'İhmal, istismar, suç varsa yargıda hesap verecek'
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, 26 Temmuz'da Ankara'da tedavi gördüğü hastanede ölen Melek Karaslan'ın ailesiyle Ağrı'da bir araya geldi.
AĞRI - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Bunu çok ciddi manada bir kadın olarak, bir ana olarak kınıyorum ve bundan sonra Melek Karaslanların olmaması için mücadeleye devam etmemiz gerekiyor" dedi.
Şahin, eşi ve onun ailesi tarafından şiddet gördüğü iddiasıyla 26 Temmuz'da, Ankara'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Melek Karaslan'ın ailesiyle Ağrı'daki Valilik Toplantı Salonu'nda bir araya geldi.
Basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Şahin, Melek Karaslan ile ilgili süreci takip ettiğini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devleti, Türk Ceza Kanunu boyutuyla bağımsız ve tarafsız görevini yapacaktır ve burada kimde bir ihmal varsa kimde istismar varsa kim suçluysa gerekli soruşturmadan sonra yargılanacaktır. Biz bakanlık olarak da bu davanın müdahiliyiz, takibini yapacağız" dedi.
Hukuk devleti olmanın tek başına yetmediğini ifade eden Şahin, "Sosyal devlet olmak ve 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışında önce 'insan' diye çıktığımız yolculukta Melek kardeşimizin tam bir dram yaşadığını... Biz anneyle, babayla, kardeşlerle ve muhtarla konuştuk. Sonuçta biz dünyanın en mükemmel hukuki altyapısını da oluştursak, dünyanın en mükemmel yasalarını da çıkarsak buradaki toplumsal duyarlılığı çok önemsiyorum" diye konuştu.
"Çok ciddi bir şekilde canımın yandığını ifade etmek istiyorum"
Zihinsel bir sorunla karşı karşıya olunduğunu belirten Şahin, şunları kaydetti:
"Her şeyimiz var. Hastanemiz var, doktorumuz var. Devlet burada, devlete haber verilmeyen bir zihniyet var. Bunu çok ciddi manada bir kadın olarak, bir ana olarak kınıyorum ve bundan sonra Melek Karaslanların olmaması için mücadeleye devam etmemiz gerekiyor. Burada zihinsel dönüşüm çok önemli. Taziye çadırında konuşulanlar, mahkeme salonunda konuşulmuyor. Herkes üç maymunu oynuyor, herkes birbirinin üzerine atıyor ve bir can gidiyor. Canların gitmemesi lazım. Bu kadar varlığın içinde yokluğu yaşamamız lazım. Biz bakanlık olarak da işin sosyal boyutunu ve insani boyutunu çok önemsiyoruz. 'Biz merhamet toplumuyuz' diyoruz. 'Biz şefkat toplumuyuz' diyoruz. Gözümüzün önünde bir canlı yok oluyor ve 3 maymunu oynuyoruz, komşumuz söylemiyor, akrabamız söylemiyor, yakın çevre söylemiyor, Melek'i yok ediyoruz. Herkesin ama herkesin, ben bakan olarak, oradaki anne ve baba, yakın çevre, herkesin kendini hesaba çekmesi gerekiyor. Toplumun kendini hesaba çekmesi gerekiyor. Bundan sonraki süreçte Meleklerin yaşanmaması için Meleklerin ölmemesi için bizim bu ataerkil sistemi sorgulamamamız lazım. Burada çok ciddi bir şekilde canımın yandığını ifade etmek istiyorum. Kimler Melek'in canını yaktıysa da bunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı ifade etmek istiyorum."
Melek Karaslan'ın çocuklarının durumu
Şahin, Melek Karaaslan'ın çocuklarıyla ilgili, konunun uzmanlarıyla toplantı yaptıklarını belirterek, çocukların gelişimini incelediklerini söyledi.
Çocukların çok sağlıklı olduğunu ifade eden Şahin, şunları kaydetti:
'İki çocuğumuz da her yönden hem psikolojik hem çevre bakımından, yaş bakımından, yaşının gerektirdiği iletişime açık ve gelişmeleri sağlanmış. Biri 3,5 diğeri 1,5 yaşında. Bundan sonraki süreçte biz bu işin bire bir takipçisi olacağız. Her aşamasından her aşamasına almamız gerekiyorsa alırız, yanlarında kalmasını daha sağlıklı buluyorsak bırakacağız. Şu anda çocuklar babaanneyi bir anne şefkatiyle seviyorlar. Bizim burada doğru kararlar almamız lazım. Takip edeceğiz. Burada kurumlarımız çok güçlü bir şekilde çocuklara sahip çıkarlar. Biz 14 bin evladımız olan güçlü bir kurumuz. İki evladımızı da hemen alabiliriz ama çok boyutlu değişkeni olan bu olayda çocuklarımızı en az zararla yetiştirmek... O yüzden tek bir bakış, tek bir araştırmayla da karar verilemiyor. Hocalarımızla görüştük, bunun periyodik takibi gerekiyor. Periyodik takibin sonucunda çocuklarımızla alakalı valimizle konuşarak yapılması gereken neyse en doğru kararı alacağız. Çocuklar artık bizim çocuklarımız, o konuda toplum rahat olsun."
Bakan Şahin'den öğütler
Bölgede yaşayan anne ve babalara seslenen Şahin, şunları söyledi:
"Kızlarımızı birey olarak yetiştirmemiz lazım. Kızlarımızın yaşam haklarını korumalıyız, kızlarımızı okutmalıyız, kızlarımızı insan hakları noktasında güçlendirmeliyiz. Bütün mücadelemiz bu ama hala eksik olduğumuzu görüyoruz. Hala canımızın yandığını görüyoruz. Melek hepimize yeterince ders verdi. Bu dersten hepimiz nasibini aldı. Gerekli çalışımlarımızı yapmamız gerekiyor. Ama en önemli şey hep söylüyorum, vicdan toplumu olmalıyız. Zihinsel dönüşümü başarmalıyız, kadın erkek eşitliğini bu toplumda, bu bölgede güçlendirmeliyiz."
Bu konudaki hassasiyetini basın aracılığıyla paylaşmak istediğini ifade eden Şahin, şunları belirtti:
"Bu toplumdaki bütün anne ve babalara sesleniyorum. Kızlarımızı ve erkeklerimizi her noktada eşit yetiştirmeliyiz, hakkını savunmalıyız. Kendilerinin hakkını savunacakları şekilde yetiştirmemiz lazım. O kadar önemli bir şey ki bu, o yüzden bu mücadelemiz ve bu çalışmalarımız sonuna kadar devam edecek. Çok boyutlu ve her bir değişkeni kendi içinde çalıştıran bir konu. Bizim iki saatlik toplantı sonucunda kesin olarak raporları vermemiz yanlış olur. Biz adaletli olup, doğru olanın arkasında olmalıyız ve gelen bilgiyi doğru olarak kullanmalıyız."
Şahin, "Eğer yanınızda, sağınızda, solunuzda bir mağdur varsa ihtiyacı olan kimse varsa gerekli duyarlığı gösterin. Bizi biz yapan değerlerimizdir. Şefkat ve merhamet toplumu olmak zorundayız. Daha önce dünyaya örnek olduk bu konuda. Biz, bize ait olan değerleri elimizde tutmak durumundayız. 'Bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın' anlayışıyla biz bu toplumda yaşayamayız. O yüzden toplumsal duyarlılığı ve zihinsel dönüşümü çok önemsiyoruz ve bu ataerkil sistemle de mücadele edeceğimizi ifade etmek istiyorum."
Şahin, daha sonra Ağrı Belediyesi'nin bahçesinde engelliler için oluşturulan alan hakkında Başkan Hasan Arslan'dan bilgi aldı.