“Artık her şey üretim için deyip seferberlik ilan etmeli”

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Tahsin YAZAN / C.T. Konfeksiyon

Son dünya krizi çıkana kadar gerçekten beş yıldır Türkiye'nin dünyanın bir çekim merkezi olmasında başarı gösteren hükümet şimdi tüm dünyayı saran ekonomik krizden en avantajlı ülke konumunda çıkması, yüzde 60 genç olan nüfusu ile Türkiye'yi bir üretim üssü haline getirmek ve dünya fiyatlarında mal üretip ihraç etmek için pazarı genişletme, istihdamı artırma, sanal ekonominin hayal olduğunu, gelişmenin, kalkınmanın alın terinden geçtiğini, bugünlerde İstiklal Savaşımız'daki gibi topyekün üretim ve ihracat seferberliği başlatmalıyız.

Türk milleti zor günlerde daha güçlenerek çıkar. Tıpkı 2003'teki gibi siyasette çıktığı gibi.

Yeter ki güçlü bir iktidara sahip olan hükümetimiz, biz üreticilerin fitillerini ateşlemek ve bizlere bugüne kadar verdiği desteği bugün dünya krizine karşı yeniden revize etmeli ve biz Türk üreticileri, "Asla ümitsizlik yoktur" felsefesinden aldığımız güçle Türk İnsanı dar günlerde yek vücut olma özelliğini göstermiş olur.

Hükümetimizin üretimi artırmak, ihracatı yeniden teşvik etmek, istihdamı artırmak için şu düşünmüş olduğum teşvikleri acilen uygulamaya koyarsa ihracatımız kısa sürede büyük bir artış gösterir ve Türkiye alın terinin bol olduğu bir üretim üssü olur.

Alınacak tedbirler:

1) İki yıllığına istihdamı yüzde 10 artırmak kaydı ile SSK işveren prim payının kaldırılması.

2) Elektrik, doğalgaz ve akaryakıtın iki yıllığına yüzde 50 imalatçılara ucuzlatılması.

3) Birliklerde alınan munzam aidatlarının iki yıllığına kaldırılması.

4) Eximbank kredilerinin araya banka sokulmadan firmaların yıllık ihracatına göre eşit oranda kullandırılması.

5) Bankaların imalatçılara kullandırdıkları kredilerin vadelerini iki yıl uzatılmasına. Faizin düşürülerek veya aynı oranda kalması.

6) İmalatçıların firmaları adına alacakları kamyon, kamyonet, minibüs, ticari araç ve 2000 motora kadar binek arabalardan ÖTV'nin kaldırılması.

7) İmalatçıların yeni imalat yeri ve ofisi açmak için alacakları gayrimenkullerden vergi alınmamasına.

8) İmalatçı ve ihracatçıların daha çok yurtdışı pazarına sahip olma adına yapacakları ticari seyahatlerin THY biletlerinin yüzde 50 ucuzlatılmasına.

9) Yurtdışına yapılan fuar ve sergi bedellerinin yüzde 100 ödenmesi

10) Oda ve birlik haricinde 100 kişiyi geçen işletmelerin sahip yöneticileri ile hükümetimizin acilen istişare toplantıları yapmasını.

11) Marka ve tanıtım bütçesinin eşit oranda imalatçı ve ihracatçılara dağılmasına.

12) İhracatçıların AR-GE, test ve rapor çalışmalarına destekler artırılması.

13) Çalışma sürelerinin günde 30 dakika artırılması.

14) Çalışanların vergi diliminin iki yıllığına düşürülüp çalışanlara daha çok ücret ödenmesine. Bütün bu gibi tedbirler yüzde 10 istihdamı artırmak kaydı ile acilen uygulamaya konulmasına.

15) Üretiminin bir kısmını yurtdışına çıkaran ve istihdamın düşmesine sebep olan üretici ve ihracatçı firmalara bu teşviklerin yüzde 30 uygulanmasına.

Ben inanıyorum ki istihdamı yüzde 10 artırmak kaydı ile bu teşvikler yürürlüğe girerse dünyada rekabet edemeyeceğimiz hiçbir ülke kalmaz.

Böylelikle hükümetimiz sanayicimiz yek vücut olur. Alın teri felsefesini tüm dünyaya yaymış oluruz.

Ben inanıyorum ki alın teri kurumadan çalışanın hakkını verin diyen bir Başbakan imalatçıların bu isteğine varım diyecektir.

Çünkü,

Her şey Türkiye için

Her şey üretim için

Ne kadar ticaret, o kadar demokrasi

Biz ihracat ve imalatçılar olarak "DURMAK YOK YOLA DEVAM."