'İsteseydim öldürürdüm'

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dündar'a silahlı saldırı girişiminde bulunan Şahin mahkemede, 'Eğer öldürmek isteseydim 200 metre uzaktan ateş eder kendisini öldürürdüm' ifadelerini kullandı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde silahlı saldırıda bulunan Murat Şahin ile bu kişiyi azmettirdikleri öne sürülen iki kişinin yargılanmasına başlandı.

İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, tutuklu sanık Murat Şahin ile tutuksuz sanıklar Sabri Boyacı ve Habip Ergün Celep katıldı. Davanın müştekilerinden gazeteci Yağız Şenkal'ın hazır bulunduğu duruşmaya, saldırıya uğrayan müşteki gazeteci Can Dündar yurt dışında olduğu gerekçesiyle katılmadı. Dündar ve tarafları avukatları temsil etti.

Savunma yapan sanık Murat Şahin, "Kendisini nişan almadım. Tabi biraz da amaç korkutmaktı. 2 el ateş ettim. Eğer öldürmek isteseydim 200 metre uzaktan ateş eder kendisini öldürürdüm." ifadesini kullandı.

"Bu işi tek başıma yaptım"

Avukatların, "Amacınız korkutmaksa neden kuru sıkı bir tabanca kullanmadınız?" sorusunu da yönelttiği Şahin, "Ben kuru sıkı tabanca kullanmayı sevmiyorum. Örneğin evinize bir hırsız girse, bende kuru sıkı tabanca olsa onda da gerçek tabanca olsa, o çeker sizi öldürür, sizin kuru sıkı silah hiçbir şey yapamaz. Ben bu işi tek başıma yaptım. Kimseyle konuşup planlamadım. Kimseden de maddi destek almadım." beyanında bulundu.

Duruşmada savunması sorulan sanıklardan Habip Ergün Celep de, Murat Şahin ile Can Dündar’ı tanımadığını belirterek, yanında çalışan şoförü sağlık sorunları nedeniyle işten ayrılınca Sabri Boyacı'yı işe aldığını polisin onu aradığını duyunca kendi avukatına yönlendirdiğini, Boyacı'nın evlerine gelip avukatıyla görüştüğünü, teslim olması gerektiğinin kendisine söylendiğini ve daha sonra şoförüyle birlikte evinden ayrıldığını ifade etti. Olaylarla bir ilgisi olmadığını iddia eden Celep, beraatine karar verilmesini istedi. 

Şenkal: "Sanık o silahla beni öldürebilirdi, cezalandırılsın"

Duruşmada müdahil olarak dinlenilen gazeteci Yağız Şenkal ise, olay günü Can Dündar'ın davasını izlemek için adliyeye gittiğini belirterek, "Ben bu olaydan dolayı her ne kadar kurşun girip çıkmışsa da bacağımdan et parçası koptuğu için ameliyat oldum. Sonrasında iyileşmedi tekrar ameliyat oldum. Sanıktan şikayetçiyim ve en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Çünkü sanık o silahla beni öldürebilirdi. O silah ateşlendikten sonra ne olacağını kimse bilemez. Bir santim öteye gitse belki sakat kalacaktım."

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklardan Habip Ergün Celep ve Sabri Boyacı hakkındaki adli kontrol tedbiri uygulamalarının kaldırılmasına ve aralarında sanık Şahin'in yakınlarının da olduğu 10 tanıkla ilgili zorla getirilme kararı verilmesine hükmetti. 

Müdahil Can Dündar ile tanık Dilek Dündar'ın bir daha ki duruşmaya gelmemeleri halinde haklarında zorla getirilme çıkarılacağını belirten mahkeme, suçlarının niteliğinin değişme olasılığı, delillerin tamamının henüz toplanmaması ve tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak sanık Şahin'in tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.

Mahkeme duruşmayı 28 Temmuz'a erteledi.