Arınç'tan "dinleme" açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dinleme iddiaları ile ilgili Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yaptı. Arınç, dinlemelerin 3 yıldan bu yana devam ettiğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu sonrası konuştu. Arınç, çeşitli basın yayın organlarında bugün ortaya çıkan dinleme iddialarına yönelik açıklamalar yaptı.

Arınç'ın açıklamaları şöyle:

"Konu Bakanlar Kurulu'nda görüşüldü. Adalet Bakanı konuyla ilgili bilgilerini dinledik. Üzücü bir olay. Türkiye kamuoyu oldukça duyarlı. İsimleri geçen bazı siyasetçilerin, yazarların, sanatçıların bu dinleme sırasında bazen soyadları olmadani bazen rumuzlar verilerek dinlenilmiş. Konu soruşturma kapsamı içersindedir. Maalesef çok üzücü bir gelişme. Bugünkü haberlerle ilgili kısa bir bilgi verebilirim. 2 savcının ismi geçiyor bildiğimiz kadarıyla. Cumhuriyet Savcısı Adem Özcan ve Adnan Çimen. İkisi de TMK 10'uncu maddesine göre yetkili savcılardır. Bir hayali ihbar üzerine, 4 sayfalık. 'Selam ve Tevhid Terör Örgütü' ile ilgili bir soruşturma başlatarak, aldıkları hakim kararlarıyla bazı dinlemeler yapmışlar. Burada kapsamı, niteliği, şüphelilerin kimliği, çok sayıda kişi hakkında teknik ve fiziki takip kararı alınmış. Dosya, ellerinden alındıktan sonra, yerlerine gelen savcılar tarafından ortaya çıkarılmış. Böyle bir terör örgütünün olmadığı, dosyanın incelenmesinde de bir terör eylemi ya da terör planlamasının olmadığı görülmesine rağmen, 2011'den bu yana, teknik ve fiziki takiple birçok kişinin takip edilmesi sonunda, dosyaya dahil edilen ve bir kısmı kamuoyunda tanınan kişiler olması sebebiyle, farklılık arz eden ve başsavcılarının da haberi olmayan bu soruşturma her yönüyle dikkat çekmiştir. Esas numarası 2011/762. Bu sadece bir soruşturma dosyasıyla ilgili olan, diğerleri üzerinde incelemeler devam etmektedir. Teslim alınan hard disklerin incelenmesinde aynı zamanda mahkeme kararı alınarak, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün yaptığı tape dökümleriyle de bugün gazetelerde bir kısmı neşredilen bir olay ortaya çıkmış bulunuyor. Şu anda inceleme konusu yapılan 107 klasör var. 107 klasörde 2280 kişinin telefon numaraları da dahil olmak üzere dinlendiği anlaşılıyor. 3 yıldan beri devam eden bu soruşturma konusun, sadece ilgili savcıların takibinde olduğu ve bunların bir ihbar mektubuna dayalı olarak herkesi dinledikleri, bunların içersinde bilim adamları, sanatçılar, yazarlar, siyasetçilerin bulunduğu ortaya çıkmış.

Hayali örgüt...

Bu klasörlerde ismi bulunanların sayısının daha da artabileceği incelemeyi yapan savcılar tarafından, hakim kararıyla tapeleri yapılan incelemeler sonunda anlaşılabilecek. Belki Adalet Bakanımızın inceleme bittiğinde yapacağı geniş bir açıklamayla, kim, niçin, ne maksatla bu işlemleri yaptığını kamuoyuna açıklayabileceğiz. Bunlar tamemen kanunsuz dinleme talepleri ve kararlarıdır. Demekki savcı ve hakim birlikteliğiyle hayali bir örgütün, ilgisi yada ilintisi bulunabileği şu anda 2280 kişi ve telefon dinlemesi üzerinde 3 yıldan beri dinlemeler yapıldığı, ve bu dinlemelerden bazılarının bugüne kadar geldiği, bir kısmı hakkında da geçmişte dinleme bitmesine rağmen yine kanun gereğince herhangi bir bilgi verilmediği de ortaya çıkmış bulunuyor. Her kişiden, o kişilerin yakınlarından ve bu konuya dahil edilen isimleri belli her sahıştan özür dinlenmesi gerekiyor.

Başbakan söyledi tekrara gerek yok

17 Aralık öncesi ve sonrasında yaşananların Ak Parti hükümetlerine karşı bir darbe girişimi olduğunu Sayın Başbakan ifade ediyor. Benim burada tekrar etmemin gereği yok. Özel konuşmaların bile takibe alınması bunların birilerine karşı kullanılacağımı akıllara getiriyor.

Savcıların yalanlaması olumlu

Herkes her şeyi söyleyebilir. Bizim ilk incelememizde 207 klasör ve 2280 kişinin dinlendiği ortaya çıktı. Savcı ve hakim derken yasadışı dinlemelerden bahsetmemiz gerekir. Burada ortaya çıkan bir olay var inceleme yapılıyor. Ama diğer dosyalar üzerinde de inceleme yapılacaktır. Her iki savcının bunun reddetmesini olumlu görmek lazım. Ama reddi savunmaya yönelik olarak da düşünebiliriz. Herkese saygı gösteririz ama ortada bir de gerçek var.