5 yılda 21 milyar dolarlık sermaye akacak

Ankara Sohbetleri'nin bu haftaki konuğu Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Faig Baghirov oldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Gül TAŞTI

ANKARA - Azerbaycan ve Türkiye'nin şu anda yaklaşık 5 milyar dolar olan karşılıklı ticaret hacminin önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 10 milyar dolara yükselmesini hedeflediklerini belirten Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Faig Nusrat Baghirov, işbirliği yapılabilecek sektörlere ağırlık vererek bu hedefin üzerine çıkmanın mümkün olduğunu dile getirdi.  

Bakü- Tiflis-Kars Demiryolu ile TANAP Projesi'nin bu hedefte önemli rol oynayacağını vurgulayan Baghirov "TANAP ile Azerbaycan ve Türkiye'nin enerji sahasında olan iş birliği daha da kuvvetlenecek. Türkiye, büyük bir enerji koridoruna, enerji dehlizine sahip bir ülke haline gelecek" dedi. 

Türkiye'de Azerbaycan'ın sermayelerinin günden güne arttığına dikkat çeken Baghirov, "2018'e kadar, Azerbaycan'dan Türkiye'ye 21 milyar dolar civarında direk sermaye yatırımı gerçekleşecek" dedi. Buna ek olarak Baghirov, Azerbaycan'la vizelerin önümüzdeki sene kalkabileceğinin müjdesini verdi. Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Faig Nusrat Baghirov, Ankara Temsilcimiz Ferit Barış Parlak ve arkadaşımız Gül Taştı'nın sorularını yanıtladı. 

- 5 yıl önce karşılıklı ticaret hacmimiz 500 milyon dolardı. Geçen sene ise 4 milyar doları aştı. 5 sene içerisinde yaklaşık 8 katlık bir artış söz konusu. Nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu rakam, iki kardeş ülke için yeterli mi?
 Kesinlikle yeterli değil. Bunu zaten biz her platformda dile getiriyoruz. Azerbaycan ve Türkiye arasındaki iktisadi ve ekonomik ilişkilerin 5 milyar dolar civarında olması bizim diğer sahalarda olan işbirliğimizi tam şekilde yansıtmıyor. Bunu bizim devlet liderlerimiz de söylüyor. İkili ilişkileri ele alan toplantılarda da dile getiriliyor. Ama sizin de söylediğiniz gibi, birkaç yıl önce 500 milyon dolar olan ticaret hacminin bugün 5 milyar dolara kadar ulaşması büyük bir yolun kat edilmesiydi. Bunu önümüze bir hedef olarak koymuştuk. Yakın zamanda, 3-4 yıl içerisinde 10 milyar dolara kadar ulaşmak azmindeyiz.

- Bunu gerçekleştirmek için neler yapılacak? 
İnanıyorum ki, ileride gerçekleştirilecek projeler bunu sağlayacaktır. En başta Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu'nun faaliyete geçecek. Bu da 2014'te gerçekleşecek. Bu tabii ki iki ülke arasındaki ticaretin daha da canlanmasına ve fiyatların daha da aşağı inmesini sağlayacak. Biliyorsunuz, demiryolu maliyetçe daha avantajlı bir yol. Ona göre, hesap ediliyor ki, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu'nun hayata geçirilmesiyle ticaret hacminde çok daha hızla bir şekilde 10 milyar dolara ulaşacağız. Buna ilave olarak, 2016-2017 yıllarında TANAP'ın faaliyete geçmesi de öngörülüyor. Önümüzdeki sene içerisinde inşaatına başlanacak. Bu da ilave olarak ticaretin hacmine yansıyacak. Azerbaycan'ın gazı, TANAP boru hattı ve Türkiye arazisi vasıtasıyla Avrupa'ya ulaştıktan sonra bu rakamlara çok kolay ulaşabileceğiz. Ben inanıyorum ki, bu hedefi gerçekleştirebiliriz. Hatta bundan daha fazla da olabilir. İkili ilişkilerimizde ekonomik ve ticari bakımından enerji dışındaki sektörlere de önem veriyoruz. Günden güne Azerbaycan'dan Türkiye'ye gelen turist sayısındaki artışı ortada. Bu da bize iyi malumatlar veren bir konu. Azerbaycan'da çok sayıda Türk işadamı faaliyet gösteriyor. 

- Azerbaycan'da ki Türk yatırımlarının bini aştığını biliyoruz. Aynı şekilde Türkiye'de de Azerbaycan yatırımlarının sayısı artıyor. Ancak vize gibi sorunlar hala çözülemedi, çözülecek mi?
Evet Azerbaycan'da 800'ün üzerinde Türk yatırımı var. Yakın dönemde aşağı yukarı 160 yeni şirket Azerbaycan'da faaliyete geçmiş. Tabi ki bütün bunlar, Azerbaycan'a olan güvenden kaynaklanıyor. İktisadi sahada Azerbaycan'ın son 10 yıldır kat ettiği olumlu mesafe ve elde ettiği başarılar yabancı yatırımcılara, yabancı şirketlere Azerbaycan'da çok rahatça çalışma imkanı sağlanması herkese güven veriyor. Azerbaycan'da tek pencere sisteminde şirketler kurulabilir. Şirketler iki gün içinde rahatça kurulur. Bürokratik engeller Azerbaycan'da yok. İşadamları da çok büyük zevkle iş görüşüyorlar. Muhtelif iktisadi sahalara yatırımlar yapıyorlar. Azerbaycan'da Türk şirketlerin büyük kısmı inşaat sektöründe çalışmaktadır. Fakat, diğer sektörlerde de Türk firmalar mevcut. 

- İki ülke işadamları birlikte hangi sektörlerde yatırım yapabilir? Hangi alanlarda fırsatlar var? 
Zaman zaman Türkiye'nin çeşitle bölgelerine gittiğimizde işadamlarıyla bir araya geliyoruz. Tabi Türkiye büyük bir devlet. Çeşitli şehirlerde çok çeşitli imkanları var. Çeşitli sahalar daha da üstün. Konya, Samsun, Eskişehir gibi şehirlerde bu konuları biz her zaman gündeme getiriyoruz.  Oradaki işadamlarıyla görüşüyoruz. Burada Adana, Mersin ve Gaziantep'i de ilave etmek lazım. Bu görüşmelerde her zaman Azerbaycan'a daha da fazla işlerin verilmesi, daha fazla yatırım yapılması ve daha fazla işbirliğinin sağlanması için çaba sarf ediyoruz. Bu görüşmeler çok olumlu geçiyor. Konya'da tarım sektörü çok önde gittiği için tarımda çok güzel işbirlikleri yapılabilir. Yakın zamanda, Konya ve Kayseri'den büyük bir işadamı heyetinin Azerbaycan'ı ziyaret gerçekleştirmesi gündemde. Aynı zamanda Samsun'da tıbbi malzeme konusunda çok güzel imkanlar var. Bizim bu görüşmelerimizin arkasından en az iki üç şirket arasında güzel işbirlikleri oluştu. Samsun büyük bir Karadeniz limanı olduğu için Bakü yakınlarında olan Sumgayıt şehriyle kardeş şehir. Sumgayıt da bir liman şehri. Bu ilişkilerde yürütülür. Bu ilişkiler sayesinde de muhtelif sahalarda emektaşlık öngörülür ve bunlar gerçekleşir. 

  

Azerbaycan'ın en önemli problemi nedir?
En önemli problemi, Azerbaycan'ın topraklarının yüzde 20'si işgal altında olmasıdır. Bahsettiğimiz maliyetler bu işgalin devam ettiği sürede oluştu. Düşünün işgal olmasaydı, 1 milyon Azerbaycan vatandaşı göçmen vaziyetinde olmasaydı, projeler daha da büyük olurdu. Bölgedeki komşular da bundan daha fazla faydalanırdı. Daha çok işbirliği oluşturulurdu. Ama maalesef Ermenistan Cumhuriyeti'nin işgalci siyaseti neticesinde bölgede istikrar elde edilememiştir. Azerbaycan yönetiminin karşısında duran en önemli mesele, tez bir şekilde işgalden kurtulmak ve Azerbaycan'ın toprağı olan Yukarı Karabağ'ı işgalden azad etmektir.  Azerbaycan'ın artık çok güçlü bir ordusu olduğu unutulmamalı. Son 10 yılda kendi savunma sanayisini oluşturabilmiş bir Azerbaycan var. Bütün çabalar bu istikamettedir.  Azerbaycan günden güne güçleniyor. Azerbaycan'ın güçlenmesi, bölge ülkelerine, Gürcistan ve Türkiye'ye fayda sağlar. Biliyorsunuz, Türkiye'de Azerbaycan'ın sermayeleri günden güne çoğalıyor. Azerbaycan, dost ve kardeş ülkelerde sermaye kuruluşuna büyük önem veriyor. Bu önem verilen ülkeler arasında ilk sırada Türkiye yer alıyor. 2018'e kadar, Türkiye'ye 21 milyar dolar civarında Azerbaycan'ın direk sermayesi gerçekleşecek. Bu Azerbaycan'ın gücüdür. Biz bu adımla ileriye gitmek azmindeyiz. Bölgedeki işbirliği ve refahtan faydalanmayan tek ülke Ermenistan'dır.  O da kendi ısrarcı ve işgalci siyaseti sebebiyle bölgede hayata geçirilen büyük projelerden mahrum durumdadır. Fakat dediğim gibi Azerbaycan, Türkiye ve Gürcistan işbirliği ile çok güzel neticeler elde edilir. Çok güzel işbirliği gerçekleşir. 

- İşgal edilen topraklarınızla ilgili Dışişleri Bakanları bir araya geliyor mu? 
İşgal konusu görüşmeler çerçevesinde hallolur. Türkiye de bu konuda aktif rol oynuyor. Bu görüşmelerin herhangi bir neticesi yok. Ama günden güne fark daha da büyüyor. Azerbaycan ile Ermenistan arasında ekonomi ve sosyal refah bakımından fark daha da büyüyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanının da söylediği gibi; Azerbaycan hiçbir zaman kendi topraklarının işgal altında olmasını kabul etmeyecek. Bu topraklar Azerbaycan'ın. 

- Türkiye'nin Ermenistan'la maçı olduğu günlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'de Ermenistan'a ziyaret gerçekleştirmişti. Sonrasında Azerbaycan'la Türkiye arasında siyasi bir soğukluk/gerginlik başladı. Bu yarayı kaşıyanlar oldu, kullananlar oldu, abartanlar oldu.  İlişkiler hala soğuk mu?
Benim şahsi fikrim, söylediğiniz bu gerginlik, Azerbaycan ve Türkiye arasında olan ilişkilerin bir sınavıydı. Ve o sınavdan bir millet, iki devlet çok güzel çıktık. Bana göre, bu nifak tohumlarının serpilmesi her yerde mevcuttu. Türkiye'de de, Azerbaycan'da da mevcuttu. Ama hiçbir şekilde buna imkan vermemek lazım. Çünkü Azerbaycan'la Türkiye arasında olan ilişkilerin dünya çapında ikinci örneği yok. Bunu ispatlayan çok örnekler var. Biz sizinle rahatça oturup konuşuyoruz. Herhangi bir tercümana veya başka bir yardıma ihtiyaç yok. Bunu Azerbaycan'a gittiğinizde çok rahat görürsünüz. Çok rahatça konuşursunuz. Ona göre, bu örneği olmayan ilişkileri daha da geliştirmemiz gerek. Yeni nesli aynı ruhta terbiye etmemiz lazım. Buna en güzel örnek, binlerce Azerbaycanlı öğrencinin Türkiye'de okuması, binlerce Türk öğrencinin Azerbaycan'da eğitim almasıdır. Çok gurur vericidir ki, Türkiye'den Azerbaycan'a 9 bine yakın öğrenci geliyor. Büyük bir rakam. Onlar geleceğin temsilcileri, gelecekte ilişkilerin kurulması istikametinde temel oluşturacaklar.

TANAP'la Türkiye büyük bir enerji koridoru olacak
TANAP'ın esas amacı, Azerbaycan'ın Hazar Denizi'nde olan doğalgaz kaynağını dünya pazarına taşınması ve Avrupa'nın enerji güvenliğinin sağlanmasıdır. Burada şunu vurgulamakta fayda var; TANAP ile Azerbaycan ve Türkiye'nin enerji sahasında olan iş birliği daha da kuvvetlenecek. Türkiye, büyük bir enerji koridoruna, enerji dehlizine sahip bir ülke haline gelecek. Avrupa'nın enerji güvenliğinin artırılmasında Türkiye'nin rolü çok önemlidir. Azerbaycan ile beraber gerçekleştirilen bu işbirliği neticesinde TANAP'ın faaliyete geçirilmesinin ardından, enerji güvenliğinin sağlanması tam şekilde temin edilecek. Hem Azerbaycan tarafından, hem de Türkiye tarafından. Azerbaycan burada kendi gazını uluslararası Avrupa pazarına ihraç edecek. Türkiye bu ihraçtan para kazanacak. Bir kısmı çok normal fiyatlarla Türkiye pazarına dahil olacak. Her açıdan güzel bir işbirliği sağlanacak. 

Vizeler seneye kaldırılabilir
Vizeler elbette kaldırılacak. Bunun üzerinde çalışmalar devam ediyor. Azerbaycan ve Türkiye arasında Yüksek Stratejik İşbirliği Toplantısı'nda bu meseleye dikkat çekildi. En azından bu konuda çalışmalar başladı. İki ülke Dışişleri Bakanlıkları tarafından hızla çalışmalar gerçekleştirildi. Geçtiğimiz aylarda uzmanlardan oluşan büyük bir heyet Azerbaycan'dan Ankara'ya geldi bu konuları konuşmak için. Yakın zamanda Türkiye'den de gelebilir. Bu konular yakın zaman içinde halledilecek. Bunu bazen çok soruyorlar. Ama kimse şundan bahsetmiyor; Azerbaycan ile Türkiye arasında vize neredeyse yok gibi. Çünkü sadece Türkiye vatandaşları Azerbaycan'a giderken havaalanında vize alabiliyor. Diğer ülkeler böyle bir ayrıcalığa sahip değiller. Sadece Türkiye vatandaşları sahip. Diğer taraftan, herhangi bir zorluk olmadan büyükelçiliklerden de çok rahatça vize alınabilir. Vizeler seneye kalkabilir. 

AYRINTI
Faig Nusrat Baghirov

Ferit B.PARLAK
[email protected]

Merhum Haydar Aliyev'in Türkiye ve Azerbaycan arasındaki dostluğu ve kardeşliği anlatan ve tarihe geçen, "Biz iki devlet bir milletiz" sloganı ile baharı yaşayan siyasi ve ekonomik ilişkiler son dönemde biraz soğumuştu.
Azerbaycan Büyükelçisi Faig Nusrat Baghirov ile siyasi ve ekonomik ilişkilerdeki son durumu ve beklentileri konuştuk.
Baghirov, yaşanan gerginliği ve sonuçlarını, "Şahsi fikrim, söylediğiniz bu gerginlik, Azerbaycan ve Türkiye arasında olan ilişkilerin bir sınavıydı. Nifak tohumları atıldı, ama o sınavdan bir millet, iki devlet çok güzel çıktık. Bu kardeşliği bozamayacaklar çünkü Azerbaycan'la Türkiye arasında olan ilişkilerin dünya çapında ikinci örneği yok" şeklinde değerlendiriyor.
Baghirov'un, "Azerbaycan'dan Türkiye'ye 5 yılda 21 milyar dolarlık sermaye akacak", "Karşılıklı ticaret hacmimiz birkaç yılda 10 milyar dolara çıkar", "Pekin'i Londra'ya bağlayacak Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu ve TANAP ile 10 milyar dolar hedefine ulaşacağız", "Türkiye, TANAP ile büyük bir enerji koridoruna dönüşecek", "Vizeler seneye kalkabilir" şeklindeki düşünceleri ise ekonomik ilişkilerin daha da hızlandığını/hızlanacağını gösteriyor.