Anonim şirketlerde denetime ilişkin yeni esaslar
Yavuz AKBULAK / SPK Başkanlık Danışmanı
Anonim şirketlerde (AŞ) denetim konusu, 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun (Yeni TTK) 397-406 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Buna göre, AŞ ve şirketler topluluğunun mali tabloları denetçi tarafından, uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartları'na göre denetlenir. Yönetim kurulu (YK) yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin, denetlenen finansal tablolar ile tutarlı olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da denetim kapsamı içindedir. Denetçinin denetiminden geçmemiş mali tablolarla YK yıllık faaliyet raporu düzenlenmemiş hükmündedir.
AŞ ve topluluğun mali tablolarıyla YK yıllık faaliyet raporunun denetimi; envanterin, muhasebenin ve Türkiye Muhasebe Standartları'nın (TMS) öngördüğü ölçüde iç denetimin, mali raporların ve YK yıllık faaliyet raporunun denetimi ile TMS'ye, TTK'ya ve esas sözleşmenin mali tablolara ilişkin hükümlerine uyulup uyulmadığının incelenmesini kapsar. Denetim söz konusu raporların denetçinin denetleme sırasında elde ettiği bilgilerle uyum içinde olup olmadığını açıklayacak biçimde yapılır. Denetçi, YK'nın AŞ'yi tehdit edebilecek nitelikteki riskleri teşhis edebilmek ve risk yönetimini gerçekleştirebilmek için öngörülen erken uyarı sistemi ve yetkili komiteyi (Yeni TTK m. 378) kurup kurmadığını, böyle bir sistem varsa bunun yapısıyla komitenin uygulamalarını açıklayan ayrı bir rapor düzenleyerek, denetim raporuyla birlikte, YK'ya sunar. Denetçi, AŞ genel kurulu, topluluk denetçisi ise ana şirketin genel kurulunca seçilir. Denetçinin, her faaliyet dönemi ve görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesi şarttır. Seçimden sonra, YK, denetleme görevini hangi denetçiye verdiğini ticaret siciline tescil ettirir ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi (TTSG) ile internet sitesinde ilan eder. AŞ merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi YK'nın, sermayenin % 10'unu, halka açık AŞ'lerde esas veya çıkarılmış sermayenin % 5'ini oluşturan pay sahiplerinin istemi üzerine, ilgilileri ve seçilmiş denetçiyi dinleyerek, seçilmiş denetçinin şahsına ilişkin haklı bir sebep ve taraflı davrandığı yönünde bir kuşkunun varlığında, başka bir denetçi atayabilir. Görevden alma ve yeni denetçi atama davası, denetçinin seçiminin TTSG'de ilanından itibaren 3 hafta içinde açılır. Azlığın bu davayı açabilmesi için, denetçinin seçimine genel kurulda karşı oy vermiş, karşı oyunu tutanağa geçirtmiş ve seçimin yapıldığı genel kurul toplantısı tarihinden itibaren geriye doğru en az 3 aydan beri, şirketin pay sahibi sıfatını taşıması şarttır.
AŞ denetçisi veya işlem denetçisi(*), ortakları yeminli mali müşavir (YMM) veya serbest muhasebeci mali müşavir (SMMM) unvanını taşıyan bir bağımsız denetleme kuruluşu (BDK) olabilir. Orta ve küçük ölçekli AŞ'ler, bir veya birden fazla YMM veya SMMM'yi denetçi olarak seçebilirler. YMM, SMMM, BDK ve bunun ortaklarından birisi ve bunların ortaklarının yanında çalışan veya anılan kişilerin mesleği birlikte yaptıkları kişi veya kişiler denetlenecek AŞ'de pay sahibiyse, denetlenecek AŞ'nin yöneticisi veya çalışanıysa veya denetçi olarak atanmasından önceki 3 yıl içinde bu sıfatı taşımışsa, denetlenecek AŞ ile bağlantısı bulunan bir tüzel kişinin, bir ticaret şirketinin veya bir ticari işletmenin kanuni temsilcisi veya temsilcisi, YK üyesi, yöneticisi veya sahibiyse ya da bunlarda % 20'den fazla paya sahipse yahut denetlenecek şirketin YK üyesinin veya bir yöneticisinin alt veya üst soyundan biri, eşi veya üçüncü derece dahil, üçüncü dereceye kadar kan veya kayın hısımıysa, denetlenecek AŞ ile bağlantı halinde bulunan veya böyle bir şirkette % 20'den fazla paya sahip olan bir işletmede çalışıyorsa veya denetçisi olacağı şirkette % 20'den fazla paya sahip bir gerçek kişinin yanında herhangi bir şekilde hizmet veriyorsa, denetlenecek AŞ'nin defterlerinin tutulmasında veya mali tablolarının düzenlenmesinde denetleme dışında faaliyette veya katkıda bulunmuşsa, denetlenecek şirketin defterlerinin tutulmasında veya finansal tablolarının çıkarılmasında denetleme dışında faaliyette veya katkıda bulunduğu için denetçi olamayacak gerçek veya tüzel kişinin veya onun ortaklarından birinin kanuni temsilcisi, temsilcisi, çalışanı, YK üyesi, ortağı, sahibi ya da gerçek kişi olarak bizzat kendisiyse, denetçi olamayan bir denetçinin nezdinde çalışıyorsa, son 5 yıl içinde denetçiliğe ilişkin mesleki faaliyetinden kaynaklanan gelirinin tamamının % 30'undan fazlasını denetlenecek şirkete veya ona % 20'den fazla pay ile iştirak etmiş bulunan şirketlere verilen denetleme ve danışmanlık faaliyetinden elde etmişse ve bunu cari yılda da elde etmesi bekleniyorsa, denetçi olamaz. Bir BDK'nın, bir AŞ'nin denetlenmesi için görevlendirdiği denetçi 7 yıl arka arkaya o AŞ için denetleme raporu vermişse, o denetçi en az 2 yıl için değiştirilir. Denetçi, denetleme yaptığı AŞ'ye, vergi danışmanlığı ve vergi denetimi dışında, danışmanlık veya hizmet veremez, bunu bir yavru şirketi aracılığıyla da yapamaz. Bu durum, işlem denetçilerine de uygulanır. Denetçi, yapılan denetimin türü, kapsamı, niteliği ve sonuçları hakkında, anlaşılır, basit dille yazılmış ve geçmiş yılla karşılaştırmalı olarak hazırlanmış, mali tabloları konu alan bir rapor düzenler; değerlendirme yaparken AŞ'nin, denetliyorsa ana şirket ile topluluğun mali tablolarını esas alır. Raporda AŞ ve ana şirketin mali tablolarının denetimi bağlamında, AŞ'nin ve topluluğun varlığını sürdürebilmesine ve gelecekteki gelişmesine ilişkin analiz yanında, AŞ YK raporu ile topluluk faaliyet raporu bu belgelerin verdiği olanak ölçüsünde mali durum irdelenir. Denetim raporunda; defter tutma düzeni, AŞ mali tablolarıyla topluluk mali tablolarının, TTK ve esas sözleşmenin mali raporlamaya ilişkin hükümlerine uygun olup olmadığı, YK'nın denetçi tarafından denetim kapsamında istenen açıklamaları yapıp yapmadığı, belgeleri verip vermediği; mali tablolarla defterlerin; öngörülen hesap planına uygun tutulup tutulmadığı, AŞ'nin malvarlığı, mali ve karlılık durumunun resmini gerçeğe uygun olarak ve dürüst bir biçimde yansıtıp yansıtmadığı belirtilir.
Denetçi, işlem denetçisi ve özel denetçi, bunların yardımcıları ve BDK'nın denetleme yapmasına yardımcı olan temsilcileri, denetimi dürüst ve tarafsız bir biçimde yapmak ve sır saklamakla yükümlü olup, bunlar faaliyetleri sırasında öğrendikleri, denetlemeyle ilgili sırları izinsiz olarak kullanamazlar. Kasten veya ihmal ile yükümlerini ihlal edenler AŞ'ye ve zarar verdiklerinde bağlı şirketlere karşı sorumludurlar. Zarar veren kişi birden fazla ise sorumluluk zincirlemedir. Bu yükümün yerine getirilmesinde ihmali bulunan kişiler hakkında, verdikleri zarardan dolayı, her bir denetim için 100 bin TL'ye, payları borsada işlem gören AŞ'lerde ise 300 bin TL'ye kadar tazminata hükmedilebilir. Denetçi bir BDK ise sır saklama yükümü bu kurumun YK'sını, YK üyelerini ve çalışanlarını da kapsar. Denetçinin sorumluluğu rapor tarihinden başlayarak 5 yılda zamanaşımına uğrar. Ancak, fiil suç oluşturup da Türk Ceza Kanunu'na göre süresi daha uzun dava zamanaşımına tabiyse, tazminat davasına da o zamanaşımı uygulanır.
(*) Yeni TTK'ya göre işlem denetçilerinin görevlerinden başlıcaları şunlardır: sermaye şirketlerinin kuruluş işlemlerinin denetlenmesi (m.351, m.569, m.586/2-b), birleşme sözleşmesi ve raporunun denetlenmesi (m.148), bölünme sözleşmesi ve planının denetlenmesi (m.170), tür değiştirme planı ve raporunun denetlenmesi (TTK m.187), sermaye artırımı ve azaltımının denetlenmesi (m.458, m.473/2, m.565/2, m.592, m.635), diğer işlemlerin denetimi (m.469, m.605, m.642).