'İlk 10' için 'ihracatçı ithal ikame' önerisi

Türkiye ile aynı yolculuğa çıkan Güney Kore'nin ithal ikamesini ihracat şartıyla birlikte uygulayarak 500 milyar dolar ihracata ulaştığına dikkat çeken Aycı, Türkiye'nin de maliyet avantajı bulunan ihracat yanı güçlü yatırımlara yönelmesi gerektiğini kayd

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Talip AKTAŞ
İSTANBUL - Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Başkanı İlker Aycı, Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer almanın koşullarını bildiğini ve yatırım önceliklerini buna göre oluşturması gerektiğini söyledi. Aycı, Türkiye'nin cari açığa önlem olarak sadece ithal ikamesini düşünemeyeceğini, ihracatta rekabetçi yanı güçlü ikame yatırımları öncelikle gözetmek zorunda olduğunu söyledi. 
2011 yılı sonu itibarıyla doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının 13 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini de bildiren Aycı, Türkiye'nin doğrudan yatırım girişlerinde Polonya ile yarıştığını ve 2011 sonunda büyük olasılıkla bu ülkeyi geride bırakacaklarını kaydetti. 
Bir yıllık görev süresini dolduran TYDTA Başkanı İlker Aycı, düzenlediği basın buluşmasında Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı'nın 2011 yılı faaliyetlerini değerlendirdi ve yeni dönem hedeflerine ilişkin bilgi verdi. Hükümetin 10 milyar dolarlık doğrudan yatırım hedefinin geçen ekim ayında 10.5 milyar dolarla aşıldığını vurgulayan Aycı, 2012 yılında da 2011 rakamlarının aşılacağı öngörüsünde bulundu.   
"Yatırım öncesi teşvik de önemli"
İlke Aycı, yakın gelecekte dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde yer almayı hedefleyen Türkiye'nin bu hedefin koşullarını bildiğini ve stratejilerini buna göre oluşturması gerektiğini kaydetti. Bu çerçevede teşviklerin, Türkiye'nin rekabet şansı ve rekabet üstünlüğü bulunan alanlara verilmesinin daha isabetli bir yaklaşım olduğunu anlatan İlker Aycı, "Yatırım sonrası teşvikler güzel, ama yatırım öncesi ve sırasında da teşviklerin bulunmasının anlamlı olduğunu düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu. İlke Aycı, Türkiye ile 1970'li yıllarda aynı yolculuğa çıkan Güney Kore'nin bugün 500 milyar dolarlık ihracat büyüklüğüne ulaşmasında ithal ikamesini ihracat şartıyla birlikte uygulamasının büyük payı bulunduğuna işaret ederek, bu yarışta Türkiye'nin uzun yıllar sadece ithal ikamesiyle yetindiğini belirtti. Aycı, bu çerçevede cari açığı da aşağıya çekecek şekilde üretim açığının bulunduğu alanlarda seçilecek hedef yatırımların, maliyet avantajı da bulunan ihracat yanı güçlü yatırımlar olması gerektiğini söyledi. 
Hedeflere nokta atışı
TYDTA olarak doğrudan yabancı yatırımlarda, otomotiv, petrokimya, kimya ve enerji sektörlerini öncelikli sektörler olarak belirlediklerine işaret eden Aycı, 2011 faaliyetleriyle ilgili şu bilgileri aktardı: 
"Yürüttüğümüz çalışmalarla geçen yıl otomotiv ve petrokimyada yatırım eğilimini görmeye başladık. Otomotiv yan sanayiinde 12 firma, OEM'de de üç firma hedefimizdeydi. Petrokimyada 20'ye yakın firmayla görüşmemiz olacak. Çalışmalarımızı nokta atışı olarak yürütüyoruz. Kimya sektöründe 20 milyar dolar, petrokimyada 8.5 milyar dolar açığımız var. Bu açıkla ikinci ülkenin çok az farkla arkasından dünyada üçüncü sırada yer alıyoruz. Enerji sektöründe bir kavşak noktasındayız ve bu durumdaki bir ülkenin bu sektörlerini yeni baştan düşünmesi, bu alanlardaki eksikliklerini giderecek adımları atabilmesi lazım. Örneğin karbon fiber dünyada önemi giderek artan ve yatırım açısından da rekabetin çok yoğun yaşandığı bir alan. Bu nitelikteki kompozit ürünlerin üretimi ileri teknoloji gerektiriyor ve yaygınlaşması çık hızlı. Yakın tarihte bu sektörün 40 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor. Türkiye bu alanda ciddi bir yatırım çekebilirse bu pazardan önemli pay alabilir. Özellikle petrokimya ürünlerinde Avrupa'ya göre maliyet üstünlüğümüz var. " 
Yönümüzü Asya ve Körfez'e dönüyoruz
Önümüzdeki dönemde Asya ve Amerika'dan Türkiye'ye daha fazla yatırım geleceğini belirten Aycı, "Avrupa'yı da ihmal etmeden yönümüzü yükselen Asya ülkeleri ile Amerika ve Körfez ülkelerine daha fazla çevireceğiz. Geçen yılın son çeyreğinde başlattığımız enerji road-show'unu sürdürüyoruz. Ceyhan'a büyük bir ilgi var. O bölge Türkiye için gerçekten kıymetli" diye konuştu. İlker Aycı, 2012'nin kimse için kolay olmayacağını tahmin ettiklerini belirterek, "Ben temkinli iyimserim. Ama daha iyimser olmak için yılın ilk çeyreğini görmemiz gerek" değerlendirmesinde bulundu.
Yurtdışında nitelikli danışmanlarla çalışıyoruz
Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı olarak yurtdışında nitelikli danışmanlarla çalıştıklarını belirten İlker Aycı, bu konuda şu bilgileri aktardı: "15 ülkede 20 danışmanımız var. Bu yıl ilk defa Güney Kore'ye bir danışman gönderiyoruz. Almanya'nın eski Büyükelçisi Dr Wolf-Ruthart Born, Almanya'da çalıştığımız üçüncü danışman olarak göreve başladı. Bununla ilgili çok olumlu tepkiler aldık. Çok yakında Hindistan'daki yeni danışmanızı göreve başlayacak. Kendisi Türkiye'yi yakından tanıyan bir bankacı." 
Türkiye'ye büyük bir yatırım daha yolda
2011 yılında aralarında Hint Aditya'nın 510 milyon dolarlık viskon elyaf yatırımı ve 1 milyar dolarlık Dow ve Aksa ortak elyaf yatırımının da bulunduğu büyük yatırımların ülkeye getirildiğini belirten Aycı, şöyle devam etti: "Ayrıca, Japon MTN, Ferrero, Nestle, Thyssenkrupp, Cummins, BSH, Alman tasarım şirketi FEV GmbH yatırımları da geldi. HP Foxcon yatırımı başladı. Nihayet son olarak Almanya'dan Mubea adlı bir şirketin yatırımı geldi. Otomotiv tedarikçisi bu şirket Manisa'da 20 milyon Euro yatırım yapıyor. Asya'dan sonuçlanma aşamasında olan 200-250 milyon dolarlık bir yatırım daha var, yakında onu da açıklayacağız."
Bu konularda ilginizi çekebilir