'Kürt kardeşlerimizin oylarının büyük kısmını alırız'

İlk turda yüzde 60 ile kazanacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, bu oranın yakalanamaması durumundaysa ikinci turda Kürtlerin oylarının büyük kısmının kendilerine geleceğini iddia etti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANTALYA - Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, "İlk turda yüzde 60 ile kazanacağız. Es kaza bu olmazsa ikinci turda Kürt kardeşlerimizin oylarının büyük kısmının bize geleceğini görüyorum, tahmin ediyorum" dedi. 

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim kampanyası kapsamında geldiği Antalya'da The Marmara Otel'de basın toplantısı düzenledi. Eşi Füsun İhsanoğlu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey'in de takip ettiği toplantıda konuşan İhsanoğlu, Türkiye'nin artık kibirden uzak, tepeden bakmadan, kendi örf ve adetlerine uygun şekilde insani ilişkileri özlediğini belirtti. 

Türkiye'nin problemlerini daha medeni, seviyeli bir üslupla çözmek istediğini ifade eden İhsanoğlu, ülkenin devletin tepesinde kavga yapan, öfkelenen, başkalarını elinin tersiyle iten, tokatlayan insan istemediğini kaydetti. 

6 yaşındaki Zeynep, kumbarasındaki parayı İhsanoğlu'na verdi 

Bir gazetecinin, "Bağış kampanyanızda ne kadar para birikti?" sorusu üzerine İhsanoğlu, önceki günkü rakamlara göre toplanan miktarın 2 milyon lirayı geçtiğini açıkladı. 

Seçim ofisinde çalışanların gelen her bağışı sosyal medya aracılığıyla ilan ettiğin değinen İhsanoğlu, şöyle konuştu: 

"Toplantıya 5 dakika geç kalmıştım. Zeynep adında 6 yaşlarındaki bir evladımız, annesinin kendisine verdiği 10 lirayı kumbarasında biriktirmiş. Annesinden, babasından etkilenerek annesine 'Bu parayı Ekmel Amca'ya göndermek istiyorum' demiş. Zeynep ve annesiyle konuştuğum için 5 dakika geç kaldım. Bu bağış 4 milyon, 400 milyondan daha kıymetli. Gelen her kuruşun hesabını veriyoruz. Çünkü milletin verdiği parayı milletin bilmesi lazım. Bu yola millet yolunda hizmet için çıktık. Başka hedeflere, maksatlara, ceplere hizmet etmek için çıkmadık. Hak'k bildiğini kuldan saklamamak lazım." 

İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı seçimlerini, "Dünyanın en tuhaf seçimleri" diye de nitelendirdi. İhsanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir seçim olmaz. Amerikan vali seçimi iddiasıyla bütün bu seçimi 30 güne sıkıştırdık. Özel ölçümler alınarak kanun yapıldı ve sanki sokağın bir başından diğer başına ev taşınacağı hesaplanarak bir ayda seçim kampanyasının bitirilmesi kararlaştırıldı. Bağış da en fazla 9 bin lira olabiliyor. 10 bin lira verirseniz alan da veren de ceza alır. Devlet bir kuruş vermiyor. İki adaya vermiyor, bir aday ise devletin bütün imkanlarını kullanıyor. Helikopterini kullanıyor, binlerce kişiyle hareket ediyor. Buna rağmen biz gaddar, öbür taraf mağdur. Çok büyük adalet var. Mağduriyete, vesayete devam ediyor. Çok güzel değil mi? Türkiye'nin kaderi bu. Gerçekler ters yüz yapılarak millet aldatılmaya çalışılıyor. 12 senedir iktidardalar ancak mağduriyetten bahsediyorlar."   

"Türkiye'nin en büyük sıkıntısı adaletsizliktir" 

İhsanoğlu, bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanı olursanız Türkiye'de insanların eşit olacağına, doğanın katledilmeyeceğine söz veriyor musunuz?" sorusu üzerine, Türkiye'nin en büyük sıkıntısının adaletsizlik olduğunu söyledi. 

"Adalet mülkün temelidir. Mülk devlet, millet, varlık, birlik demektir" diyen İhsanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bu varlığın temeli çürükse çöker. Biz maalesef öyle bir noktaya geldik ki bu temel politika suyu aldı. Politika suyuyla bu temel çürümeye başladı. Mahkemelerin verdiği kararlar siyasi etki altında. Bir mahkemenin 'Ak' dediğine diğeri 'Kara' diyor. Mağdur olan yıllarca hapislerde çürüyenlerin yanı sıra bu konularda ilgisi olmayan, sade vatandaşın da adalete güveni sarsılıyor. Bu güven sarsıldığı takdirde o ülkede huzurdan, istikrardan bahsetmek mümkün olmuyor. En başta yapılması gereken, hukukun üstünlüğünü temin etmek ve insanların adalet karşısında eşit muamele görmesini sağlamak. Dinden, imandan bahsediyoruz. Dinde Peygamber Efendimiz, 'Benim kızım hırsızlık yaparsa en büyük cezayı ona ben veririm' diyor. Türkiye bu adalet anlayışını görmek istiyor. Dini siyasete karıştırıyoruz ama bu yüksek, yüce değerleri de benimsememiz lazım." 

"Siyasetin yargıya müdahale etmemesi lazım" 

Türkiye'nin hukuk sisteminde evrensel normları yakaladığı gün, ülkenin önünün açılacağına işaret eden İhsanoğlu, Türk toplumunun o zaman, dünyanın en mutlu toplumlarından olacağını kaydetti. 

Herkesin kanun karşısında eşit olması gerektiğini vurgulayan İhsanoğlu, siyasetin yargı üzerinde etkisinin olmaması gerektiğinin altını çizdi. Yargının da siyasetin üzerinde etkisinin olmamasının önemine değinen İhsanoğlu, şöyle konuştu: 

"Türkiye bunları gördü. Yargının siyaseti etkilemesini millet reddetti, AK Parti'nin önünü açtı. Bu da güzel bir şeydi. Hukuk adına güzel bir şeydi. Çünkü hukuk o zaman belli siyasi görüşlerin tesiri altındaydı. Şimdi bunun tersini yapmaya kimsenin hakkı yok. Siyasetin yargıya müdahale etmemesi lazım. Yargıyla ilgili kanunları her gün değiştirmemesi lazım. Her gelişmede, o gelişmelere uygun bir siyasi düzenleme yapılmaktadır." 

"Siyasi topoğrafyada büyük değişiklik var" 

İhsanoğlu, bir gazetecinin, "Adnan Menderes'in mezarını ziyaretinin ardından diktatörlük ve totaliter rejimle ilgili yaptığınız açıklamalar nedeniyle tepki aldınız. Bununla ilgili bir şey demek istiyor musunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi: 

"Türkiye, 1950-1960 yılları arasında demokratik bir şekilde yönetildi. Rahmetli Menderes ve arkadaşları 10 sene diktatörlük heveslilerinden, Ortadoğu'daki çok çalkantılı bir dünyadan Türkiye'yi, demokrasi gemisini sağlam şekilde yürüttüler. 27 Mayıs darbesiyle maalesef hayatlarını kaybettiler, demokrasi şehidi oldular. Bu siyasi hayatımızın kara lekelerimizden bazılarıdır. Bu insanları her zaman saygıyla anmak ve yaptıkları hizmetleri genç nesillere anlatmak gerekmektedir.'' 

İhsanoğlu, hangi partiyi desteklediği yönündeki soruyu ise şöyle yanıtladı: 

"Bu kadar detaya girmek istemem. Ben ve eşimin ailesi Demokrat Partilidir. Türkiye'de siyasi topoğrafyada büyük değişiklik var. 14 Haziran'da CHP Genel Başkanı Kemal Alemdaroğlu... Kılıçdaroğlu. Çok özür dilerim. Yorgunluk, beni mazur görünüz. Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, açıklama yaparak ortak aday üzerinde anlaştıklarını bildirdiler. Bu çok önemli bir hadise. CHP Türkiye'nin en eski partisi, MHP ise Türk milliyetçiliğinin temsilcisidir. Bu siyasi partilerin tabandaki fikirleri arasında bir uzlaşma başlamıştır. 14 Haziran'dan 40 gün sonra bu uzlaşmaya katılan 10 parti daha oldu. Beni destekleyenler arasında demokrat, sosyalist, sosyal demokrat, muhafazakar, milliyetçi olanlar var. Var oğlu var. Çok eminim ki AK Parti'ye oy verenler içerisinde bu tercihi, alternatifi destekleyen çok sayıda insan var." 

"Vatandaş parti değil şahıs seçimi yapacak" 

İhsanoğlu, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı seçiminde kararını istikrar içerisinde, huzurun temin edilmesi, kutuplaşma, ötekileştirme politikalara son verecek şekilde verileceğine inandığını dile getirdi. Türkiye'nin, devletin başına, devletin bütünlüğünü temsil eden, aynı zamanda 76 milyonu kucaklayan bir isim seçeceğini belirten İhsanoğlu, "Vatandaş bu seçimlerde parti değil şahıs seçimi yapacaktır" dedi. 

Bu kişinin, bütün siyasi partilere eşit mesafede olması gerektiğini vurgulayan İhsanoğlu, şöyle konuştu: 

"Bir partinin taraftarı, öbür partinin aleyhtarı olmaması lazım. Milletin oy verdiği Meclis'te olmayan partiler de var. Bu adaletsiz sistemin de giderilmesi taraftarıyım. Bir partiden yana değil, bütün partilerin üstündeyim. Siyasetin dışı da değilim ama siyasete yön veren, siyasilerin kızıştıkları zaman, çıkmaza girdikleri zaman siyasileri bir masa etrafında toplayan, çözüm arayan olacağım. Güçlü siyasi parti o gücün sarhoşluğuyla büyük hatalar yapabiliyor. Cumhurbaşkanı o sarhoşluk içinde olmadığı için o gücün verdiği kudret, hırs içinde olmadığı için, serinkanlılıkla düşündüğü için memleketi o kriz içinden çıkartabilir." 

"İlk turda yüzde 60 ile kazanacağız" 

İhsanoğlu, "İkinci turda HDP oyları belirleyici olacaktır. Bu konuda bir stratejiniz var mı?" sorusuna da dün Diyarbakır'da olduğunu, kenttekilerin ilk kez sözlerini kesmeyen bir misafirle karşılaştıklarını, bu durumu takdir ettiklerini söylediklerini anlattı. 

Ziyaretinde, kendilerine bol vaatlerle gelmediğini, ülkeyi, ekmeği büyütmek gerektiğini söylediğini belirten İhsanoğlu, şunları kaydetti: 

"Yurt dışından gelen, bize sığınan kardeşlerimizle de bu ekmeği paylaşalım. Bu ekmeği büyüterek paylaşalım, bölüşelim ama vatanı bölüşmek yok. Bizim noktamız budur. Ekmek, suyu paylaşırız ama vatanın birliğini, bütünlüğünü paylaşmaz, bölüşmeyiz. Onun dışında her şeyi pay etmek lazım. Devletin hataları var ama devlet sadece Diyarbakır'da hata yapmadı, her yerde hata yaptı. Barıştan yana olmamız lazım. Bunu milli mutabakatla yapmamız lazım. Ben kendimize güveniyorum. İlk turda yüzde 60 ile kazanacağız. Es kaza bu olmazsa ikinci turda Kürt kardeşlerimizin oylarının büyük kısmının bize geleceğini görüyorum, tahmin ediyorum. Diyarbakır ziyaretinde bunu gördüm. Ben siyasi hesapla onlarla muhatap olmuyorum. Siyasi pazarların neticesinde bir çözüm olursa o çözüm topal aksak doğar ve bir müddet sonra çöker. Bu konuda milli mutabakat hasıl olması gerekiyor." 

Bu konularda ilginizi çekebilir