3'üncü havalimanı için yeni ÇED raporu
Ulaştırma Bakanlığı, İstanbul Yeni Havalimanı için yeni bir ÇED raporu hazırladı
ANKARA - Ulaştırma Bakanlığı, mahkemenin yürütmesini durdurduğu İstanbul Yeni Havalimanı'nın ÇED Olumlu Kararı yerine yeni bir ÇED raporu hazırlarken, Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Başkanı Baran Bozoğlu yeni raporun hukuken geçersiz olduğunu savundu.
Henüz yapım aşamasına geçilemeyen İstanbul Yeni Havalimanı projesi için, İdare Mahkemesi Çevre Bakanlığı'nın ÇED Olumlu Kararı'nın yürütmesini durdurma kararı almış; hükümet kararın süreci etkilemeyeceği ve kısa sürede konunun çözüleceğine yönelik açıklamalarda bulunmuştu.
Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü'ne 6 Mart'ta sunulan yeni ÇED raporu, Çevre Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlandı.
Bozoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, "Raporda, eski tarihli Atıksu Arıtma Derin Deniz Deşarjı Genelgesi esas alınmış, oysa ki, genelge 2014 yılında değiştirilmiştir. Çevre sorunlarına dair ifadelerde de herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir... Yeni hazırlanan ÇED Raporu hukuken geçersizdir" dedi.
Perşembe günü Çevre Bakanlığı'nda değerlendirme toplantısı gerçekleştirilecek raporda şu değerlendirmeler yer aldı:
"Proje alanı toplam 76.5 milyon metrekarelik alanda yer almaktadır. Proje alanının arazi kullanımlarına göre 6,172 hektarı orman, 1,180 hektarı madencilik ve diğer kullanım, büyüklü küçüklü geçici su birikintileri, 236 hektar mera, 60 hektar kuru tarım, 2 hektar fundalık alandır. Proje alanının yaklaşık yüzde 2.47'lik kısmı özel mülkiyet arazisidir.
"Projenin gerçekleştirilebilmesi için Çevre Düzeni Planında değişiklik yapılması gerekmektedir. Söz konusu plan değişikliği yapılmadan inşaat iş ve işlemlerine başlanılmayacaktır.
"Proje sahası içerisinde maden işletmelerinin oluşturduğu 70 adet büyüklü küçüklü geçici su birikintileri bulunmaktadır. Proje inşaat aşamasında bu yapay su birikintileri suları, kullanma ve sulama suyu olarak kullanılacaktır. Daha sonra hafriyat ve dolgu malzemesi ile doldurulacaktır. Dolayısıyla sulak alan vasfını yitirecek olup, bu alanlar ve yakınlarındaki sucul yaşam ve canlı yaşam yok olacaktır. Ayrıca proje alanında birçok akar ve kuru dere bulunmaktadır söz konusu dereler, su birikintileri zemin ve arazi düzenleme çalışmaları sonucu doğal
özelliklerini yitirecektir.
"Projeden kaynaklanacak araç trafiğinin bölgedeki ana arterlerde yaklaşık olarak yüzde 120 oranında artmasından dolayı alanın mevcut kirlilik yükünün artması, ormanlık alanların tahrip edilmesi ve bölgedeki barajlara su temin eden akarsuların debisinin azalması sebebiyle barajlardaki su seviyelerinde azalma beklenmektedir."