”Atina'daki temaslar oldukça olumlu geçti”
Davutoğlu, Ermenistan, Azerbaycan, İsviçre, Kazakistan, Slovakya, Litvanya ve Avusturya dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı ile yaptığı görüşmelere ilişkin bilgi verdi
ATİNA - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) 17. Bakanlar Konseyi toplantısı çerçevesinde bulunduğu Atina'daki temaslarını "oldukça olumlu" olarak değerlendirdi.
Türk gazetecileriyle kahvaltıda bir araya gelen Davutoğlu, dün Ermenistan, Azerbaycan, İsviçre, Kazakistan, Slovakya, Litvanya ve Avusturya dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı James Steinberg ile yaptığı görüşmelere ilişkin bilgi verdi.
Davutoğlu, Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile yapacağı görüşmenin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği mektupla ilgili olacağını kaydetti.
Tüm temaslarının "çok olumlu bir ortamda" geçtiğinin altını çizen Davutoğlu, gerek Ermenistan, gerekse Azerbaycan dışişleri bakanları ile yaptığı görüşmelerin, sorunların giderilmesi yolunda adımlar atıldığının görülmesi açısından "memnuniyet verici" olduğu belirttti.
Davutoğlu, gündemde olan "İsviçre'de minare yasağı" meselesini ele aldığı İsviçre Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey'in de konuya yaklaşımının son derece olumlu olduğunu sözlerine ekledi.
Calmy-Rey'in hükümetinin tutumu hakkında bilgi verdiğini ve söz konusu referanduma karşı görüşünü dile getirdiğini kaydeden Davutoğlu, İsviçreli Bakanın hükümetinin bu düşüncesine rağmen böyle bir gelişme yaşandığını anlattığını ifade etti.
Davutoğlu'nun verdiği bilgiye göre Calmy-Rey, gerek İslam dünyasının, gerekse Türkiye'nin hassasiyetini çok iyi anladığını ve buna uygun bir politika benimseneceğini söyledi.
Avrupa'da liderlerin İslam dünyasına güçlü mesajlar vermesi gerektiğini kaydeden Davutoğlu, böyle bir konuda referandum düzenlenmesinin insan hakları ve Avrupa'nın ilkeleri bakımından doğru olmadığını, "insan haklarının referandum konusu yapılması halinde durumun nereye gideceğinin belli olmadığını" İsviçreli Bakana söylediğini bildirdi.
Davutoğlu, İsviçreli Bakanın konuya iyi niyetle yaklaştığını ve temaslarının çok samimi bir ortamda geçtiğini belirtti. Davutoğlu, bu meselenin zamanla minare yasağından cami yasağına, buradan da ibadet yasağına dönüşmesinin ve Avrupa'da bir kültürel soğuk savaşın çıkmasının engellenmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'deki kültürün özelliğine bakıldığında kimsenin çanlara dokunamayacağını, zaman zaman ezan sesi yerine çan sesinin duyulduğunu, birçok yerde cami, sinagog ve kilisenin yan yana, kubbeleri içi içe geçmiş vaziyette bulunduğunu kaydeden Davutoğlu, bunların yaşatılmaya devam edilecek gelenekler olduğunu ve tüm Avrupa'nın bu dini yaklaşımı yaşatması gerektiğini ifade etti.
Davutoğlu, meselenin ortak bir Avrupa meselesi olduğunu ve konunun düzeltilmesi için Türkiye'nin tüm desteği vermeye hazır olduğu söyledi. Avrupa'nın fikir özgürlüğü ve dini tolerans geleneğini korumasının önemine işaret eden Davutoğlu, asırlarca mezhep çatışmaları yaşayan Avrupa'da şimdi de böyle bir çatışma varmış görüntüsünün oluşmasının herkes için, tüm ülkeler için çok tehlikeli olduğunu kaydetti.
Yukarı karabağ
AGİT türü toplantıların ikili görüşmeler için ortam sağladığını belirten Davutoğlu, Ermenistan ile ilişkileri normalleştirmeye yönelik protokollerin imzalanmasından sonra Ermenistan ve Azerbaycan dışişleri bakanlarıyla yaptığı görüşmeleri de "en önemli temasları" arasında saydı.
Ermenistan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbantyan ile protokollerin imzalanmasından sonra neler yaşandığını ve gerek Türkiye, gerekse Ermenistan'daki süreç hakkında konuştuklarını belirten Davutoğlu, Karabağ konusunda da görüş alışverişinde bulunulduğunu kaydetti.
Yukarı Karabağ sorununun çözümünde ilerleme sağlanmasından dolayı memnuniyetini dile getiren Davutoğlu, Kafkaslar'da kalıcı çözüm için işbirliğinin önemine vurgu yaptı.
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Mammadyarov ile de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti öncesinde istişarede bulunduğunu, Kafkaslar'da atılacak adımların ele alındığını belirten ve ilerleme kaydedildiğinin Azeri tarafınca da kabul edildiğini vurgulayan Davutoğlu, Minsk Grubu toplantısının da iyi geçtiğini, gerek ikili temas, gerekse Minsk Grubu toplantısının son derece faydalı olduğu kanaatini taşıdığını söyledi.
Davutoğlu, insanlarda "barışa yaklaşıyoruz" psikolojisinin uyandığını, bunun da çalışmaların ivme kazanmasına yol açan bir gelişme olduğunu kaydetti. Davutoğlu, tüm bunlar göz önüne alındığında Atina'da ilermele kaydedildiğine inandığını belirtti.
Yunanistan-Türkiye ilişkileri
"Yunanistan-Türkiye ilişkilerinin (eski Başbakan) Kostas Karamanlis zamanında olduğu gibi iyi gideceğine inandığını" belirten Davutoğlu, "hatta Yunanistan Başbakan ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile bu sürecin daha da olumlu olacağı" inancını dile getirdi.
Papanreu'nun göreve gelişinden kısa bir süre sonra İstanbul'u ziyaret ettiğini ve çok önemli görüşmeler yaptığını belirten Davutoğlu, hemen ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin Türk-Yunan ilişkilerine bakış perspektifini yansıtan, bir anlamda Yunanlı Bakanın jestine olumlu yanıt teşkil eden bir mektup gönderdiğini belirtti.
Görüşmede tarafların Türk-Yunan ilişkilerine bakış açılarının ele alınacağını belirten Davutoğlu, Türkiye'nin tüm komşularıyla "sıfır problem" ilişkisinin "maksimum işbirliği" olarak da hayata geçirilmesini istediğini kaydetti.
Yunanistan ile çok geniş alanda çok sayıda ortak çıkar bulunduğunu belirten Davutoğlu, "Anlaştığımız konular, anlaşamadığımız konulardan çok fazla" ifadesini kullandı.
Papandreu'nun geçmiş siyasi hayatı göz önünde tutulduğunda, Türkiye ile Yunanistan arasında çok parlak bir işbirliği yaşanmasının söz konusu olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Türkiye'nin bu yönde gerekli tüm çalışmayı yapacağını söyledi.
Davutoğlu, "Gerek AB içinde Türk-Yunan ilişkileri, gerek doğu Akdeniz ve Kıbrıs bağlamında Türk-Yunan ilişkileri, gerekse ikili bağlamda Türk-Yunan ilişkileri, tüm bunlarda olumlu gelişmeler olacağının umudunu taşıyoruz" diye konuştu.
İkili ziyaretlerin planlanacağını söyleyen Davutoğlu, "Ne kadar çok görüşülürse, ortak çalışma alanları da o kadar genişler" dedi.
Davutoğlu, Yunan tarafının Başbakan Erdoğan'ın mektubuna yazılı yanıtının bugün alınıp alınmayacağı sorusuna, "Öyle ya da böyle bana bugün tebliğ edilse de, sonra gönderilse de, bugün sözlü olarak bu konuları ele alacağız. Yazılı cevap alırsak, onu da memnuniyetle alırım, ama bu konuda ille böyle olacak diye bir şey yok. Önemli olan yüz yüze görüşerek bunları ele almak" yanıtını verdi.