Asker sivil mahkemede yargılanacak
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, dün onayladığı askere sivil yargı yolunu açan kanun değişikliği Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi
ANKARA - Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını da içeren ''Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'', Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Kanun, asker kişilerin, barış zamanında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 250. maddesi uyarınca kurulan ağır ceza mahkemelerinin yargı yetkisine giren bir suçu işlemeleri halinde, bu mahkemeler tarafından yargılanmasını öngörüyor. Savaş ve sıkıyönetim halinde işlenen suçlarda ise askeri mahkemelerin yargı yetkisi korunuyor.
Kanuna göre, barış zamanında asker olmayan kişilerin, Askeri Ceza Kanunu veya diğer kanunlarda yer alan askeri mahkemelerin yargı yetkisine tabi bir suçu tek başına veya asker kişilerle iştirak halinde işlemesi durumunda, asker olmayan kişilere ilişkin soruşturmalar Cumhuriyet Savcıları, kovuşturmalar ise adli yargı mahkemeleri tarafından yapılacak. Düzenleme, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturmalarda da uygulanacak.
Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu, uyarıcı madde imal ve ticareti ile bu suçtan kaynaklanan mal varlığı değerini aklama suçları; ağır ceza mahkemelerinde görülecek.
Uzlaştırma kapsamına giren bir suç, bu kapsama girmeyen bir başka suçla işlenirse, uzlaşma hükümleri uygulanmayacak.
Yurt dışında rüşvet veren Türk vatandaşı
Kanuna göre, rüşvet suçu, Türk vatandaşı ya da yabancının yurt dışında işlemesi halinde Türk kanunlarının uygulanacağı suçlar arasından çıkarıldı. Böylece bir Türk vatandaşı, yurt dışında rüşvet verirse, Türkiye'de bulunması halinde, kovuşturma için Adalet Bakanının iznine gerek kalmayacak.
Kanun, bir kişinin, suçtan elde ettiği veya suçun konusunu oluşturduğu eşyayı, suç tamamlandıktan sonra edinmesinde, iyi niyetli olup olmadığına bakılmadan elindeki eşyaya el konulmasının da önüne geçiyor. Suç teşkil eden eşya ve maddelerin müsadere edilmesi için eşyayı daha sonra edinen kişi, Türk Medeni Kanunu'nda yer alan ''iyi niyetin korunması''na ilişkin hükümlerinden yararlanamayacak.
Bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı veya diğer mal varlığı değerini, bu suçun işlenmesine katılmayan ancak satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi, 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.
Yabancıya rüşvet, etkin pişmanlık dışında
Yabancı kamu görevlilerine rüşvet verenler, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacak.
Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamada öncül suçların alt sınırı, 1 yıldan 6 aya indirildi. Alt sınırı 6 ay veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini, yurt dışına çıkaran veya bunların gayrimeşru kaynağını gizleyen, meşru bir yolla elde edildiği kanaati uyandırarak çeşitli işlemlere tabi tutan kişi, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacak.
Kanunla, TCK'ya yeni bir suç tanımlaması eklendi. ''Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerini aklama suçunun konusunu oluşturan mal varlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak'' fiilleri ayrı bir suç olarak tanımlandı. Bu suçları işleyenlere, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Tüzel kişiye de ceza
Bir özel hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcisi ya da tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen bir kişi, dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, zimmet, kaçakçılık, petrol kaçakçılığı, terörün finansmanı gibi suçları tüzel kişinin yararına işlerse, tüzel kişiye de idari para cezası kesilecek. Bu suçların tüzel kişinin yararına olarak işlenmesi halinde, ayrıca bu tüzel kişiye 10 bin liradan 2 milyon liraya kadar idari para cezası verilecek.
İdari para cezasına karar vermeye, bu suçlardan yargılama yapmakla görevli hakim yetkili olacak.
Cumhurbaşkanı'nın onayladığı diğer 2 kanun
Ayrıca AB Genel Sekreterliği Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun ile Türkiye İle Cezayir Arasında Dostluk ve İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
5916 sayılı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, AB ile müzakerelerin daha etkin şekilde sürdürülmesi amacıyla AB Genel Sekreterliği teşkilat yapısında değişiklik öngörüyor.
Yasa uyarınca Başbakan, Genel Sekreter ile ilgili yetkilerini, bir bakan aracılığıyla kullanabilecek.
Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik çalışmalarının yönlendirilmesi, izlenmesi ve koordinasyonuyla üyelik sonrası çalışmaların koordinasyonunu yürütecek olan AB Genel Sekreterliği, 16 hizmet biriminden oluşacak. Bu birimler; ''Siyasi İşler Başkanlığı'', ''Katılım Politikası Başkanlığı'', ''Sektörel Politikalar Başkanlığı'', ''Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Başkanlığı'', ''Ekonomik ve Mali Politikalar Başkanlığı'', ''Tek Pazar ve Rekabet Başkanlığı'', ''Tarım ve Balıkçılık Başkanlığı'', ''Mali İşbirliği Başkanlığı'', ''Sivil Toplum, İletişim ve Kültür Başkanlığı'', ''Proje Uygulama Başkanlığı'', ''Avrupa Birliği Hukuku Başkanlığı'', ''Çeviri Eşgüdüm Başkanlığı'', ''Eğitim ve Kurumsal Yapılanma Başkanlığı'', ''Araştırma ve Dokümantasyon Başkanlığı'', ''İdari Hizmetler Başkanlığı'', ''Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı'' olacak.
Ulusal Yardım Koordinatörü olan Genel Sekretere, yardımcı olmak üzere 4 genel sekreter yardımcısı atanabilecek.
Hizmet birim amirinin teklifi ve Genel Sekreterin onayı Bakan tarafından görevlendirilecek bir uzmanın eşgüdümünde faaliyet gösterecek çalışma grupları oluşturulacak.
Genel Sekreterlik, görev alanına giren konularda çalışmalarda bulunmak üzere bakanlık, kurum, kuruluş, sivil toplum kuruluşları ve konuyla ilgili uzmanların katılımıyla geçici ve sürekli kurullar oluşturabilecek.
İç koordinasyon ve uyum komitesi
Genel Sekreterlikte, AB müktesebatına uyum çalışmalarının ve tam üyelik müzakerelerinin yürütülmesiyle, müzakerelerin ve uygulamanın koordinasyonu amacıyla İç Koordinasyon ve Uyum Komitesi oluşturulacak. Komiteye Genel Sekreter başkanlık edecek.
Kamu kurum ve kuruluşlarının AB müktesebatına uyum çalışmalarını izlemek, değerlendirmek ve koordinasyonu sağlamakla görevli olacak Komite; kamu kurum ve kuruluşlarıyla özel sektör, sivil toplum kuruluşları, üniversitelerin AB müktesebatına uyum çalışmaları ve uygulamalarıyla ilgili önerilerini inceleyecek, değerlendirecek, gerektiğinde ilgili kurullara, komitelere sunacak.
Genel sekretere "Büyükelçi" ünvanı
Genel Sekreter ve Genel Sekreter Yardımcısı kadrolarına müşterek kararla; başkan, daire başkanı, basın müşaviri, hukuk müşaviri ve genel sekreter müşaviri kadrolarına bakan tarafından atama yapılacak. Ancak ilgili bakan, atama yetkisini alt kademelere devredebilecek. Bu kadrolar dışındaki diğer personel ise Genel Sekreter tarafından atanacak.
Genel Sekretere ''büyükelçi'' unvanı verilecek. Büyükelçilik unvanı, Genel Sekreterlik görevi süresince devam edecek.
Yurt dışı teşkilatı kurulabilecek
Avrupa Birliği Genel Sekreterliğinin bağlı olduğu Bakan, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği kadrolarında çalışan memurlarla, sözleşmeli personele, en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 200'ünü geçmemek üzere ödeme yaptırabilecek.
Genel Sekreterlik, yurt dışı teşkilatı kurabilecek. Buralarda görevlendirileceklerin, Genel Sekreterlikte en az 4 yıl süreyle çalışmış olmaları ve halen AB işleri uzmanı veya daha üst kadrolarda çalışıyor olmaları şartı aranacak.
Bir defaya mahsus olmak üzere, üniversiteler, uluslararası kuruluşlar ve özel sektörde en az 4 yıl çalışan personelden; AB alanında en az 4 yıl fiilen çalışan, Kamu Personeli Yabancı Dil Sınavında en az (B) düzeyinde puan alan ve 50 yaşını geçmeyen kişiler, yapılacak sınavda da başarılı olduktan sonra Avrupa Birliği İşleri Uzmanı olarak atanacak.
Resmi Gazete'de, 23 Mayıs 2006 tarihinde Cezayir'de imzalanan Türkiye Cumhuriyeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Arasında Dostluk ve İşbirliği Anlaşması'nın uygun bulunduğuna dair kanun da yayımlandı.