'Yeni bir başarı hikayesine ihtiyaç var’

Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Türkiye’de reform yorgunluğu olduğunu ancak bunu üzerinden attığını belirterek, “Böyle devam ederse pozitif ayrışma sürecine girecek. Türkiye’nin yeni bir başarı hikayesine ihtiyacı var” dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Türkiye’nin reformlarda atılıma gitmesi gerektiğini söyledi. Frankfurt’taki ISH Fuarı sonrası, gazetelerin ekonomi müdürlerine güncel ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Eczacıbaşı, “Bugünlerde hareketli bir piyasa yaşıyoruz bunun verdiği şaşkınlık var. Yılbaşındaki iyimser beklentilerimiz son iki ayda rakamlar tarafından doğrulanmadı. Bu sene büyüme hızının düşeceğini göze almak lazım” tespitini yaptı. 

Avrupa’nın iki ay öncesine göre ekonomik anlamda daha olumlu bir noktada bulunduğunu vurgulayan Eczacıbaşı, “AB’de resesyon tehlikesi vardı ama şimdi olumlu gelişmeler karşımıza çıkıyor. Fransa’da işsizlik ilk kez düştü. İtalya resesyondan kurtuldu, Almanya’dan iyi işaretler geliyor. Avrupa Merkez Bankası büyüme hedefini yüzde 1.5 seviyesine çekti. Bunlar bizim açımızdan da sevindirici” dedi. 

Petroldeki düşüş fiyatlara yansımadı 

Ham petrol fiyatlarındaki düşüşün de Türkiye açısından önemli bir avantaj olduğunu kaydeden Eczacıbaşı, şöyle devam etti: “Önemli olan petroldeki düşüşün fiyatlara yansımasıydı ama bütçe açığı korkusuyla bu düşüş fiyatlara yansıtılmadı. Bu sebeple enerji fiyatlarının etkisiyle ihracatçılarımız rakiplerine kıyasla dezavantajlı konuma düştü.” 

Türkiye'nin yeni başarı hikâyesine ihtiyaç var 

Türkiye’nin reform yorgunluğu yaşadığını ve bunu üzerinden atabilirse bu dönemi fırsata çevirebileceği ifade eden Eczacıbaşı, “Yeni bir hikâyeye, yeni bir büyüme modeline ihtiyacımız var. Bol para döneminde bütün gelişen ülkelerde reform yavaşlaması oldu. Şimdi artık reformlarda bir atılıma girilmeli. Bu reformların da toplum tarafından benimsenmesi ve yurtdışına iyi anlatılması çok önemli” dedi. 

Değerli TL politikasından vazgeçilmeli 

Bülent Eczacıbaşı’na göre yeni büyüme modelinde değerli TL politikasından vazgeçilmeli. Düşük kur politikasının son yıllarda Türkiye’de bir alışkanlık haline geldiğini söyleyen Eczacıbaşı, şöyle devam etti: “Düşük kur politikası çeşitli kesimlere yarar getiriyor olabilir ama uzun dönemde ülkeye faydası yok, rekabetçi kurla yeni modeli kurmak lazım. Dövizi ucuz tutma alışkanlığından vazgeçmemiz lazım. Bu düşük faiz ve düşük enflasyon sistemi olmalı. Düşük faizin kalıcı olması çok önemli. Sorun kurun bu kadar hızlı yükselmesi ve bu sorunun bize faturası olacak. Kurun hızlı artması, dövizi düşük tutma politikasının sonucudur. Rekabetçi TL, değersiz ve güvenilmeyen TL anlamına gelmez. Enflasyon düşük olursa, para politikası istikrarlı olursa, herkes zaten TL’ye güvenir.”

Enflasyon büyüme ve kur cephesinde bu sene hedeflerin şaşacağını ancak bunun büyük bir felaket gibi algılanmaması gerektiğini vurgulayan Eczacıbaşı, “Bırakalım dışarıdan gelen etkilerle bu gelişmeler olsun, kendimiz buna yeni sorunlar eklemeyelim” dedi. Eczacıbaşı, Türkiye’nin gerçekleştirmek istediği atılımın temel taşlarından birinin toplumsal huzur ve barış ortamı olduğunu da ifade etti.

Sanayici olarak iş kazalarından utanmalıyız 

İş kazaları meselesine de değinen Eczacıbaşı, “İş kazaları Türkiye için bir utanç konusudur, sanayici olarak da utanmamız gerekir. Yaptırımların ve mevzuat ciddiyetle uygulanmalı, bundan sonra daha duyarlı olunmalı” değerlendirmesini yaptı.

Öncelikli reform eğitim

Türkiye’nin reform yorgunu olduğu tespitini yapan Bülent Eczacıbaşı, ülkenin ihtiyacı olan öncelikli reformları da şöyle sıraladı: 

Eğitim reformu: Atılım olacaksa öncelik eğitim reformunda olmalı. Uluslararası karşılaştırmalarda matematik ve Fen bilimlerinde gençlerimizin seviyesi yükselmeli. 

İş piyasası reformu: Buna da acil ihtiyaç var. İstihdamda esneklik ve rekabetçi sanayi için önemli bir konu… 

Büyüme modeli: İhracatı destekleyen, rekabetçiliği teşvik eden bir büyüme modeli olmalı ama rekabetçilik sadece kurla olmaz. Zaten bunun sadece kurla olmadığını bu dönemde gördük. Talebi olan, katma değerli mallar üretmek için üretim yapısı değişmeli. Maliyetlerin rekabetçi olması önemli. Kalkınma modeli topyekün tasarlanmalı. 

Yargı reformu: Mutlaka yapılması gereken reformlardan biri de yargı reformudur.

Orta gelir tuzağına düşme tehlikesi var

Bülent Eczacıbaşı’na göre Türkiye’nin yüzde 2- 4 arası büyümeye mahkum olarak orta gelir tuzağına düşme tehlikesi var. O bakımdan reform hareketinin de motivasyonu bu tehlike olmalı. Eczacıbaşı, şunları söyledi: “Yatırımcının güven duyduğu ve parasını güvenle getirdiği; yerli ve yabancı sermayenin önünü gördüğü bir ortam sunmak en önemli konu. Orta gelir tuzağını ancak böyle aşılabilir. Bu konuları bürokratlar değil de girişimciler biliyor, yanlış atlara oynama ihtimali artıyor. Sektörlere eşit şans tanıyan bir teşvik yöntemi daha verimli olacaktır. Merkezi otorite tarafından belirlenen sektörlerin teşvik edilmesin doğru bulmuyorum.”

Bu konularda ilginizi çekebilir