2013’te en büyük 20 arasına bir tarım kooperatifi giriyor
Tarımda model olacak bir şirket Konya Şeker...Pancarı ürettiyor, toprağından ağaçlandırma, çıkan buharla domates üretimi yapıyor. Şekeri katma değerli ürüne dönüştürüyor.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
2013 bittiğinde et ve sütte dünyanın en büyük tesisinin hayata geçmesi ile ciroyu 3 milyar TL’ye taşıyacak. Ciroyu 10 yılda 25 kat artıran Recep Konuk, Konya Şeker’e yabancı yatırımcıların ilgisi olduğunu anlatıyor.
Özlem ERMİŞ BEYHAN
Türkiye'de tarımda mucizenin adı Konya Şeker, 2013'te yatırımlarının meyvesini toplayacak ve et-süt entegre tesisinin hayata geçmesiyle ciroyu 3 milyar liraya ulaştıracak.
Bir zamanlar kapısında günlerce mahsulü olan şeker pancarlarını satmak için beklediği şirketin hatalarını görüp 'keşke'leri biriktiren, daha sonra Çumra Belediye Başkanı iken yurtdışı seyahatlerinde incelediği başarılı global örneklerle o eksikleri birleştirerek bir işletme modeli kuran Recep Konuk'un yönettiği Konya Şeker, son 10 yılda cirosunu 25 kat artırdı. Bu strateji ile 'karsız' denilen tarımda kooperatif modeliyle büyüyen Konya Şeker Türkiye'nin en büyük 20 şirketi arasına girmeye hazırlanıyor. "Burası Konya'da Mevlana'dan sonra en çok ziyaretçi alan yer" diyor Pankobirlik Başkanı Recep Konuk. Yabancı yatırımcıların şirkete son dönede müthiş bir ilgisi olduğunu, 2013 yılında bu ilginin pazarlama ve üretimde yeni işbirliklerine yol açabileceğinin sinyallerini veriyor.
Dünyada tüketim trendleri değişiyor 2013'te problem olmaz
Recep Konuk, 2013'te dünya ekonomisinde bir problem olacağını düşünmüyor. "Ülkeler arasında olağanüstü bir kriz olmadığı sürece ekonomide derin dalgalanmalar beklemiyorum" diyor. Gerekçesi, dünyada tüketim trendlerinin değişmesi, Hindistan ve Çin'de zenginleşme ile daha çok gıda tüketimi, herkesin gençleşmeye çalışan bir algıyı oluşturma çalışması... Bu trendlerin bir durgunluğa izin vermeyeceğini belirtiyor. O'na göre geleceğin yıldız sektörleri gıda ve enerji olacak.
Peki 2013, Konya Şeker için nasıl bir yıl olacak? Şeker, bisküvi ve çikolatadan dondurulmuş gıdaya, tohumdan organik gübreye, hayvancılıktan et ve süt ürünlerine, yemden ham yağa, enerjiden sulama sistemlerine kadar pek çok alanda faaliyet gösteren şirket bugün Türkiye'nin en büyük 50 sanayi kuruluşu arasında. 2013 için de hedefler büyük. Konuk, "Yeni yılda yine yüzde 100 büyürüz" diyor.
"Bir mikroorganizma, metabolizma ile buluştuğu zaman metabolizmanın gücüne göre etkili ya da etkisiz olur" diye başlıyor söze Recep Konuk. Konya Şeker'in "hiçbir şeyi ziyan etmeyen", böylece maksimum verimlilikle rekabet gücünü artıran yapısı ile global dalgalanmalardan en az şekilde etkilendiğini anlatıyor:
Zincirde zayıf halka yok Metabolizma çok güçlü
"Biz nihai ürünü tohumla başlatıyoruz. Tohuma müdahiliz, zirai faaliyetleri sözleşmeli olarak yaptırıyoruz, burada da varız, fabrikalarda prosesler bizim kontrolümüzde, sonra katma değerli ürünlere dönüştürüyor, çatala kadar taşıyoruz. Bu zincirin hangi halkasında sorun varsa bizim müdahale etme şansımız var. Bizim zincirde zayıf halkamız yok. Dolayısıyla metabolizma çok güçlü. Tamam dünyada bir sürü şey oluyor, iki kriz olmasına rağmen bu kurum iyi gidiyor. Konya Şeker bütün krizleri de fırsata dönüştürmüş bir kuruluştur. Bu ülkenin devasa bir üretim potansiyeli var. Açıktaydı bu potansiyel, bekliyordu. Şimdi üretim potansiyelini açığa çıkaranlar geldi. Dün bu arazilerde çelik çomak oynayan çocuk bugün Konya Şeker'in en değerli mühendisi. Bizim potansiyelimizin hareke geçmesi de krizlerin tesirini azaltıyor. Hazreti Mevlana diyor ki biz pergelin bir ayağını değerlerimizin üzerine koyarız, diğer ayağı ile de dünyayı tararız. Bu kurum tam da bunu yapıyor. Hem yerel dinamiklere sahip hem de dünyadaki trendleri çok sıkı bir şekilde takip ediyor. Bunlar bizim gücümüz. Önümüzdeki şartlarda negatif ne olursa olsun en az etkilenecek kurum Konya Şeker'dir."
50 bin kişiye iş yaratacak dünyanın en büyüğü olacak
50 bin kişiye iş yaratacak dünyanın en büyüğü olacak
Konya Şeker'in 2013 yılında çok önemli bir büyüme yakalamasının ardında et ve süt üretimine girecek olması yatıyor. 80 bin metrekare kapalı alanda dünyanın en büyük et ve süt entegre tesisi yatırımı tamamlanmak üzere. Recep Konuk, süt üretiminin yıl başında, et üretiminin ise yıl sonunda başlayacağı bilgisini veriyor. Üretimin başlaması ile 1.500 kişiye doğrudan istihdam ve 50 bin çiftçi ailesinin geçimini besicilikten elde etmesi sağlanacak. Hedefler çok iddialı: 1 milyar dolarlık ilave ciro ile Konya Şeker Türkiye'nin en büyük ilk 20 şirketi arasına girecek. Recep Konuk, "Türkiye kişibaşı et ve süt tüketiminde gelişmiş ülkelere göre çok iyi bir yerde değil. Türk insanının et ve süt tüketiminin artacağını varsayarsak hayvancılığın bir fırsata dönüşeceğini söyleyebiliriz" diyor.
Türkiye'nin ihtiyacı olan bioetanol'ün yarısını üretecek
Yatırımlar et ve sütle sınırlı değil. Yeni yılda 100 milyon dolarlık bir yatırım olan unlu ve şekerli mamüllerde yeni ürünler devreye girecek. Türkiye'nin ilk ve tek sıvı şeker fabrikasına sahip olan Konya Şeker, yine Türkiye'nin ilk ve tek arı yemi üreten fabrikasını bünyesinde bulunduruyor.
Konya Şeker'de gerçekten de hiçbir şey ziyan olmuyor: Pancarı yıkıyor, toprağını ağaçlandırmada kullanıyor. 7 milyonu aşkın ağaç dikildi. Bundan sonra hedef 70 milyon ağaça ulaşmak. Üretimde ortaya çıkan sıcak suyu fabrikanın yanında kurduğu modern seralarda domates ve muz üretmek için kullanan şirket, şeker üretiminde çıkan atığı ise Bioetanol üretim tesisinde değerlendiriyor. Türkiye'nin kurulu kapasitesinin yüzde 56'sına dent gelen yıllık 84 milyon litrelik üretim kapasitesi söz konusu... Bu, 2013 yılından itibaren ülkemizdeki benzinli araçların her ikisinden birinin EPDK kararı ile Konya Şeker'in ürettiği bioetanolü kullanacağı anlamına geliyor.
350 milyon dolarlık üretimle yağlı tohum ithalatını azaltacak
Konya Şeker'in cari açığın azaltılmasında bir diğer önemli katkısı da yağlı tohumlarda olacak. Kurulacak fabrika 2013 yılında üretime başladığında Türkiye'nin ham yağ ithalatını yüzde 10 azaltacak. Recep Konuk, "Cari açığın dengelenmesi de bu kurum üzerine düşeni yapıyor. Bioethanol tesisi 50 milyon dolara maloldu, her yıl ülkeye en az 50 milyon dolar kazandırıyor. Şimdi Türkiye yağlı tohumlarda bir üretim zafiyeti yaşıyor, ithalat yapıyor. Biz gelecek sene fabrikamızın hayata geçmesi ile bu miktarın yüzde 10'unu karşılıyor olacağız. Bu 350 milyon dolar demek" diyor. 2010'da 60 bin ton olan Konya'da yağlı tohum üretimi bu yıl 175 bin tona çıkmış. Bu, hükümetin verdiği desteğin ve Konya Şeker'in sözleşmeli tarım modeli ile çiftçiyi katma değerli ürünlere yönlendirebilme kabiliyetinin bir sonucu. Konuk, Türkiye donmuş patates üretiminin yüzde 25'ini gerçekleştirdiklerini, tesisin enerjisini patatesin kabuğundan elde ettiklerini, sözleşmeli tarım modelinin kendilerine büyük bir güç verdiğini anlatarak devam ediyor: "Katma değeri yüksek bir diğer ürün olan kanola'yı da üretim zincirine dahil ettik. Önümüzdeki günlerde brüksel lahanası, bezelye gibi dondurulmuş zincirin diğer ürünleri de sisteme dahil edeceğiz."
Recep Konuk, Konya Şeker'in patates nişastasında ithalatı ise önümüzdeki yıl sıfırlayacağı bilgisini veriyor. Türkiye bir üretim tesisi olmadığı için her yıl 30 bin ton patates nişastası ithal ediyor. Konuk, "Gerekli fabrikayı kuruyoruz, bu miktarın tamamını biz Konya'da üreteceğiz" diyerek bir başka yatırımın daha bilgisini veriyor.
2013 diyince Recep Konuk hep yatırım anlatıyor: "Enerjide 100 megacattlık tesisimiz var, 37 megawatt'ını dışarıya verecek. Enerjide büyüyeceğiz. Ayrıca bu yıl bir kaplıca oteli yatırımımız var. 5 yıldızlı 600 odalı bir kaplıca oteli yapacağız, çiftçilerimiz için. Konya'da... Genişleyecek, büyüyecek bu yatırım da."
Tarım ve gıda üniversitesi kuracak
Tarım ve gıda üniversitesi kuracak
"Tarım, Gıda ve Tarımsal Sanayi'yi içeren bir ihtisas üniversitesi kuracağız önümüzdeki yıl. Türkiye'nin en büyük problemi olan bilgi üretimindeki sıkıntıyı çözeceğiz. Temelini attık. Sahada, üretimin içinde olan bir kuruluş olarak bir ihtisas üniversitesini hayata geçireceğiz. Posası çıkmış bilgiyi alan değil, bilgiyi üreten bir kurum olacağız Üniversite kurarak."
Türkiye'de tarımın önünü ne açar?
"Tarımla ilgili politika üretenlerin, tarımın, gıdanın önümüzdeki dönemde ne kadar öne çıkacağını görüyor olmaları gerekiyor. Örneğin yağlı tohumlara olan destek, bunun görüldüğünün bir kanıtı. Yöneticilerin doğru anlamasına ihtiyaç var. Bugünküler doğru anlamıştır- yanlış anlamıştır anlamında söylemiyorum. Ama Türkiye'de tarımın bir kambur olmadığını, bizim de gelişmiş ülkeler kadar verim alabildiğimizi, fiyat farklılıklarının bir üretim zafiyeti değil özellikle girdilerden kaynaklandığının Türk kamuoyu tarafından anlaşılmasına ihtiyaç var. "Sizde maliyet yüksek, biz ithal edelim." Yunanistan'ın pamuk verimi birim alanda bizden çok değildir ama bize Yunanistan'dan pamuk gelir. Girdilerin dizaynından kaynaklanır bu, örneğin motorin fiyatlarındaki farklılıktan... Bu başka bir politika. Burada yanlış olan doğru bilinenlerin düzeltilmesi gerekir. Örneğin şeker... Türkiye'ye geçmişte şeker ithal edilmiştir. Türkiye pahalı şeker yiyor söylemi tamamen bir şehir efsanesidir. Onlar dışarı sattıkları ürünü sübvanse ediyorlar."
Yabancı yatırımcıdan çok teklif var, değerlendiriyoruz
Yabancı yatırımcıdan çok teklif var, değerlendiriyoruz
"2023 için Türkiye'nin bir hedefi olması çok güzel, bir hedefin olması çok önemli. Türkiye dünyanın en büyük 7'nci tarım ülkesi. 2023 için hedef ilk 5'te olmak. 5 demek, Brezilya'nın, Hindistan'ın, ABD'nin üzerinde olduğu bir sıralamada olmaktır. Bu hedefe dönük çalışıyoruz. Bizim de küresel hedeflerimiz var, küresel bir oyuncu olma yolunda çalışmalarımız var. Dışarıdan epey ortaklık teklifi alıyoruz, haydi birlikte şu işi de yapalım diye. Önümüzdeki dönem bunun çok yoğun yaşandığı ve hayata geçtiği yıllar olacak. Hayvancılıkta, şekerlemede birlikte üretmek, birlikte pazarlamak için yabancılardan teklifler var. Dünyanın her yerinden bizi incelemeye geliyorlar. Burası Mevlana'dan sonra en fazla ziyaretçi alan yer Konya'da..."
Niğde çiftçisi patatesi yola döküyor, biz 4 katı fiyatla alıyoruz
"Konya Şeker bugün dünyanın en büyük sözleşmeli tarım alanına sahipr. 250 bin hektar arazi üzerinde sözleşmeli tarım yaptırma gücü var. Bu büyük bir güç. Bu üretimin harekete geçirilmesi ve bu üretimden üreticinin de pay almasına imkan veriyor. Niğde'de patates çiftçisi sesini duyurmak için yolları kapatıyor, Ödemiş'te üretici birbirini kurşunluyor. Ama Konya'da hiç sorun olmadı çünkü burada oradakinin 4 katı fiyatla sözleşmeli olarak satıyor çiftçi. Bu üretim modeli tüm Türkiye'ye yayılırsa bu gelişmişlikten tüm ülke genelinde faydalanılabilir. Bu bereket çok kolay bir şekilde yayılabilir."
Pancar kantarı önünde sıra beklerken 'keşke' derdim, hepsini yaptım
Pancar kantarı önünde sıra beklerken 'keşke' derdim, hepsini yaptım
1994- 99 yılları arasında Çumra belediye başkanı idim. O zaman planladım bu fabrikayı. Dünyayı gezdim belediye başkanı iken. Dünyada olanlarla bizdeki ihtiyacı birleştirdim kafamda. Ben de buraya pancar teslim etmek için mücadele ettim, bu zorlukları biliyordum, çözdüm. Burada pancar kantarı vardı, sabahın köründe gelirsiniz, sıra gelmez size... Ben çiftçilik de yaptım. Devamlı açık olsa niye kapanıyor 3'te derdim... Açık şimdi... 20 kilometre yarı çapta kendi hammaddesini elde eden tek şeker fabrikasıyız. Dünyanın en verimli yeri burası.
Şeker fabrikaları bizim modelimizle şıkır şıkır işler
Şeker fabrikaları özelleştirmeleri iptal oldu. Amerika'da bütün şeker fabrikaları bizim gibi modelle işliyor. Şimdi bizde de iş ona doğru gidiyor. Özel sektöre vermek zaman kaybı. Mektup yazdık tüm gerekli mercilere. Bu fabrikaların nasıl bir modelle güçlü bir şekilde olabileceğini ne özelde ne de kamuda, abd'de keşfedilen gri tonlarda şıkır şıkır işleyeceğini anlattık. Konya Şeker modeli bu.