”ABD yeni yönetimi Türkiye'nin bölgesindeki liderliğine saygı gösteriyor”

Bakan Babacan, DEİK'in Türk-Amerikan İş Konseyi tarafından onuruna Çırağan Sarayı'nda verilen çalışma yemeğinde konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Dışişleri Bakanı Ali Babacan, ABD'nin yeni yönetiminin de Türkiye'nin bölgesindeki etkinliğine ve lider pozisyonuna hem saygı gösterdiğini hem de beraber neler yapılabileceğinin arayışı içerisinde olduğunu belirtti.

Babacan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Amerikan İş Konseyi tarafından onuruna Çırağan Sarayı'nda verilen çalışma yemeğinde yaptığı konuşmada, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri belki pek çok kelimelerle tarif edebileceklerini, ancak bu ilişkileri tarif ederken en çok kullandıkları kelimelerin "dostluk", "ortaklık" ve "müttefiklik" olduğunu söyledi.

İlişkilerin tarihine bakıldığında çok köklü olduğunu, ortak değerler ve idealler üzerine inşa edildiğini belirten Babacan, "Türkiye ve ABD arasındaki ilişkiler bizim her açıdan önemsediğimiz ve daha da geliştirmek istediğimiz ilişkilerdir. 'Ortak değerler', 'ortak idealler' dedik. Bunların içinde kuşkusuz demokrasinin çok önemli yeri var. Temel haklar, özgürlükler, hukukun üstünlüğü ilkesi... Her ne kadar son zamanlarda biraz soru işaretleri oluştuysa da serbest piyasa ekonomisi gibi... Türkiye ve ABD'nin hem beraberce paylaştıkları hem de dünyanın dört bir yanında yerleştirmek, geliştirmek için çalıştıkları değerler var" şeklinde konuştu.

Söz konusu ortak değerlerin üzerine inşa edilmiş ilişkileri hep sağlıklı ilişkiler olarak gördüğünü ifade eden Babacan, ortak değerler, prensipler, uluslararası hukuk söz konusu olduktan sonra ilişkilerin temellerinin hiçbir zaman sorgulanmaması ve bu ilişkilerin hep daha ileriye gideceği konusunda da herkesin bu fikirde, bu inançta olması gerektiğini düşündüğünü kaydetti.

Bu ilişkilerin kuşkusuz aynı zamanda karşılıklı çıkara dayalı ilişkiler olduğunu belirten Babacan, "Dış politikada çok geniş bir ortak gündemimiz var. Türkiye'nin en önemli 10 dış politika konusunu sıralasanız, bir de ABD'nin en önemli 10 dış politika konusunu sıralasanız, göreceksiniz ki listeler aşağı yukarı aynı listeler..." dedi.

"Obama'nın dış politika kıstasları bizi cesaretlendiriyor"

Ali Babacan, Türkiye'nin çok geniş bir coğrafya ile yakın tarihi ve kültürel ilişkileri bulundunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Orta Doğu, Kuzey Afrika, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya, Afganistan, Pakistan... Yani Fas'tan alın Bangladeş'e kadarki bu kuşakta Türkiye'nin hem yakın bir ilgisi hem de güçlü ilişkileri söz konusu. Yine aynı bölge, yine aynı kuşak, belki dünyada en çok problemlerin, krizlerin yaşandığı, ara ara bu krizlerin sıcak çatışmalara dönüştüğü bir alan. Bu kadar geniş bir gündemde Türkiye bu bölgelere daha yakın bir ülke olarak ABD ile beraber güzel sonuçlar elde edecektir diye düşünüyoruz. Özellikle Başkan Obama'nın dış politikada ortaya koyduğu temel kıstaslar, temel bakış açısı, bu konuda bizleri cesaretlendiriyor. ABD olarak 'biz dinleyeceğiz, danışacağız, istişare edeceğiz, ortaklarımızla, müttefiklerimizle yakın çalışacağız, daha yakın işbirliği içerisinde olacağız' diyorlar."

ABD'de yeni yönetimin iş başına geleli 1 ay 5 gün olduğunu, bu 35-36 günlük kısa süre içerisinde pek çok temasları bulunduğunu anlatan Babacan, bütün bu temaslarda her iki ülkenin de birbirine verdiği değeri, önemi vurguladığını kaydetti. Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz bunu önemsiyoruz. Yani biz ABD'nin bölgemizdeki ağırlığına, önemine, etkisine değer veriyoruz. Yapabilecekleri çok şeyler olduğuna inanıyoruz. ABD'nin yeni yönetimi de Türkiye'nin bölgesindeki etkinliğine, bölgesindeki lider pozisyonuna hem saygı gösteriyor hem de 'beraber neler yapabiliriz'in arayışı içerisinde. ABD ile bizim bu çok geniş coğrafyada, çok geniş ortak gündemde elde etmek istediğimiz sonuçlar, görmek istediğimiz tablo aslında tamamen aynı tablo.

Sözlerimin başında bahsettiğim değerleri, ilkeleri, idealleri dünyanın her yerinde anlatmak, bunların o bölgelerde gelişmesini sağlamak, istikrar, güvenlik barış... Bunlar nihai hedefler. Ara ara bu hedeflere ulaşma konusunda hangi yolun, hangi yöntemin izleneceği konusunda kuşkusuz görüş ayrılıklarımız olabiliyor. Bu da gayet doğal."