'Rusya, pazarı kaptırma riskini göze alamadı'
Brookings Enstitüsü Uzmanı Kauzlarich, Rusya'yla Türkiye arasındaki hızlı normalleşme sürecini İsrail'le varılan anlaşmaya bağlayarak, 'İsrail gazı Rus gazının yerini alabilir, Rusya bu riski göze alamaz' dedi.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü Uzmanı ve ABD'nin eski Bakü Büyükelçisi Richard Kauzlarich, Rusya'nın, Türkiye doğalgaz pazarındaki payını kaybetmesi durumunda bu durumu telafi edemeyeceğini belirterek, "Türkiye pazarında Rus gazının yerini İsrail gazı alabilir. Rusya da bu riski göze alamaz. Gazprom'un Türk Akımı projesi için görüşmeleri tekrar başlatma çabası sürpriz değil." dedi.
Kauzlarich, İsrail'in ardından Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin normalleşmesi noktasında, son günlerde yaşanan diplomasi trafiğini değerlendirdi.
Ankara ile Moskova'nın adım atmak için gösterdikleri karşılıklı ilginin şaşırttıcı olmadığını ifade eden Kauzlarich, "Ekonomik ilişkiler de dahil olmak üzere birçok alanda normalleşmeye doğru adımlar atılacak. Türkiye ve Rusya bölgede ortak menfaatlere sahip ve iki ülke arasında tansiyonun düşürülmesi çok önemli." diye konuştu.
Türkiye ve Rusya'nın bulundukları bölgede ortak menfaatleri olduğunu belirten Kauzlarich, şöyle devam etti:
"Rusya'nın Türk Akımı projesini zaten durdurmadığına ilişkin görüşler bulunmaktaydı. Rusya Türkiye pazarındaki payını kaybederse bunu telafi edemez. Bu nedenle Gazprom'un Türkiye ile Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesine ilişkin görüşmeleri tekrar başlatma çabası sürpriz değil. Türkiye ile İsrail'in ilişkilerde normalleşmeye gitmesi de bu konuda hızlandırıcı bir başka faktör olabilir."
'Putin'in kararı etkili olacak'
Kauzlarich, Türkiye-İsrail görüşmeleri neticesinde orta vadede İsrail gazının Türkiye üzerinden ihraç edilmesinin planlandığını da hatırlatarak, "Türkiye pazarında Rus gazının yerini İsrail gazı alabilir. Rusya bu riski göze alamaz. Yani Rusya ile Türkiye arasındaki enerji ilişkilerini iki şey yönlendirecek. Birincisi Rusya'nın Türkiye doğalgaz pazarında payını koruma niyeti. İkincisi de Rusya'nın Türk Akımı ve Güney Akım gibi projeleri jeopolitik amaçlarında 'yumuşak güç' olarak kullanma stratejisi." değerlendirmesinde bulundu.
Merkezi Moskova'da bulunan RusEnergy danışmanlık şirketinin ortağı ve analisti Mikhail Krutikhin de Rusya'nın Türk Akımı veya Güney Akım projelerinden birini mutlaka hayata geçireceğini belirterek, "Projelerde Rusya'yı rasyonel sebeplerden çok Putin'in kararları yönlendirecek." ifadesini kullandı.
Rus savaş uçağının düşürülmesinin ardından 7 aydır karşılıklı yaptırımlarla devam eden Türkiye-Rusya ilişkileri, 27 Haziran'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e gönderdiği mektupla yeniden şekillenmeye başladı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın, Erdoğan'ın 'geçen kasım ayında Rus askeri uçağının düşmesiyle ilgili derin üzüntü duyduğunu' belirttiğini aktardığı mektubun ardından, 29 Haziran'da Putin'in teşekkür telefonu gelmiş ve iki lider arasındaki görüşmenin olumlu geçtiği bildirilmişti.
Erdoğan ve Putin'in 4-5 Eylül tarihlerinde Çin'de yapılacak G20 Hangzhou Zirvesi'nde yüz yüze görüşmesi planlanıyor.