'Sağlıkta düşük fiyatlar kalitede risk yaratıyor'

YASED'in hazırladığı Sağlık Sektörü Raporu, erişim ve fiyatta çok ileri noktada olan sağlık sektörünün kalite anlamında risklere gebe olduğunu ortaya koyuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Özlem ERMİŞ BEYHAN

 
 
İSTANBUL - Türkiye sağlık sektörünü mercek altına  alan Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED), hazırladığı raporla erişim ve fiyatta çok üst seviyeye ulaşılan yapıda yenilikçi ilaçlara erişim ve kalite ile ilgili sıkıntı riskinin altını çizdi. Raporun ayrıntılarını basınla paylaşmak üzere önceki akşam düzenlenen basın toplantısında Yased Yönetim Kurulu Üyesi Güldem Berkman, "İyi bir sağlık sisteminde erişim, maliyet ve kalite olmalı. Türkiye'deki sistem bugün sürdürülebilir yapıda değil. Halkın yüzde 99'una ulaşan, dünyanın en ucuz sağlık hizmeti söz konusu. Ancak fiyatlar bu kadar düştüğünde inovasyon ve yeni ürünlere erişim riskli hale gelir" dedi.
 
'Tamamlayıcı sigorta sistemi kalite getirir'
 
Türkiye'de bugün halkın yüzde 7'si 65 yaş üstünde. 25 yıl sonra bu oranın yüzde 12'ye çıkacağını ve Türkiye'nin bu artışla Japonya'dan sonra en hızlı yaşlanan ülke olacağını vurgulayan Berkman çözüm önerilerini şöyle özetledi: "Bir süre sonra vatandaşımız kalite de isteyecek ancak bugünkü yapı bu anlamda sıkıntı yaratacak gibi görünüyor. Yapılan tedavilerin ve verilen ilaçların başarısının takibinin yapılması, yani etkin veri kullanımı kalite için şart. AB ile rekabetçi politikaların geliştirilmesi yönünde veri imtiyazı ve ruhsatlandırma süreçlerinin hızlandırılması, tamamlayıcı sağlık sigorta sisteminin yürürlüğe girmesi bu açıdan önemli."
 
Berkman bu noktada Türkiye'de vatandaşların sağlık ücretlerine katılım oranının yüzde 9 olduğunu, ABD'de bu oranın yüzde 40, Avrupa'da yüzde 30, BRIC ülkelerinde ise yüzde 20'lerde seyrettiğini anlattı.
Yatırımcının en önemli sorunu öngörülemezlik Berkman, YASED Barometre anketine göre önümüzdeki dönemde en fazla yabancı yatırım beklenen sektörler listesinde sağlığın 3'üncü sıraya çıktığını vurguladı ancak yabancı yatırımcının 'öngörülemez' yapı nedeniyle biraz tedirgin olduğunu vurguladı. Berkman, "Şok fiyat değişimleri, sistemde yapılan habersiz değişimler yabancı yatırımcıları tedirgin ediyor. Sektörde öngörülebilirlik artarsa Ar-Ge ve ihhracat çok hızlı bir şekilde artar" dedi.
 
Peki özellikle özel hastaneler bakımından Türkiye'de bir balon riski var mı? Berkman'ın verdiği rakamlar bu alanda hala önemli bir açık olduğunu gösterdi. Buna göre dünya ortalamasında 1000 kişiye düşen hastane yatağı sayısı 2.8 iken, Türkiye 2.5 yatakla ortalamanın gerisinde kalıyor. 1000 hasta başına düşen doktor sayısı Almanya'da 3.6, Rusya'da 4.3, dünya ortalamasında 3.1 iken, Türkiye 1.6 doktor ile Çin'in hemen önünde en son sıralarda yer alıyor. Deloitte'un hazırladığı rapor, kamu kurumları ve Sağlık Bakanlığı ile de paylaşılmış. YASED Genel Sekreteri Özlem Özyiğit bundan sonraki aşamada sağlıkta kalite bilincinin ön plana çıkması için bir çalıştay düzenleyeceklerini, çözüm önerileri için kamuözel sektör işbirliğinin sağlanması için çaba göstereceklerini anlattı.
 
Bypass ABD'de 129 bin, Türkiye'de 11 bin dolar
 
YASED raporuna göre 78.5 milyar doları bulan küresel sağlık turizmi pazarında Türkiye'nin payı yüzde 1. Bu rakamın 5 yıl içinde 1 milyar dolara çıkması  öngörülüyor. Türkiye sağlık sektörünün fiyat avantajı raporda net biçimde ortaya konuyor. Buna göre bir bypass ameliyatı ABD'de 129 bin dolar iken, bu rakam İngiltere'de 27 bin, Almanya'da 17 bin Türkiye'de ise 11 bin dolar olarak görülüyor. Kalça protezi ABD'de 45 bin dolarken Türkiye'de 10 bin dolara yapılıyor. Liposakşın ise ABD'de 9 bin, İsviçre'de 7 bin, Türkiye'de 3 bin dolar seviyesinde.