'İstanbul'un raylı sisteme kavuşması lazım'

Özel aracıyla yola çıkanların sayısındaki artış, İstanbul'da trafik yoğunluğunun artmasına neden oldu. 

Yeni eğitim ve öğretim dönemi henüz başlamamasına rağmen son 1,5 aydır trafikte yaşanan sıkışıklık, kent yaşamını olumsuz etkiledi. Okulların açılmasının ardından trafikteki yoğunluğun daha da artması bekleniyor. 

İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaşım Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, trafiğe çıkan araç sahiplerinin yüzde 80'inin otomobiline tek başına binerek işe gittiğini söyledi. 

"Son günlerde İstanbul'da yaşanan trafik yoğunluğu, tek başına özel araçlarıyla yola çıkan sürücülerin sayısındaki artıştan kaynaklanıyor" diyen ve bu zamana kadar ağustos ayında böylesi bir trafik yoğunluğu yaşanmadığını belirten Ilıcalı, terör endişesinin de bunda rolü olabileceğini savundu.  

'En az 400 kilometre'

"Trafik çilesi"nin temel sebebini İstanbul'da yeterli raylı sistem ağının bulunmamasına bağlayan Ilıcalı, "Raylı sisteme geçiş sürecinde geç kalındı. Mevcut 150 kilometrelik raylı sistem de son 10 yıl içinde yapıldı ancak İstanbul'da en az 400 kilometrenin üzerinde raylı sisteme ihtiyaç var" dedi. 

'Bireysel yolculuğun önü kesilmeli'

Ilıcalı, bireysel yolculuğun önünü kesmek için bazı adımlar atılması gerektiğine dikkati çekti. 

Aracını başka insanlarla paylaşanlar için ücretsiz park, köprü geçişlerinde indirim gibi birtakım teşvik edici yöntemler hayata geçirilebileceğini aktaran Ilıcalı, şöyle devam etti: 

"Trafik sorununun kalıcı şekilde çözülmesi için İstanbul'un orta vadede hedeflediği raylı sisteme kavuşması lazım. Seçimlerin ardından kurulacak hükümetin ilk yapması gereken, İstanbul'un trafik sorununu çözmek olmalı. Zira İstanbul Büyükşehir Belediyesinin tek başına bu raylı sistemi oluşturmaya gücü yetmez. Birtakım yasal düzenlemeler yapılması ve belediyeye bazı imkanlar verilmesi lazım. Çünkü İstanbul'un en büyük sorunu, trafik. İstanbul'un sorunu, Türkiye'nin sorunudur. Eğer raylı sistem istenilen seviyeye getirilmezse, İstanbul trafiği, katlanılır olmaktan çıkar." 

Ilıcalı, okulların tatil olması nedeniyle turistik anlamda da İstanbul'a yoğun bir ziyaretçi akını olduğunu, bunun da trafikteki yoğunluğu artırdığını ifade ederek, "Ağustos ayında yaşanan aşırı sıcak ve nem de trafiği olumsuz etkiledi. Sürücüler, sıcak nedeniyle daha agresif davranıyor. Bu sinirli tutum da trafik kuralları ihlalini beraberinde getiriyor" değerlendirmesinde bulundu. 

'Deniz ulaşımının kullanılma oranı, yüzde 3 bile değil' 

Ilıcalı, ortasından boğaz geçen bir şehir olan İstanbul'da deniz trafiğinin hiç kullanılmamasının çok büyük kayıp olduğunu belirterek, "Servis araçlarının 25 bini köprülerden boş geçiyor. Hiç değilse servis araçlarının denizi kullanması için bir entegrasyon yapılmalı. Deniz ulaşımının kullanılma oranı, yüzde 3 bile değil" dedi.  

Trafiği önlemenin bir diğer yolunun da "akıllı kavşaklar" olduğunu aktaran Ilıcalı, bu kavşakların gelen araca göre süreci ayarlayarak, trafiği rahatlattığını söyledi.  

Ilıcalı, vatandaşların ellerindeki akıllı telefonları alternatif yollar bulmak konusunda pek de aktif kullanmadıklarını ifade ederek, şunları anlattı: 

Mobil uygulamalar daha çok kullanılmalı

"Cep telefonundan indirilebilecek mobil uygulamalar, yeni güzergahlar bulmak anlamında çok yardımcı oluyor. Bu uygulamaları kullanmayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Geçen yıl 10 bin kişi üzerinde bir anket yaptık. Ankete katılanların yüzde 35'i bu uygulamaları kullanmıyor. Yüzde 10'u ise kullansa bile bildiğinden şaşmıyor, göz göre göre trafiğe giriyor. GSM operatörlerinden de faydalanarak teknolojiyi araçlarda daha fazla kullanmalıyız. 

İçişleri Bakanlığı, interaktif uyarı ve denetim sistemlerini hayata geçirerek, vatandaşa yol ile ilgili bilgiyi cep telefonları üzerinden vermeyi amaçlıyor. Nasıl hava ulaşımında teknoloji kullanılıyorsa, kara ulaşımında da kullanılmalı. Ayrıca Marmaray ve Anadolu Yakası'ndaki metro hattı da yolcular tarafından yeteri kadar tercih edilmiyor." 

Ilıcalı, metrobüslerde yaşanan yoğunluğa da değinerek, "Metrobüsler, beklenenin üzerinde, günde 1 milyon yolcu taşıyor. Bu konuda yapabilecek pek bir şey yok. Kapasitesini doldurmuş. Metrobüsün alternatifi, raylı sistem. O yüzden her yere metronun gitmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.