AKP'ye taşıyıcı annelik rolü verildi

Kılıçdaroğlu, CHP'nin Kürt sorununun çözümü ve toplumsal barışa güçlü bir katkı yapmak üzere partisinin hazırladığı 19 maddeden oluşan "Özgürlük ve Demokrasi Bildirisi"ni açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Talip AKTAŞ

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de ve bölgede yaşanan gelişmelerin, Ortadoğu ülkelerinin sınırlarının orta vadede yeni savaşlar ve çatışmalar işliğinde düzenlenmesini zorunlu kılacak bölgesel dinamiklerin habercisi olduğunu belirterek, "Egemen güçlerin bu bağlamda AKP için biçtiği rol, yeni oluşumlar için 'taşıyıcı annelik' görevidir" iddiasını gündeme getirdi. 

İstanbul'da dün gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, Kürt sorunu ile terör sorununun hükümeti aşan ve toplumun tüm kesimlerinin katkısını gerektiren bir konu olduğunu, çözüm arayışının PKK'nın belirlediği çerçeve ve koşullara göre değil, toplumsal bir mutabakat doğrultusunda yürütülmesi gerektiğini söyledi. "Hükümetin topluma hesabını veremeyeceği ciddi taahhütler altına girdiği kaygısını taşıdıklarını" ve Kürt halkının tek temsilcisinin Öcalan olduğu noktasına getirildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Eğer bu gidiş başarısız olursa, sonuç felaket olur" değerlendirmesinde bulundu. 

CHP Lideri toplantıda, kalıcı toplumsal barışa güçlü bir katkı yapmak üzere partisinin hazırladığı "Demokrasi, Hukuk ve Toplumsal Barış İçin CHP'nin Önerileri ve Öncelikleri" ile 19 maddeden oluşan "Özgürlük ve Demokrasi Bildirisi"ni açıkladı. 
Konuşmasında, partisinin süreci engellemek, sürecin dışında kalmak, sürece katkı vermemek ve kendi çözüm önerilerini ortaya koymamakla suçlandığını anlatan Kılıçdaroğlu, 11 başlık altında eleştirileri yanıtladı ve Kürt sorunun çözümüne yönelik yaklaşımlarını dile getirdi. 

"Süreç iyi gidiyorsa destek isteği niye"

Kürt sorununa ilişkin çözümün TBMM denetiminde ile bilgisinde yürütülmesi ve sürecin şeffaf olması gerektiğini de vurgulayan Kılıçdaroğlu, "AKP, Kürt sorunuyla ilgili girişimlerini gizli tuttuğu, halkımızdan ve CHP'den sakladığı sürece, CHP sürecin hangi aşamasına, nasıl dahil olacaktır" diye sordu. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere süreç konusunda açıklama yapan bütün AKP yetkililer şunu söylüyor: Öcalan'la pazarlık yapmadık PKK'ya taviz vermedik. Süreç bu kadar başarıyla devam ediyorsa AKP bu başarıya CHP'yi neden ortak etsin? AKP, CHP'nin katılımıyla bugün yapamadığı hangi işi yapacaktır? AKP'nin CHP'yi süreçle ilişkilendirme çabasının iki amacı vardır: Birincisi hukuksuzluğa meşruiyet kazandırma isteği, ikincisi olası bir başarısızlıkta suçlayacağı günah keçisi yaratma ihtiyacıdır."
CHP'nin çözüme yönelik yazılı görüş oluşturduğunu ancak, AK Parti'nin yürüttüğü sürecinin içeriğinin açıklanmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "İçeriği açıklanmayan pazarlıklar süreci hakkında halkımızın da paylaştığı ciddi kaygılarımız vardır. CHP'ye göre çözüm sürecinin adresi TBMM, AK Parti'ye göre ise Öcalan'dır" görüşünü dile getirdi. 
 
Başkanlık sistemine karşılık

Kemal Kılıçdaroğlu, silahlı PKK unsurlarının ülke dışına çıkmaları konusunda hukuk devleti ilkelerine aykırı uygulamalar yapılması olasılığının güçlü olduğunu ifade ederek "Silahların susması, elbette olumlu ve gereklidir. Toplumumuza geçici olsa da rahatlık sağlayacaktır. Ancak bu yeterli değildir. Yeterli koşul; PKK'nin, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı her türlü terör ve şiddet eylemlerinden vazgeçtiğini ve silahlarını yetkili kurumlara teslim edeceklerini kesin bir dille alenen ilan etmesidir. Öcalan, Kandil bundan özenle kaçınmaktadır. Çözüm süreciyle yeni anayasa hazırlıkları iç içe geçirilmiştir. Halkımız başkanlık sistemine geçişe destek karşılığında Öcalan'a tavizler verildiğini düşünmektedir."

CHP'nin sorunun çözümüne yönelik olarak TBMM'de bir "Toplumsal Mutabakat Komisyonu" kurulmasını ve bu komisyona bağlı olarak çalışacak "bir akil insanlar" grubunun oluşturulmasını önerdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, ancak AK Parti'nin konuyu baştan itibaren Meclis'e taşımak yerine Öcalan'la pazarlık yolunu tercih ettiğini söyledi. AK Parti'nin oluşturduğu "akil insanlar" grubunu 'terör bitsin, analar ağlamasın' hamasetiyle sınırlı ve gezici bir tiyatro grubu" olarak niteleyen Kılıçdaroğlu, "AKP'nin akil adamları, AKP iktidarının Öcalan'la pazarlıklarını sürdürmesi için zaman kazandırmakta ve halkın tepkilerini hafifletme görevi yapmaktadırlar" diye konuştu. 

"Taşıyıcı annelik" rolü

Kemal Kılıçdaroğlu, gelişmelerin bölgede yeni dengeler oluşturma planlarıyla yakından ilişkili olduğunu ve sürecin Öcalan'ın belirlediği yol haritasına göre ilerlediğini savundu ve Başbakan Erdoğan'ın, kısa süre önce ilk kez "Suriye'nin Kuzeyi" ifadesini kullandığına dikkat çekti. Irak'a geçen PKK militanlarının Suriye'de rejime karşı savaşmak üzere cepheye sürüleceğine dair ciddi şüpheler bulunduğunu da anlatan CHP Lideri "AKP Bağdat Hükümeti'ni dışlayarak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile yakın ilişkiler kurmakta ve Kuzey Irak'ın Türkiye'yle bütünleşmesi sürecini hızlandırmaktadır" dedi Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi: PYD'nin Suriye'nin kuzeyini kontrol etme eylemleri karşısında AKP sessiz kalmaktadır. Bu bölgede kontrol sağlandıktan sonra, Irak ve Suriye'nin kuzeyini ele geçiren güçlerin Akdeniz'e çıkış elde etmeleri bölgesel dengeleri değiştirecektir. AKP, bu gidişatı ekonomik,  ticari ve diğer açılardan güçlendiren politikalar uygulamaktadır. Bu gelişmeler, Ortadoğu ülkelerinin sınırlarının orta vadede yeni savaşlar ve çatışmalar eşliğinde düzenlenmesini zorunlu kılacak bölgesel dinamiklerin habercisidir. Egemen güçlerin bu bağlamda AKP için biçtiği rol, yeni oluşumlar için 'taşıyıcı annelik' görevidir. AKP, böyle bir role soyunarak, kısa vadeli çıkarlar için ülkemizin ve bölge halklarının geleceğini tehlikeye sokmaktadır."

Özgürlük ve Demokrasi Bildirisi

CHP'nin kamuoyuna açıkladığı bildiride, seçim barajının kaldırılması, milletvekillerinin liderler tarafından değil halk tarafından seçilmesi, basın özgürlüğü ile din ve vicdan özgürlüğünün teminat altına alınması, demokrasi ve insan haklarının önündeki tüm engellerin kaldırılması, mayınlı arazilerin temizlenerek köylüye dağıtılması, özel yetkili mahkemelerin  kaldırılması ve gizli tanık uygulamasına son verilmesi gibi 19 maddeden oluşan hak ve özgürlük talepleri bulunuyor.