390 bin depremzede aileye ev vermek zorundayız
Deprem bölgelerinde yapılan çalışmalara ilişkin değerlendirmelerinde geçen bir yılda kayda değer başarılar elde ettiklerini ancak bununla da yetinmeyeceklerinin altını çizen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Devlet olarak hak sahibi 390 bin aileye ev vermek zorundayız” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bakanlığı tarafından Kayseri'de düzenlenen Kentsel Yeşil Alanların Sürdürülebilir Yönetimi Çalıştayı'na katıldı. Burada konuşan Bakan Özhaseki, deprem bölgelerinde devam eden çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Yaraların sarılabilmesi adına büyük bir mücadele verdiklerinin altını çizen Özhaseki, "Devlet olarak ilk andan itibaren müthiş bir refleks gösterdik. Cumhurbaşkanımız 04.17’den 1 dakika kadar sonra haberdar edildi. Telefonun başına geçip, bütün valileri sırayla aradı. Olayın vahametini görünce bütün bakan arkadaşlarımızı seferber etti” ifadesini kullandı.
“Böyle bir milletin parçası olmak şereftir”
Kendisinin o dönem ben genel başkan yardımcılığı görevinde yer aldığını hatırlatan Bakan Mehmet Özhaseki, şöyle devam etti: “810 belediyemizin tamamını o bölgeye sevk ettik. Bütün millet ayaktaydık. Yaraları sarmaya gayret ettik. Arama kurtarma çalışmaları, iaşe gibi bir takım yemek ihtiyaçların karşılanması gibi.
Orada ilk anda yapılması gereken işlerin bitmesinden sonrada yaraların sarılabilmesi adına büyük bir mücadele verdik. Bugüne kadar süren süreçte 1 yıllık büyük mücadelede gerçekten büyük bir başarıya imza attık. Biz her zaman şunu ifade ediyoruz. O dönemde sadece millet olarak ayaktaydık. Böyle bir milletin parçası olmak, onun bir üyesi olmakta hepimiz için bir şeref vesilesi.”
Deprem sonrasında konut hak sahiplerini belirleme sürecinin AFAD koordinasyonunda yapıldığı bilgisini veren Bakan Mehmet Özhaseki, çalışmalarda gelinen noktayı şu sözlerle özetledi: “Bu işler AFAD’ın koordinasyonunda yürüyor. Onların tespitlerine göre şuanda konut olarak hak sahibi 390 bin aileye ev vermek zorundayız.
Ayrıca 40 bin işyerini yeniden yapmak, 11 bin 500 civarında da ahır gibi müştemilatları bizim devlet olarak yapıp vermek gibi bir zorunluluğumuz var. O günden bu tarafa 200 binden fazla konutun ihalesini yaptık, inşaatları hızla devam ediyor. Bir kısmı bitti, bugünlerde teslimat yapılacak.” Depremzedeleri konut sahibi yapmak için çalışmalarının olanca hızıyla devam ettiğini anlatan Mehmet Özhaseki, halen 100 bin kadar konutun ihalesinin devam etiğini kaydetti.
İhaledeki 50 bin konutun köylerdeki çelik evler olarak yapıldığını hatırlatan Özhaseki, “Geliştirdiğimiz başka alternatifler ile o bölgelerde evlerin yapılabilmesi amacıyla ‘yerinde dönüşüm’ gibi devlet destekli projede vatandaş tarafından büyük bir ilgi gördü. 255 bin vatandaşımız 'devletin desteğini alarak işimiz yapmak istiyorum' diyerek müracaat etti” dedi.
"56 milyar lira kaynak ayırdık"
Bakan Mehmet Özhaseki, şu ana kadar 15 bin vatandaşın ya çap alarak ya aplikasyon krokisi ile uğraşarak ya zemin etütleri ya da belediyedeki birtakım işleri tamamlamak için müracaat ederek, kendi evlerini yapmak için gayret ettiğini de bildirdi.
Bakanlık olarak 4 büyükşehirde ve bazı ilçelerde şehir merkezlerini, ona açılan ana caddeleri kendilerinin yapması çağrısında bulunduk larını belirten Özhaseki, bu sayede kentlerin kendine has kimliklerinin ortaya çıkacağını vurguladı. Özhaseki, şöyle devam etti: “Orada da inşaatlara devam ediyoruz. Haliyle altyapı çok zarar gördü. Elde ettiğimiz krediyi o bölgedeki 11 belediyemize hibe olarak veriyoruz. 56 milyar lira gibi bir kaynak ayırdık.
Her gün kura çekerek vatandaşlarımıza evini vermeyi planladık, inşallah gerçekleştirmiş olacağız. 2 ay içerisinde tam 75 bin konutu hak sahiplerine veriyoruz.” Yakın zamanda yaptıkları kura çekilişleri ile hak sahibi olarak bakanlığın kaydına düşen 75 bin vatandaşa oturabilecekleri güvenli konutları teslim etmeye başladıklarını ileten Mehmet Özhaseki, şunları kaydetti: “Özellikle nisan ve mayıs aylarından başlayarak 15-20 bin civarında konutu tesilm edeceğiz.
Depremin ilk gününden itibaren nasıl ayaktaysak, o bölgelerde yaraların sarılabilmesi adına ne gibi bir çaba göstermişsek, aynı hızla, heyecanla ve gayretle o bölgedeki yaraları sarmaya devam ediyoruz. Bütün vatandaşlarımızın huzurla evlerine oturabilecekleri ortamı sağlayıncaya kadar dur durak bilmeden koşturmaya devam edeceğiz. Çok kısa süre içerisinde de orada ki hayata normale getirebilmek adına elimizden gelen çabayı ortaya koyup şehirlerimizi inşallah normalleştirmiş olacağız."