5 Ekim'den itibaren sanayici-nakliyatçı ve lojistikçi zorlanacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hasan AKDOĞAN / Emekli Gümrük Başkontrolörü

İthalata konu eşyalar, gümrük müdürlüklerinin denetimi altındaki antrepolara iki şekilde konuluyor.

1. Antrepo rejimi çerçevesinde eşya girişi (süre kısıtlaması yoktur)

2. Geçici depolama statüsünde eşya girişi (20 ve 45 günlük sürelerle sınırlanmıştır)

Ezelden beri uygulanan birinci yöntemde gümrük idaresine antrepo beyannamesi verildiği için eşyaya ilişkin özellikler biliniyor. İkinci yöntemde ise, özet beyanda ne kadar bilgi varsa o bilgi ile iktifa ediliyor. Bu yöntemde, eşyanın tüm özelliklerinin bilinmesi mümkün olmuyor. 2000'li yılların başlarında uygulamaya konulan ikinci yöntem çok basit işlemleri içeriyor ve ithalatçının işleri çok hızlanmış oluyor.

Ancak; bu yöntem muhtelif problemleri de bünyesinde barındırıyor. En azından eşyanın tam tanımlaması bilinmediğinden, gerçek durumun tespiti bakımından zaman zaman soruşturmalara konu oluyor (örneğin, antrepolarda bu tür eşyaların değiştirilmesinin iddia edilmesi gibi. Verilen teminatların 'geçici depolama statüsü'nde alınan eşyaya şamil olup olmaması gibi).

05 Ekim 2009 tarihinden itibaren bu yöntem yürürlükten kaldırılmış bulunuyor. Gümrük Yönetmeliği'nin 83. maddesinde yapılan değişiklik, dış ticaret alanında faaliyet gösteren herkesi bir şekilde etkileyecek görünüyor.

Antrepolara konulan eşyaların yaklaşık %75'inin ikinci yöntemle işlem gördüğü belirtiliyor. Esasen, sadece ikinci yöntemin uygulandığı geçici depolama yerleri de, hali hazırda özellikle limanlarda ve gümrüklü sahalarda işler vaziyette bulunuyor. Gümrük başmüdürlükleri de sistemin sağlıklı yürümesi için tedbirler alıyor.

Durum böyle olunca, 5 Ekim'den sonra, büyük yatırımlar yapmış bulunan antrepocuların, işlerinin %75'i etkilenecek görünüyor. Bazılarının kapanması dahi söz konusu olabilir. Tabi ki, bu tarihten sonra antrepo beyannamesi verilerek antrepolara eşya alınacağı için, bu beyannamelere istinaden, sanayici veya ithalatçı ek bir hizmet bedeli ödemek zorunda kalıyor. İthalatçılar, bu hizmetleri gümrük müşavirleri eli ile alıyor. Dolayısıyla, ek hizmet bedelinin ürünlere bir şekilde yansıtılması kaçınılmaz oluyor.

Uluslararası nakliyatçılar, ikinci yöntemde kısa sürede yüklerini boşaltıp yeni seferlere başlıyorlardı. Bu uygulama sone erdiği için önlerinde iki yol kalıyor; Ya, mal sahiplerinin antrepo beyannamesi vermesi beklenecek (ki bu durumda, zaman kaybı kaçınılmaz olacaktır. Özellikle parsiyel yüklerde veya son anda yüklenilip getirilen yükte mal sahiplerinin işlem prosedürünü tamamlamalarının zaman alacağı aşikardır.) ya da mal sahibinin bu eşyaları geçici depolama yerlerine götürülmesi talimatını bekleyecek.

Deniz yoluyla gelen eşya için 45 ve diğer yolla gelen eşya için 20 günlük sürelerde eşyanın bekleyebileceği geçici depolama yerlerinin yükünün artacağı düşünülürse, gümrük idarelerinin aldığı ve alacağı tedbirlerin, işlemleri hızlandırıp hızlandıramayacağı konusunda tartışmalar sürüyor. Pratik hayat buna ne kadar müsaade eder!…

Görünen o ki; sanayici ve ithalatçılar "Bu uygulama bize ek yük getiriyor", antrepocular "Bu kadar yatırım yaptım ama işlerim bu nedenle azaldığı için zor durumdayım." Uluslararası nakliyatçı "Sefer sayım azaldı. Kazanamıyorum. Uluslararası alanda rekabet edemiyorum" şeklinde sızlanmaları bundan sonra daha sık dile getireceklerdir. Bunları duymak için, 5 Ekim tarihini beklemek gerekmiyor. Bu kesimlerle temas etmek yeterli oluyor. Bazıları da, işin farkında bile değiller. "Ne yapalım! Devletin uygulamasına bir şey diyemeyiz." Diyorlar. Hatta bazıları "işlerimiz etkilenmez" diyor. Sesler böyle! İlgililere duyurulur.

Öte yandan; yeni uygulamayı kaldırmayı ve erteletmeyi amaçlayan çalışmaların olduğu da biliniyor. Ancak, bu çalışmaları yapanların, gümrük idarelerinin yaşadığı sorunları da göz önünde bulundurmaları gerekiyor.

Sorunlar yaşanarak çözülür çözülmesine de, kapıyı çalan sorunlara çözüm planlarının bir an önce açıklanması elzem oluyor. Eğer alınan tedbirler yeterli gelmez ise, ek tedbirler alınır.

"İdarelere uzaklıkları 50 km'lik yarıçaplı bir daire içinde bulunan antrepolardan, mesafe itibariyle en yakın olanları, geçici depolama statüsünde eşya alımında yetkilendirilir" şeklinde bir uygulama yapılacağına inanmak şuanda mümkün görünmüyor.

Vakit yaklaştı, gümrük idarelerinin doğruluk taşıyan gerekçelerinin, uygulama için alınan tedbirlerin, özellikle Büyükşehirlerde yeterli olamaması halinde, feryatlar duyulmak istenmiyorsa, izlenecek yolların/işlem prosedürünün, zaman geçirilmeden açıklanması gerekiyor.