AB'de hisse senetleri yılın ilk yarısında reel olarak değer kaybetti
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Dr. Ali TOPCUBAŞI
Türk ekonomisinin 2010 ve 2011 yılında toplamda yüzde 18'in üzerinde büyümesinin verdiği güveninde etkisi ile 2012 yılında ekonominin hızla yavaşlamasına karşın, hisse senetleri yatırımcısına kazandırmaya devam etti. Geçtiğimiz günlerde açıklanan TÜİK'in verilerine göre iç talepteki sıfır büyümeye karşın, kamunun etkisi ile yılın ilk yarısı büyüme oranı yüzde 3.2 oranında gerçekleşmiş. Geçen yıllara göre hızla düşen üretim rakamına karşın, AB ağırlıklı ülkelerde gerçekleşen daralmalar, Türk ekonomisinin ayrışmasına neden olmuştur. Bu ayrışmanında etkisi ile ülkemizdeki hisse senetleri artış gösterirken, AB'de bilhassa bankacılık sektörlerindeki çöküş ile birlikte azalma gerçekleşmektedir.
2008 yılında ABD'de mortgage krizinin etkisi ile ilk önce bu ülkede başlayıp, sonrasında alınan tedbirler neticesinde sönmeye yüz tutan krizin etkisi AB ülkelerini sarmış, ağırlıklı olarak 2012 yılının başından beri hızlanan ekonomilerindeki durgunluk ve gerileme, hisse senetleri piyasalarını da olumsuz etkilemektedir. Kurtarma paketlerinin İrlanda, Portekiz, Yunanistan derken İspanya ve Kıbrıs Rum kesimine kadar uzanması ve bunun İtalya'yı da etkisi altına alacağının anlaşılması, en azından önümüzdeki 6 ay da içinde Euro Bölgesi hisse senetlerinde kanamanın durdurulamayacağını göstermektedir.
2012 yılının ilk yarısında Türkiye de hisse senetlerindeki artış oranı yüzde 22'ye ulaşırken, Euro Bölgesi'nde hisse senetlerindeki değer kaybı yüzde 8.8 e ulaşmıştır. Dolar bazında değerlendirirsek, ülkemizde hisse senetleri yüzde 15 e yakın kazandırırken, euro ülkelerindeki kayıp yüzde 5.8 e ulaşmaktadır. Ayrıca; kurtarma paketlerine başvuranlar ile şu anda suyun üzerinde olanlar arasında önemli ayrışımlar olmaktadır. Euro alanında ortalama olarak hisse senetleri yüzde 8.8 oranında azalırken, yalnızca lokomotifleri kabul edilen Almanya'da yılın ilk 6 ayında hisse senetleri yüzde 1.2 oranında artış göstermiş, AB'nin krizden en az etkilenen ülkelerinden olan Polonya'da artış yüzde 4.9 olurken, diğer ülkelerin çoğunda keskin düşüşler meydana gelmiştir. Avrupa para birliğinden atılma aşamasına gelen Yunanistan'da hisse senetleri yılın ilk 6 ayında yüzde 28.9 oranında değer kaybederken, yine ekonomik kriz ile mücadelede AB'den yardım isteyerek havlu atmak zorunda kalan İspanya'da düşüş yüzde 24.2 ye ulaşmıştır. Yunanistan'da 2012 yılı milli gelir daralmasının yüzde 7'ye ulaşması beklenirken, İspanya'da yüzde 2'ye ulaşması beklenmektedir. Yine 2012 yılında ekonomisi daralma aşamasında olan İtalya da hisse senetleri yüzde 17.2 oranında gerileme kaydederken, Britanya da bu oran eksi olarak yüzde 1.3 olmaktadır.
Ekonominin yavaşlamasına rağmen, hisse senetleri yüzde 22 arttı
Hisse senetlerinde de Türkiye'nin diğer batılı ülkelerden ayrıştığı anlaşılmaktadır. Yılın ilk yarısında Türk ekonomisinde büyümenin geçen yıla göre yarıdan fazla azaldığı dikkate alınırsa hisse senetlerinin sene başına göre yüzde 22 oranında artış göstermesi, ayrışmanın hisse senetlerinde de gerçekleştiğini açıklamaktadır. ABD ekonomisi 2008 krizinin etkisini büyük ölçüde atmasının da katkısı ile yılın ilk yarısında hisse senetleri yüzde 2.3 oranında artmıştır. BRİC olarak adlandırılan ülkelerden Çin'de hisse senetleri yüzde 4.2, Hindistan'da yüzde 4.4 oranında artarken, Brezilya'da yüzde 11.2, Rusya'da yüzde 5.2 azalma meydana gelmiştir. Para birimi olarak euro kullanan ülkelerde, hisse senetlerindeki kanamanın daha hızlı olduğu anlaşılmakta. Euronun dolara karşın değerinin sürekli gerileme durumunda olması, düşüşlerin dolar bazında hızlanmasına neden olmaktadır. Önümüzdeki günlerde Avrupa Merkez Bankası'nın, ülkelerin içinde bulunduğu zor durumdan kurtarmak için faiz hadlerinde en az 0.25 baz puanlık indirime gideceğinin anlaşılması, euronun değerinde değer kayıplarını arttıracağı şüphesizdir. Dolara karşın olacak değer kayıpları da, hisse senetlerinde meydana gelecek kayıpları da, dolar bazında artıracaktır. Ülkemiz ise, Avrupa Merkez Bankası'nın faiz hadlerinde yapacağı muhtemel düşüşlerinden olumlu etkileneceğini burada açıklayabiliriz. 2012 yılı ilk yarısında Batılı ülkelerde ekonomik durgunluğun gerileme safhasına geçmesi, bu topluluktaki şirketlerinde değer kaybetmesine neden olmaktadır. Bilhassa bankacılık hisse senetlerindeki çöküş, ekonomilerinin aşağıya inmesine neden olmaktadır. Türkiye'nin hisse senetleri piyasasındaki ayrışmanın nedeni, ekonominin diğer ülkelere göre daha sağlam olmasının yanı sıra, 2001 yılında başlayan bankacılık düzelmelerinin finans sektöründeki yapının sağlamlaştırıldığını göstermektedir.