercihini sundukları için de çok mutlu olduklarını belirten Erdoğan, “Eğer şahsıma ‘12 yıldır başbakanlığımda yaptıklarımdan en mutlu eden şey nedir?’ diye sorulursa, ‘Bunu söyle bakalım’ derseler; Öyle tahmin ediyorum ki imam hatip okullarına yeniden can suyu vermiş olmak şerefi yetecektir” şeklinde konuştu. 

'Tehdit ve şantaj yapanlar insana ait değerlere saygısızlık etmiştir'

Başbakan Erdoğan, “Birileri değil, şu veya bu kişi değil, Allah kitabı ve sevgili habibi, onun sünneti. Birilerinin dediği gibi; ‘Pensilvanya’daki zat söylediyse doğrudur.’ Hayır böyle bir şey söylemek itikadi noktada, insanı sapkınlığa götürür. O sadece sevgili Peygamberimize aitti” dedi. 
Hazreti Muhammed’in Veda Hutbesi’nde, “Müminler sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Böylece bütün Müslümanlar kardeştir. Bir Müslümana kardeşinin kanı da malı da helal olmaz” dediğini kaydeden Erdoğan şöyle konuştu: 

“Kardeşler birbirini incitmezler, kardeşler birbirinin hukukuna tecavüz etmezler, kardeşler birbirine kem gözle bakmazlar, birbirlerini horlamazlar. Kardeşler birbirine, ‘Kürt’ diyerek, ‘Türk’ diyerek, ‘Laz, Çerkez, Abaza vesayir’ diyerek, aralarına duvarlar örmezler. Kardeşler birbirini unutmaz, birbirinin acısına ve sevincine sırtlarını dönmezler. Filistin senin kardeşindir, Suriye senin kardeşindir, Esma’nın şahsında Mısır senin kardeşindir. Somali, Irak, Afganistan, Myanmar, Bangladeş, Patani senin kardeşindir, öz be öz kardeşindir. Kardeşinin meselesini sırtını dönen Arafat’ta Veda Hutbesi’nin sonunda Hazreti Nebi’nin huzurunda verdiği şahitlik yeminine de sırtını dönmüştür. Müslümanlar kardeşlerini sırtlarından hançerlemezler. Müslümanlar kardeşlerini gidip de Batı ülkelerinde şikayet etmezler. Müminler kardeşlerinin kuyularını kazmazlar. La ilahe illalalah diytenler inanmayanlarla kirli ittifaklar yapıp, kendi ülkesine kendi milletine kendi öz değerlerine ihanet etmezler, edemezler. Filistin’e Mavi Marmara Gemisine sırtını dönüp, mümin kardeşinden esirgediğin muhabbeti diğerlerine cömertçe veremezler. Başörtüsüne sırtını dönüp, imam hatip davasına, özgür ve bağımsız Türkiye davasına bigane kalıp, zalimlere tebessüm edenler Arafat’ta verilen söze muhalefet etmişlerdir. Müslümanların seslerini gizlice dinleyenler, mahremine girenler, Müslümanların evlerini gizlice gözetleyenler sonra da tehdit ve şantaj olarak kullananlar, bırakınız ayetleri, bırakınız hadisleri insana ait ne kadar şerefli değer varsa hepsine saygısızlık etmişlerdir. Emin olunuz hiçbir ihanet o zalimlerin yanına kalmamıştır tarihte.” 

'Biz kardeş zannettiklerimizin hançeriyle bir musibete düçar olduk'

Hiçbir ihanetin hainlerin yanına kalmadığını vurgulayan Erdoğan, “Ancak bir ricam var. Gençler tüm insanlığa olduğu gibi mümin kardeşlerinizden lütfen şefkatinizi esirmeyin. Birbirinizi Allah için seviniz, mal için akrabalık için değil. Sadece Allah için seviniz. Aldatılmış, kandırılmış malına kazancına hatta aldığı her nefese ipotek konulmuş saf, temiz, ihlaslı kardeşlerinize sahip çıkmanızı sizden özellikle rica ediyorum. Birilerinin yaptığı gibi onlar için beddua değil, onlar için gece gündüz dualar etmenizi sizden rica ediyorum. Onların da gerçeği görebilmeleri için, nasıl aldatıldıklarını, bir ihanet kumpası içinde nasıl istismar edildiklerini idrak edebilmeleri için onlara şefkatle merhametle yaklaşmanızı sizden özellikle rica ediyorum” ifadelerini kullandı 

“Bir musibet bin nasihatten evladır” denildiğini hatırlatan Erdoğan, “Evet biz kardeş zannettiklerimizin hançeriyle bir musibete düçar olduk ama ondan inşallah bin nasihat çıkar” dedi. 

'Sesi çok çıkanın haklı olduğu bir Türkiye artık hafızalarda acı bir hatıraya dönüşmüştür'

“İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz” diyen Erdoğan şu ifadeleri kullandı: 
“Bunu asla aklınızdan çıkarmayacaksınız. İşte bu ülkeye sımsıkı sarılacak ve sizler boynunuzu bükmeyecek, yüzünüzü asla yere eğmeyecek. Kendinizi asla ikinci, üçüncü sınıf hissetmeyeceksiniz. Siz bu salonda olanlar veya olmayanlar Türkiye’nin tüm gençliğiyle bu ülkenin, bu toprakların, bu vatanın, bu devletin ve aziz bayrağın sahiplerisiniz. Sevgili gençler artık sizlere evlatlarım diyebilirim değil mi? Sevgili evlatlarım siz bu topraklara dışarıdan gelmediniz ki kendinizi misafir hissedesiniz. Siz bu topraklarda sığıntı değilsiniz ki. Siz bu topraklarda arık parya değilsiniz. Garip değilsiniz. 

Sesi çok çıkanın, parası bol olanın, medyaya yön verenin, sokaklarda terör estirenin sokaklarda cam-çerçeve kıranın yani şımarıkların, yani kaba kuvvet sahiplerinin haklı olduğu bir Türkiye artık hafızalarda acı bir hatıraya dönüşmüştür. Bu ülkenin sahibi sevgili gençler, belli zümreler, belli güç odakları, belli çeteler değil 77 milyonun tamamıdır. Herbirinizin bu şuurla hareket etmesini temenni ediyorum. Her birinizin mukaddes millet ve medeniyet davasına inançla kararlılıkla, azimle; ‘bu millet benim milletim bu bayrak benim bayrağım’ diyerek özgüvenle hareket etmenizi arzuluyorum.” 
Tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek millet vurgusu yapan Erdoğan, “Ama bir şey istiyorum. Artık kat sayı yok. Üniversiteler en güçlü şekilde girmenizi istiyorum. Bir an önce hayata katılmanızı istiyorum. Buna varız değil mi? Çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz. Sizleri her zaman önde görmek istiyorum” dedi.