AP Türkiye karar taslağı kabul edildi

Taslakta, her Türk vatandaşının toplumda aktif bir rol oynaması için başlatılan açılımlar memnuniyetle karşılanıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
BÜRKSEL - Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Hollandalı Hristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten tarafından kaleme alınan Türkiye karar taslağı, AP Dış İlişkiler Komitesinde 11 çekimser oya karşı 60 oyla kabul edildi.
Hristiyan Demokratlar, Liberaller ve Sosyalistlerin birçok değişiklik önergesinde işbirliği yapmasıyla belgenin Kıbrıs paragrafı oldukça ağırlaştı. 
Karar taslağında kabul edilen değişiklik önergeleriyle Kıbrıs'taki müzakerelere katkı için Türkiye'den adadaki askerlerini "derhal çekmeye" başlaması, KKTC'ye yerleşen Türk vatandaşları sorununu çözmesi ve kapalı Maraş bölgesini Rumlara açması istendi.
Değişiklik önergeleriyle ayrıca Türkiye'ye "Gökçeada ve Bozcaada'daki Rum halkının mal edinme ve eğitim haklarıyla ilgili sorunları çözmesi, bu adaların iki kültürlü yapısını koruması" talep edildi.
Raportör Oomen-Ruijten, oylamanın ardından düzenlediği basın toplantısında, Kıbrıs paragrafının ağırlaşmasından Sosyalistler ve Liberalleri sorumlu tuttu. 
Buna rağmen raporunun hala dengeli olduğunu savunan Oomen-Ruijten, Türkiye'de son dönemde ortaya çıkan "Balyoz darbe planını AP Genel Kurulundaki oylamadan önce sözlü önerge vererek rapora dahil etmeyi düşündüğünü" söyledi.
Tasklakta, Ergenekon suç ağının boyutlarından endişe ediliyor
Taslak belgede, "Ergenekon suç ağının boyutlarından endişe edildiği" belirtilerek, Türkiye'nin Ergenekon davasını "demokratik kurumlarının saygın işleyişine ve hukukun üstünlüğüne güveni artırmak için fırsat olarak kullanması gerektiği" vurgulanıyor.
Anayasa Mahkemesinin DTP'yi kapatmasından ve bazı seçilmiş parti üyelerine siyaset yasağı getirmesinden "derin endişe" duyulduğu belirtilen belgede, tüm siyasi güçlerin barışçıl işbirliği yaparak eşit vatandaşlık hakları çerçevesinde uzlaşma ve toplumsal birliğin sağlanmasına yardımcı olmaları isteniyor.
AP Türkiye karar taslağında "Yargının vakit geçirilmeden kapsamlı reforma tabi tutulması, Türkiye'nin modernleşme sürecinin başarısında hayati önem taşımaktadır" deniliyor.
Yargı reformu stratejisinin memnuniyetle karşılandığı ifade edilen taslakta hükümet, "yargının tarafsızlığı ve uzmanlaşmasına ilaveten yargının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) standartlarıyla uyumlu hale getirilmesine özel önem verilerek yargı reformu stratejisinin geciktirilmeden uygulanması" yönünde teşvik ediliyor.
Taslakta, "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) temsil gücünü, objektifliğini, tarafsızlığını ve şeffaflığını güvence altına alacak şekilde yeniden yapılandırılması" isteniyor.
Hollandalı Hristiyan Demokrat Oomen-Ruijten tarafından hazırlanan taslakta, "Yargının rolü, Kürt kökenli vatandaşların hakları, Alevi toplumunun hakları, ordunun rolü ve Türkiye'nin komşularıyla ilişkileri gibi geleneksel olarak hassas kabul edilen konuların kamuoyunda genişçe tartışılmasından memnuniyet duyulduğu ve hükümetin, bu tartışmaların başlamasındaki yapıcı rolü nedeniyle övgüye layık olduğu" kaydediliyor.
Açılımlar memnuniyetle karşılandı
Türkiye karar taslağında, "Ordunun Türk siyasetine ve dış politikasına karışmayı sürdürmesinden endişe edildiği ve demokratik bir ülkede ordunun bütünüyle sivillerin gözetimine tabi olması gerektiği" ifadelerine yer veriliyor.
"Türk hükümetinin, her Türk vatandaşının kökeninden ve dini inancından bağımsız olarak eşit haklara sahip olması ve toplumda aktif bir rol oynaması için başlattığı açılımların memnuniyetle karşılandığı" ifade edilen taslakta, hükümete, "siyasi inisiyatifini somut reformlara dökmesi", muhalefete ve tüm taraflara "süreci desteklemeleri ve karşılıklı hassasiyetlerin aşılması için çaba göstermeleri" çağrısı yapılıyor.     
Oomen-Ruijten'in hazırladığı taslakta, Türkiye'deki terör eylemleri kınanan PKK'nın, "silahlarını bırakarak ve şiddeti sona erdirerek hükümetin siyasi inisiyatifine cevap vermesi" isteniyor.
Türkiye'de "özellikle bir medya grubuna verilen emsalsiz ceza" ve internet sitelerinin sık sık yasaklanmasının ardından basın özgürlüğünden endişe edildiği ifade edilen taslakta, medya patronlarının diğer ticari faaliyetlerinin kısıtlanması talep ediliyor.
Taslak metinde, "Basın özgürlüğünün çoğulcu bir toplumda önemli bir siyasi kültür göstergesi olduğu vurgulanır. Medya ve ticari çıkarlar arasındaki sağlıksız bağlantı ışığında yeni bir basın kanunu kabul edilmelidir" deniliyor.
243 değişiklik önergesi verilen Türkiye karar taslağı, bağlayıcı nitelik taşımasa da geçen yıl yenilenen seçimlerin ardından AP'nin Türkiye'ye bakışını yansıtacak olması açısından önem taşıyor.
AP Genel Kurulunda 10 Şubatta tartışılacak Türkiye karar taslağının nihai oylamasının bir gün sonra yapılması öngörülüyor.