5 Nisan artık bir mücadele günü

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, günümüzde avukat mesleğine yönelik saldırıların yapıldığı öne sürerek, "Artık 5 Nisan bizler için, 1 Mayıs emekçiler için neyi ifade ediyorsa odur" dedi.

Kocasakal, 5 Nisan Avukatlar Günü ve İstanbul Barosu'nun kuruluşunun 135. yıl dönümü nedeniyle, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, bu günü nasıl kutlamak istediklerini açıkladı.


"Bu günü hukukun üstünlüğünün egemen olduğu, yargının bağımsız olduğu, savunmanın, avukatın şekli bir unsur olarak görülmediği, avukatların savunmanın kurucu ve asli unsurunun herkesçe ve mahkemelerce kabul edilip içe sindirildiği, savunma hakkının sınırlanmadığı, ortadan kaldırılmadığı, avukatın darp edilmediği, soyut suçlamalarla sabaha karşı avukat bürolarının yasa çiğnenerek basılmadığı, mesleki faaliyetlerimizin sorgulanmadığı, keyfi gözaltı ve tutuklamaların olmadığı, kısaca tepeden tırnağa hukuka ve adalete kesmiş bir ülkede, büyük bir coşku ile bayram ve şölen havasında, tadında kutlamak isterdik" diyen Kocasakal, avukatlara ve barolara yönelik gözdağı amaçlı siyasi davaların açıldığını ileri sürdü.

Avukat mesleğine yönelik saldırıların yapıldığı bir ortamda Avukatlar Günü'nü arzuladıkları bir şekilde kutlayamadıklarını belirten Kocasakal, "Artık 5 Nisan bizler için, 1 mayıs emekçiler için neyi ifade ediyorsa odur. Artık bizim için 5 Nisan bir direniş günü, mücadele azim ve kararlılığımızı herkese bir kez daha göstereceğimiz bir gündür. Avukatlar, hak, hukuk, adalet, bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü, demokrasi, tam bağımsızlık taleplerinden asla vazgeçmeyeceklerdir. Kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin tüm hukuksuzluklara karşı asla susmayacaklardır. Hiçbir gücün karşısında boyun eğmeyecekler, diz çökmeyecekler, biat etmeyeceklerdir. Hak arama özgürlüğünü ve savunma hakkını sağlamaya, korumaya devam edecekler" diye konuştu.

Sehven dosyaya giren belge

Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan kendisi ve yönetim kurulu üyelerinin yargılandığı dava dosyasında yer alan emanet eşya makbuzuna ilişkin açıklamalarda da bulunan Kocasakal, belgeye göre, kablo, metal kova, saplı keser, levye, kazma sapı, inşaat küreği, toz maskesi, beton kırmakta kullanılan hilti, spray makinası, el tezkeresi gibi malzemelerin baronun yönetim kurulunda yer alan bir avukattan ele geçirildiği, bunların sahibinin de yine yönetim kurulundaki bir avukat olarak gösterildiğini söyledi.

Kocasakal, adli makamlarla yapılan görüşmede bu belgenin yanlışlıkla dosyaya girdiğinin söylendiğini ifade ederek, "Elbette bu bir hata. Sehven neler olabiliyor. Baro ve yönetim kurulu üyelerinin yargılandığı bir dava dosyasına sehven böyle bir belge girebiliyorsa, diğer davaları siz düşünün" şeklinde konuştu.

Toplantıda basın mensuplarının sorularını da yantlayan Kocasakal, "Akil insanlarla ilgili bir teklif geldi mi?" sorusunda, "Gelemez. Biz akil değiliz. Böyle bir durumda bizim nasıl tepki göstereceğimiz bilindiği için böyle bir teklif yapılamaz" yanıtını verdi.
Kocasakal, "Ergenekon" ve İstanbul'daki KCK davaları ile DHKP-C operasyonlarında da 34'ü tutuklu 60 civarında avukatın yargılandığını belirterek, "Siyasi davalara bakan avukatlar örgüt üyesi yapılıyor. Kaçakçılık davalarına bakanlar da kaçakçı mı yapılacak. Bir avukata bu kadar kolay dayanaksız soyut iddialarla suçlama yöneltilemez. Artık 5 Nisan bir mücadele günü ve haftasıdır" dedi.

Kocasakal, DHKP-C operasyonunda Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na çıkarılan avukatların kötü muameleyle karşılaştıklarını savunarak, baro olarak suç duyurusunda bulunacaklarını anlattı.