4. paket yeni ihlallere tedbir

Adalet Bakanı Ergin, 4. yargı reformuyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye aleyhine vermiş olduğu ihlal kararlarının önüne geçmeyi planladıklarını belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Adalet Bakanı Sadullah Ergin  4. yargı reformu paketinin AİHM'in Türkiye aleyhine verdiği ihlal kararlarının sonuçlarını ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu bildirdi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Reform İzleme Grubu'nun (RİG) 25. toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında soruları cevaplandırdı.
Sadullah Ergin, 4. yargı reformu paketiyle ilgili olarak da "Gelecek 4. pakette Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye aleyhine vermiş olduğu ihlal kararlarının sonuçlarını ortadan kaldırmaya ve yeni ihlaller olmamasına dönük tedbirlere yönelik bir pakettir. Ondan da kaç kişi istifade eder? Doğrusu böyle bir çalışmamız yok" dedi. 
 
Bir gazetecinin "İfade özgürlüğü eylem planını Nisan ayına kadar hayata geçirmeyi planladığınızı söylediniz. Bu konuda bilgi verir misiniz?" şeklindeki sorusuna karşılık da Ergin, bir ifade özgürlüğü eylem planı hazırlığı, bir de genel anlamda insan hakları ihlallerinin önlenmesine dönük ayrı bir çalışmaları olduğunu, nisan ayı içerisinde Bakanlar Kurulu'na getirip siyasi değerlendirmelerden sonra kamuoyu ile bunu paylaşacaklarını bildirdi.
 
AİHM'e giden şikayetlerde azalma beklentisi
AİHM'deki dosyaların Türkiye'nin uzun süredir mustarip olduğu bir konu olduğunu belirten Ergin, bu konuyu tamamen Türkiye'nin gündeminden düşürecek çalışmalar yaptıklarını, adımlar attıklarını söyledi.
Ergin, "Bunlardan bir tanesi Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını düzenleyen ve 2010 yılındaki 12 Eylül referandumu ile Anayasamıza giren bireysel başvuru düzenlemesidir. 23 Eylül 2012'den itibaren vatandaşlarımız Strazburg mahkemelerine gitmeden önce Anayasa Mahkemesi'nde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden kaynaklanan haklarını arayabileceklerdir" dedi.
 
Adalet Bakanı'ndan Sivas yorumu
Bir gazetecinin ''Sivas davası zaman aşımından düştü. Süreç devam edebilir mi?'' şeklindeki sorusuna Ergin, haberciliğin olayları düz aynayla yansıtma işi olması gerektiğini söyledi.
 
Ergin, olandan farklı yansıtımlara katılmalarının mümkün olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
''Baştan itibaren bunları çok net söyledik, Sivas davası düşmedi. Sivas olaylarına dönük yargılamalarda ana dava biteli çok oldu. O davada mahkumiyetler verildi ve o mahkumiyetler şu anda infaz ediliyor. 79 sanık ceza aldı, önemli bir kısmı idamdan dönüştürülen ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına çarptırıldı. 20 yıl, 15 yıl, 10 yıl hapis cezası alan sanıklar var. Son duruşmada 5 kişiyle ilgili bir zaman aşımı kararı verildi. Devam eden kısmı var 3 sanık için, aranmakta olan sanıklar var. Şimdi haberler, olaylar topluma yansıtılırken bunun oluşan algısını da gözetmek durumundayız ve bunların doğru yansımasına önem vermek durumundayız. 
 
O açıdan sorunuza girişte 'Sivas davası zaman aşımından dolayı düştü' ifadesinin doğru olmadığını ifade ediyorum. Altını çiziyorum, Sivas davasında ana dava sona ermiştir, feri faillerle ilgili yargılamalar devam etmektedir. 79 kişi ve önemli bir kısmı da ağırlaştırılmış müebbet, ağır hapse mahkum olmuştur. Onun için bu haberler yapılırken daha özenli ifadeler kullanılması gerektiğini düşünüyorum.''
 
Ergin, bununla birlikte zaman aşımı kavramını sorgulamaları gerektiğini ifade ederek, Türk yargı sisteminin öteden beri temel sorunlarından birinin zaman aşımı olduğunu belirtti.
 
Sadullah Ergin, ''Yılda 17-18 bine varan zaman aşımından düşen dosya sayısı vardı. 2011 yılı itibariyle bu rakam 14 binlere gerilemiştir. 2-3 yıl içerisinde bu rakam minimum düzeye inecektir'' diye konuştu.
 
Türkiye'de yargının artık zaman aşımı sorununun olmaması için alınan tedbirler olduğunu hatırlatan Ergin, ''Yargıyı hızlandırma paketleri, yüksek yargıda uzun süren temyiz sürelerini kısaltacak adımlar, bunun en önemli adımlarıdır. Bütün bu tedbirler uygulandığında artık zaman aşımı gibi ciddi bir problemimiz olmayacaktır'' diye konuştu.
 
(AA)
Bu konularda ilginizi çekebilir