Amerikan ekonomisi köşeyi dönüyor (mu?)

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Orhan AKIŞIK

Amerikan Ekonomik Araştırmalar Dairesi tarafından geçen ayın son haftasında yayınlanan geçici ekonomik raporda, ekonominin 2009 yılının son çeyreğinde, sabit fiyatlarla yıllık bazda %5.7 oranında büyüdüğü açıklandı. Bu rakam iki açıdan önemli. İlki, geçen yılın üçüncü çeyreğindeki %2.2 oranındaki büyümeyle kıyaslandığında ekonomide ciddi bir iyileşmeye işaret ediyor.

İkincisi, 2003 yılının üçüncü çeyreğindeki % 6.9'luk büyümeden sonra son altı yılın en yüksek büyüme oranı olması. 2009'un son üçüncü aylık döneminde, büyümeye katkısı olan faktörler arasında tüketim ve yatırım harcamalarının yanı sıra, ihracattaki artış yer alıyor. Tablo 1'de görüleceği üzere, sabit fiyatlarla toplam tüketim harcamaları son çeyrekte %2 oranında artmış olmasına rağmen, bir önceki dönemin %2.8'lik büyüme oranının altında. Gerilemenin arkasında büyük ölçüde, üçüncü çeyrekte %20.4 gibi yüksek bir oranda artan dayanıklı tüketim malları harcamalarının, son üçüncü aylık dönemde % 0.9 oranında azalması yatıyor. Bu, devlet destekli araba satışlarının tüketim artışı ve buna bağlı olarak ekonomik büyüme üzerindeki etkisini göstermesi açısından üzerinde önemle durulması gereken bir gelişme. Dayanıklı tüketim malları sektörü, ABD'de işgücünün istihdamı açısından önemli sektörlerden birini oluşturuyor. Amerikan Çalışma Dairesi'nin yayınladığı rapora göre, resesyon başladığından bu yana, 2.1 milyon azalan imalat sanayi istihdamında en çok işgücü kaybının yaşandığı sektör, 1.6 milyon ile dayanıklı tüketim malları sektörü. Dolayısıyla bu sektörün istikrara kavuşması, işsizliğin gerilemesi için zorunlu görünüyor. Öte yandan, toplam tüketim harcamalarının yaklaşık %60'nı oluşturan dayanıksız tüketim malları ve hizmet sektöründe üçüncü çeyrekte başlayan iyileşmenin, yılın son üç aylık döneminde de devam ettiğini görüyoruz. Ekonomik büyümenin istikrarı açısından hayati önemi haiz yatırım harcamalarının nasıl bir seyir izlediği konusunda Tablo 2 bazı ipuçları veriyor. Gerek sabit yatırımlar, gerekse iş araçları, ekipmanlar ve bilgisayar yazılımı alanlarında geçen yılın son çeyreğinde, bir önceki üç aylık döneme nispetle yüksek artışlar söz konusu. Diğer yandan, fabrika yatırımlarına ilişkin harcamalardaki gerileme azalarak da olsa devam ediyor. Kamu desteği ile, üçüncü üç aylık dönemde %18.9 oranında artan konut yatırımlarında bir gerileme olmakla birlikte büyümenin sürdüğü görülüyor. 2008 yılının başından beri sürekli gerileyen özel sektör yatırımlarının 2009'un üçüncü çeyreğinde %0.5 arttıktan sonra, son çeyrekte % 3.8 oranında büyümesine neden olan en önemli faktör, tabloda yer almayan stok yatırımları. İşletmelerin hammadde, yarı-mamul ve mamullere yaptıkları yatırımlardan oluşan bu kalemdeki %3.39 oranındaki artış, ekonomik büyümenin kalıcılığı konusundaki umutları artırıyor. Resesyonların stok yatırımları açısından özelliği, bu dönemlerde işletmelerin ellerinden malları süratle çıkarırken, stoklarını yenilemeden kaçınmaları. Amerikan ekonomisinin geçmişte yaşadığı resesyonlara bakıldığında, bu görülüyor. Dolayısıyla, stok yatırımlarında görülen bu artışa bakarak, ekonominin olumlu yönde geliştiği

söylenebilir.

Gayrisafi yurtiçi hasıladaki %5.7 oranındaki artışın beklentileri olumlu yönde etkileyip,

yatırımları artırması halinde, ekonomi yönetiminin başını ağrıtan en önemli sorunlardan biri olan işsizlik de azalmaya başlayacak. Gerek Demokratların, gerekse de Cumhuriyetçilerin çözüm yolları konusunda görüş ayrılıkları olsa da, üzerinde anlaştıkları konu, üretim ve dolayısıyla gelir kaybına yol açan, hala %10 seviyesinde seyreden işsizliğin bir an önce azaltılması. Zira, işsizlik azalma sürecine girmeden ekonominin istikrar kazanması da olanaksız. Bu rakamların ışığında, son zamanlarda Cumhuriyetçi çevreler tarafından hükümete yönelik yapılan eleştirilerin haksızlığını söylemek yanlış olmayacaktır. Zira devlet desteği olmasaydı, ülke bugün hala resesyon içinde bulunuyor olacaktı. Kaldı ki, özel sektör yatırımları yeterli seviyeye ulaşana kadar devlet desteğine devam edileceğini bizzat Başkan Obama, geçen ayın sonunda yaptığı yıllık "Ulusa Sesleniş" konuşmasında tekrar vurguladı. Bu bağlamda, şirket kurtarmalarına tahsis edilen kaynaktan 30 milyar dolarlık bölümü, istihdamın artırılmasında önemli bir işlevi olan küçük işletmelerin kredi ihtiyacını karşılamak amacıyla yerel bankalara devredilecek. Kamu harcamaları alanındaki gevşek politikanın, para politikasını etkilemeyeceği söylenemez. Dolayısıyla, yılın son çeyreğinde fiyatlarda hareketlilik görülmesine rağmen, yakın bir gelecekte Merkez Bankası'nın faizlerde bir artışa gitmesi düşük bir olasılık. Zira, yönetimin gündeminde çözüm bekleyen acil sorun, yüksek işsizlik. Gerek Avrupa Merkez Bankası'ndan farklı olarak, Amerikan Merkez Bankası'nın fiyat istikrarını sağlamak dışında ,istihdam artışını hedef alan politikası, gerekse Merkez Bankası Bernanke'nin göreve yeniden atanması sürecinde karşılaştığı muhalefet, aksine bir politikanın uygulanmasını zaten zorlaştırıyor.

Sabit fiyatlarla tüketim harcamaları (% değişim)

2009/3. çeyrek  2009/4. çeyrek

Sabit fiyatlarla tüketim

Harcamaları (toplam) 2.8 2

Dayanıklı tüketim malları 20.4 - 0.9

Dayanıksız tüketim malları 1.5 4.3

Hizmet sektörü 0.8 1.7

Sabit fiyatlarla yatırım harcamaları (% değişim)

2009/3. Çeyrek 2009 / 4. çeyrek

Sabit yatırımlar - 5.9 2.9

Fabrika yatırımları -18.4 -15.4

İş araçları, ekipmanlar,

bilgisayar yazılım 1.5 13.3

Konut yatırımları 18.9 5.7