101 yıl önceyi andılar
Çanakkale'de Anzak Çıkarması'nın 101'inci yıldönümünde, Arıburnu önündeki Anzak Koyu'nda Şafak Ayini yapıldı.
Anzak Çıkarması'nın 101'inci yıldönümünde saat 05.30'da şafak ayini yapıldı. Merasim Kıtası'nın, tören alanına gelmesiyle başladı. Türkiye'yi Çanakkale Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ'ın temsil ettiği ayinde, ayrıca Yeni Zellanda Savunma Bakanı Gerry Brownlee, Avustralya Gazi İşleri Bakanı Dan Tehan ile asker, sivil yöneticiler, Avustralya ve Yeni Zelandalı askerler ile 2 bine yakın Anzaklı katıldı. Katılımın geçen yıllara göre daha az olmasının son dönemdeki terör olaylarından kaynaklandığı ileri sürüldü.
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı'nda, Arıburnu önündeki Anzak Koyu'nda, yapılan Şafak Ayini öncesi, Yeni Zelanda ile Avustralya askeri bandosu, müzik dinletisi sundu. Alana kurulan dev ekranlardan savaş ile ilgili belgeseller, savaşa katılan askerlerin anıların anlatıldığı röportajlar yayınlandı. Şafak Ayini töreni öncesinde, atalarını anlamak için ülkelerinden gelen Anzaklar, yağışlı geçen geceden itibaren uyku tulumlarında çıkarmanın yapıldığı topraklarda, uyuyup tören saatini bekledi. Ayin öncesindeki anlatımlarda, Anzak Günü'nün Avustralya ile Yeni Zelanda'ya savaş ve barış zamanında hizmet etmiş her erkek, her kadını anmak amacını da taşıdığı aktarıldı. Çıkarma sırasında, 8 bin 700'den fazla Avustralya ve 2 bin 721 Yeni Zelanda askerinin yaşamlarını yitirdiği, bu sayıların iki ufak ülke için çok büyük kayıp olduğunu vurgulandı. Gelibolu Harekatı'nın askeri anlamda kaybedilse de, Avustralya ve Yeni Zelanda askerinin cesaretleri, dayanıklılıkları ve yardımlaşmalarıyla Anzak efsanesini yarattıkları ifade edildi.
'Bu yer hikayenin başladığı yerdir'
Törende ilk konuşmayı ise Avustralya Gazi İşleri Bakanı Dan Tehan yaptı. Kendileri için canlarını verenlerin fedakarlığı, kararlılığı ve cesaretini anmak üzere alanda bulunduklarını söyleyen Tehan, şöyle dedi:
"Onları hikayeleri ile hatırlıyoruz, torunları olarak aktardığımız hikayeleriyle. İlk Anzaklara ve onları takip edenlere saygılarımızı sunmak için buraya geldik. Bu, yabancı bir ülkede değerlerimiz, özgürlüklerimiz ve egemenliğimiz için savaşan cesur erkeklerin hikayesidir. Bu yer hikayenin başladığı yerdir. Cesaretin, dayanıklılığın ve Avustralya'nın kolları sıvayıp bir işi sonuçlandırma ruhunun hikayesidir."
Savaşa katılan askerlerin isimlerini de veren Dan Tehan, "Queensland Maryborough'da bir ofis çalışanı olan Teğmen Duncan Chapman gibi kişilerin hikayesidir. Brisbane'da askere yazılan Duncan, kendisini dünyanın diğer ucundaki bu yerde ne beklediğini bilmiyordu. 9. Tabur'da görevli Teğmen Chapman, Gelibolu'ya çıkarma için gönderilen ilk dalga Avustralya birlikleri arasındaydı" diye konuştu.
Tehan, askerlerden Duncan'ın 101 yıl önce, şafak karanlığında kıyılara ilk çıkan Anzaklardan olduğunu hatırlatıp, yaşadıklarını "Nasıl bir canlı cehennemdi ve 25 Nisan Pazar sabahı saat 04.00'den 28 Nisan Çarşamba gününe kadar sürekli ateş altındayken vurulmadan nasıl hayatta kaldım hala benim için bir muammaydı" sözleriyle anlattığını aktardı. Duncan'ın buradan hayatta kalıp ayrılacak kadar şanslı olduğunu da ifade eden Dan Tehan, şöyle konuştu:
"Birçoğu kalamadı. 11 binin üzerinde Avustralyalı ve Yeni Zelandalı, 8 ay süren çetin Gelibolu Muharebesi'nde hayatını kaybetti. Avustralyalı Yarbay Cyril Brudenell White'in yetenekleri sayesinde Duncan Chapman bu kıyılardan ayrılan tek Anzak değildi. Aralık 1915'deki 93 bin asker, 200 top ve 5 binin üzerinde hayvan bir aksilik olmadan Anzak ve Suvla bölgelerinden tahliye edildi. Geri çekilmeler genelde bir zafer olarak kabul edilmez, fakat Anzak hikayesinin çoğu zaten sıradanın ötesindedir. Sayısız hayatlar kurtarılmış, birçok trajedi önlenmiş, böylelikle Anzak, acıyla hatırladığımız bir hikaye olarak sonlanmamıştır. Birçok Avustralyalı ve Yeni Zelandalı burada ölmüştür. Anzak hikayesi ise ölmemiştir. Teğmen Chapman'ın hikayesi Gelibolu'da bitmemiştir. Her yıl burada Gelibolu'da, Anzak hikayesinin başlangıcını anıyoruz. Fakat burada başlamasına rağmen bizi götürdüğü yeri unutamayız. Her yıl burada Gelibolu'da, Anzak hikayesinin başlangıcını anıyoruz. Fakat burada başlamasına rağmen bizi götürdüğü yeri unutamayız. Bu, Batı Cephesi'nde devam eden bir hikayedir, Fromelles'de, Poziérs'de, Passchendaele'de, Villers-Bretonneux'da. Bu, Avustralya ve Yeni Zelandalı askerlerin olduğu her yerde devam eden bir hikayedir. Bu, her yıl burada onları anmak için toplanan bizlerin içinde devam eden bir hikayedir. Unutmamalıyız."
Atatürk'ün mektubu okundu
Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün 1934 yılında Anzak annelerine hitaben yazdığı mektup, TSK adına Yarbay Ali Ünlü tarafından Türkçe ve İngilizce olarak okundu. Okunan mektup şöyle:
"Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar; burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar; gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."
Konuşmaların tamamlanması ardından 'Anma duası' yapıldı. Ayin sırasında, ataları için dua eden Anzaklar gözyaşı döktü. Ayrıca sessizlik olması için sık sık görevlilerce uyarılarda bulunuldu. Türkiye, Avustralya ve Yeni Zellanda'nın yanı sıra savaşa katılan ülkelere ait çelenklerin Anzak yazısının bulunduğu kaideye bırakıldı. Şafak ayini, Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda milli marşlarının çalınması bayraklarının göndere çekilmesiyle sona erdi.