'Kınaya kınaya kına gecesine döndük'

Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, İsrail'i kınamanın yetmeyeceğini belirterek, "Kınaya kınaya, kına gecesine, kına evine döndük. Biz ve başkaları kınıyor da, netice ne oluyor? Netice almak için birlik olmamız lazım." diye konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, "Bir arkadaşımızın çok güzel bir ifadesi var. Kınaya kınaya, kına gecesine, kına evine döndük. Biz ve başkaları kınıyor da, netice ne oluyor? Netice almak için birlik olmamız lazım. Herkes tek başına konuşma yaparsa, birlik olmazsak, hiçbir netice alamayız" dedi.

İhsanoğlu, bayram dolayısıyla İstanbul Valiliği Eyüp Çocuk Yuvası Müdürlüğünü ziyareti öncesinde basın mensupları ile vatandaşların sorularını yanıtladı.

Tüm Türk dünyasına ve İslam alemine iyi niyetlerini dile getiren İhsanoğlu, sabah kahvaltısı sırasında Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis'te grubu olan partilerin genel başkanları, kendisine destek veren meclis dışındaki tüm parti liderleri ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile telefonda görüşerek, karşılıklı bayram tebriğinde bulunduğunu söyledi. 

İhsanoğlu, Türkiye'de bayram havası yaşanması temennilerini tekrar ederek, "76 milyon insanımız, bizim aramızda bulunan bir milyona yakın Suriyeli kardeşlerimiz, Gazze'de, Filistin'de, Suriye'de, özellikle Irak Türkmenleri'nin, Doğu Türkistan'daki Uygur kardeşlerimizin, Rohingya'daki Müslüman kardeşlerimizin ve Somali'deki kardeşlerimizin, bütün dünyada mazlum olan, sıkıntı çeken tüm Müslümanların bu bayramda huzur içinde olmasını cenabı Allah'tan niyaz ederim" diye konuştu.

Musul'daki rehine konusuna da değinen Ekmeleddin İhsanoğlu. "Kuzey Irak'ta IŞİD tarafından, o gaddar terörist çete tarafından rehin tutulan evlatlarımızın bir an evvel ailelerine kavuşmasını temenni ediyorum. İnşallah bu bayram içerisinde serbest bırakılırlar. Bizimle beraber, anneleri, babaları, çocukları, kardeşleri ve bütün milletimizle beraber bu bayram sevincini paylaşırlar" dedi.

İhsanoğlu, basın açıklaması sırasında bir vatandaşın, "Ekmeleddin Bey, Gazze hakkında, İsrail'in politikalarına karşı ciddi bir kınama istiyoruz. Gerçekten oturaklı bir konuşma istiyoruz" yönündeki eleştirisine cevaben ise şöyle konuştu:

"Siz benim oturaklı konuşmalarımı duymadınız mı? Demek ki yanlış kanallara baktınız. Aziz kardeşim, ben en azından 20 günden beri bunu tekrar ediyorum. İsrail'in bu zulmü, bu tecavüzü, insanlığa saldırısı ilk defa olmuyor. Belki siz benim kadar takip etmediğiniz için, bugün yaratılan heyecandan dolayı, çok heyecanlanıp üzülüyorsunuz. Benim heyecanım, sizin heyecanınızdan daha büyüktür. Çünkü ben bu vahşet filmini, senaryoyu hayatımda çok defa gördüm. Genel sekreterlik görevi esnasında, 2008-2009 senesinde aynı senaryonun tatbik edildiğini, bin 500 kişinin öldürüldüğünü gördüm."

"Davul, zurna maalesef bende yok"

Devlet terörü uygulayan İsrail'e karşı durabilen uluslararası tek kuruluşun genel sekreterinin kendisi olduğunu da aktaran İhsanoğlu, "Güvenlik Konseyi, onlar aleyhinde karar çıkaramadığı için, bildiğiniz sebeplerden dolayı, ben uluslararası alemde yeni bir mecra buldum. Orda, Birlemiş Milletler'in İnsan Hakları Konseyi'nin kararını çıkarttım. Bizim orada Müslüman devletlerin ekseriyeti var. Rusya, Çin, Afrika, Latin Amerika ve Asya ülkelerinin desteğiyle biz oradan çok rahat karar çıkartabiliyorduk. Benim teşebbüsümle orada gerçekleri tespit etme komisyonu çıkardık. Ben Cenevre'de günlerce haftalarca bunu takip edip, netice elde ettim. Ben bunları sessiz yapıyorum. Davul, zurna maalesef bende yok" dedi.

"İsrail'in savaş suçu işlediğine dair ilk raporu ben çıkarttım"

İhsanoğlu, tarihinde ilk defa İsrail'i kınayan, savaş suçu işlediğine ve yasaklanmış silahlar kullandığına dair ilk raporu kendisinin çıkarttığını vurgulayarak, bu raporun Güney Afrikalı Musevi asıllı yüksek dereceli bir hakim tarafından imzalanmış olan "Goldstone raporu" adıyla bilindiğini ifade etti. 

Gazze'ye ilk yardımları götüren uluslararası kuruluşların başında olduğuna da değinen Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, "Gazze'ye yardım götürmek için komşu devletlerle, özellikle Mısırla kanallarınızın açık olması lazım. Mısır kanalı açık olmadığı oraya yardım götüremezsiniz. Çünkü öbür kanal İsrail'den geliyor. İsrail bunu yapmaz, size bu imkanı vermez. Zaten savaş halinde sivilleri, ve çocukları öldürüyor. Hastaneleri yıkıyor" dedi.

"Bin defa daha kınarım"

İhsanoğlu, İsrail'i kınamasına ilişkin olarak da şunları söyledi:

"Ben bunu son iki hafta içinde belki 15 defa söylediğim halde, herkes bunu bildiği halde bana karşı çıkıyorlar. Yalan söylüyorlar. Siz yalanları dinliyorsunuz. Benim İsrail'i kınamadığımı söylüyorsunuz. Ben İsrail'i yüz defa kınadım, bin defa daha kınarım. Çünkü bu senaryoyu bir daha göreceksiniz. Neden göreceksiniz? Çünkü kimse karşı duramıyor."

İsrail'i kınamanın yetmeyeceğini de vurgulayan İhsanoğlu, "Bir arkadaşımızın çok güzel bir ifadesi var. Kınaya kınaya, kına gecesine, kına evine döndük. Biz ve başkaları kınıyor da, netice ne oluyor? Netice almak için birlik olmamız lazım. Herkes tek başına konuşma yaparsa, birlik olmazsak, hiçbir netice alamayız. Ben genel sekreter olarak bunun yollarını aradım. Bulabildiğim yollar var. İlk defa keşfettiğim yollar var. Başardıklarım ve başaramadıklarım var. Bugün ise başardıklarımın ötesinde de bir şeyler yapılması lazım" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ilişkin yöneltilen bir soru üzerine ise İhsanoğlu, "Ben sayın Kılıçdaroğlu ya da herhangi bir partinin temsilcisi değilim. Ben bağımsız ve milletin adayıyım" ifadelerini kullandı. 

Daha sonra Darülaceze'yi de ziyaret eden İhsanoğlu'nun bu ziyareti de basına kapalı olarak gerçekleştirildi.