Avrasya'ya tek başına hükmetmek kalp krizi yaşatır

Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde konuşan AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, "Avrasya coğrafyasına tek başına hkmetmeye kalkmak, bu coğrafyaya sadece kalp krizi yaşatır" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 



İSTANBUL - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrasya coğrafyasına tek başına hükmetmeye kalkmanın, bu coğrafyaya sadece kalp krizi yaşatacağını belirterek, "Halbuki Avrasya coğrafyasının zenginliklerini birlikte paylaşmak, insanlığın huzuru, barışı için, refahın artması için çabalamak, herkesi çok daha iyi bir noktaya taşıyacaktır" dedi.

Bağış, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen 15. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, dünyanın farklı bir dönemden geçerken 50'nin üzerinde ülkeden 200'den fazla katılımcıyla adeta mini bir Birleşmiş Milletler Zirvesi düzenleyen Marmara Grubu'nun, bugün dünyada hep beraber üzerinde düşünülmesi, tartışılması gereken konuları gündeme getirecek bir programa ev sahipliği yaptığını söyledi.

Türkiye için farklı alternatiflerin, farklı projelerin tartışıldığı bir dönemde Türkiye'nin Avrupa Birliği Bakanı olarak, bugün Avrupa ile Asya'nın merkezinde, bu zirvede bazı gelişmeleri değerlendirmenin kendisi için de çok büyük bir onur olduğunu ifade eden Bağış, şunları kaydetti:
"Gerçekten Avrasya coğrafyası itibariyle, enerji kaynaklarına olan yakınlığı, nüfusunun genç ve dinamik olması, refahın her geçen gün arttığı bir coğrafya olması nedeniyle herkesin dikkatini çekiyor. Bir yandan hemen yanı başımızda devam eden Arap Baharı, bir demokratikleşme, uyanma hareketi, gerçekten bu coğrafyada kritik bir dönemin yaşandığını çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Belki başka ülkelerin üzerinde on yıllarca tartışıp başaramadığını, tezgahtarlık yapan bir bilgisayar mühendisinin kendini yakmasıyla ateşlemesi, çok farklı bir süreci başlattı."

"Avrasya, her zaman güç mücadelelerin merkezinde olmuştur"

Bakan Bağış, "İster dünyanın satranç tahtası deyin, ister kalbi deyin, ne derseniz deyin Avrasya coğrafyası her zaman güç mücadelelerin merkezinde olmuştur" dedi.

Zamanında "Avrasya'ya hükmeden, dünyayı kontrol eder" zihniyetinin çok yaygın olduğunu ve bunu dile getiren diktatörler olduğunu ifade eden Bağış, şöyle devam etti:
"Ama maalesef şu anda görüyoruz ki Avrasya coğrafyasında işbirliğinden çok çatışma yaşanıyor. Bu coğrafyaya aslında kimsenin hükmedemeyeceğini ama burada işbirliğiyle, ortak bir çabayla, çalışmayla çok şey kazanılacağını, bu zirve aracılığıyla belki dünyaya İstanbul'dan duyurmakta da çok önemli bir fayda vardır diye düşünüyorum. Avrasya coğrafyasına tek başına hükmetmeye kalkmak, bu coğrafyaya sadece kalp krizi yaşatır. Halbuki Avrasya coğrafyasının zenginliklerini birlikte paylaşmak, insanlığın huzuru, barışı için, refahın artması için çabalamak, herkesi çok daha iyi bir noktaya taşıyacaktır. İşte bu toplantıda bunu değerlendirme, ideolojik yaklaşımlar yerine, coğrafi işbirliklerini paylaşmayı değerlendirebilmek bence çok çok önemli. Bu tür ayrıştırıcı ve ideolojik yaklaşımlar Avrasya coğrafyasına ve bu coğrafyanın insanına çok büyük bir haksızlıktır."

Suriye'deki olaylar

Bakan Bağış, bireysel hırs ve çıkarlar uğruna, kendi koltuğunu koruma uğruna kendi vatandaşına hala insanların silah sıkabildiği bir dönem yaşandığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bugün yanı başımızda Suriye'de yaşanan olayları görmezden gelemeyiz. Orada yaşanan insanlık dramına buradan hep beraber 'dur' demeliyiz ve yanı başımızdaki Suriye'de yaşanan katliamı durdurmak için hep beraber sesimizi yükseltmeliyiz. O katliamı durdurmak için uluslararası camianın tek ses olması, Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelerin, günahsız insanlara karşı yapılan saldırıları durdurmak için sesini birlikte yükseltmesi gerekir. Onu sağlamamız dahi inanıyorum ki akan kanı durduracaktır. Bu çerçevede hiç kimsenin şahsi çıkarları için, güç için, günahsız insanları öldürmesine seyirci kalınmayacağını artık dünyanın haykırması gerekmektedir."


"AB'nin tam üyeliği dışında bir alternatifimiz yoktur"

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği ve NATO üyeliğinin Avrupa'da istikrarın, huzurun barışı açısından son derece önemli olduğunu belirterek, "Ama bu kıtasal barış projesini, küreselleştirecek olan gelişme de Türkiye'nin üyeliği olacaktır" dedi.

Bağış, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen 15. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, AB'nin bir barış projesi olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi.

"Bugün ülkemin müzakerelerini yürütürken AB ile hep onu aklımızda tutuyoruz" diyen Bağış, şöyle devam etti:
"Avrupa ülkelerinin kendi tarihlerine bakıldığı zaman aslında Avrasya coğrafyasının en kanlı, en şiddetli savaşlarının yaşandığı tarihi gerçekleri görüyoruz. Eğer Avrupa kıtasında birçok ülkenin bundan sonra, savaşmadan, huzur içinde, paylaşmayı öğrenerek yaşamasını sağlamış bir birlik olduğunun farkına varırsak, AB'nin Avrasya için de önemini çok daha iyi görürüz. Ancak böylesine önemli bir kıtasal barış projesinde, kıtanın içerisinde ne kara delikler ne Karadağlar kalmamalıdır. Biz Türkiye olarak AB sürecinde, kendi üyeliğimiz kadar Karadağ'ın da, Makedonya'nın da, Arnavutluğu'nda, Kosava'nın da, Bosna Hersek'in de, Avrupa kıtasındaki bütün ülkelerin üyeliğini çok önemsiyoruz. AB ve NATO üyeliği bu coğrafyada istikrarın, huzurun barışı açısından son derece önemlidir. Ama bu kıtasal barış projesini, küreselleştirecek olan gelişme de Türkiye'nin üyeliği olacaktır. Bugün kendi bölgesindeki ülkelerin demokratikleşmesine, şeffaflaşmasına, bir yandan da dinamikleşmesine ilham kaynağı olan Türkiye, AB'nin kıtasal bir barış projesi olmaktan, küresel bir barış projesi haline dönüşmesine çok önemli bir katkıda bulunacaktır. Türkiye için de AB'nin tam üyeliği dışında bir alternatif yoktur."

"Biz kendi gücümüzün farkına varmalıyız"

Bağış, Türkiye'ye Avrupa'da havlu attırmak isteyen zihniyetler olduğunu ifade ederek, "Yaklaşan seçimlerini istismar etmek için Türkiye ile ilgili haksız ve hadsiz birtakım söylemlerde bulunanlar vardır. Ama onlara karşı da bizim kararlılığımız vardır ve sizler gibi dostlarımız vardır. Eğer biz kendi gücümüzün farkına varırsak, onlara da gerekli mesajları vereceğimize inanıyorum" diye konuştu.

Egemen Bağış, Türkiye'nin 1986 yılında, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ile dış ticaret hacminin 630 milyon dolar olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
"1996 yılına geldiğimizde bu rakam 5,6 milyar dolara çıkmış. Ama ondan 12 yıl sonraya gelelim, 2008 yılında 5,6 milyar dolar tam 53,2 milyar dolara çıkmıştır. İşte bu rakam bile Türkiye'nin AB üyeliğinin Avrasya'nın güçlenmesi açısından ne kadar kritik bir süreç olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı şekilde 1972–2010 yılları arasındaki dönemde gerçekleştirilen yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinin yaklaşık 200 milyar dolar olduğunu görüyoruz. Bu da Türkiye'nin Avrasya coğrafyasındaki kilit noktasının çok önemli bir göstergesidir. Ben bu yüzden kendi gücümüzün Avrasya ülkeleri olarak farkına varırsak, bunu dünyaya iyi duyurabilirsek, dünyada barış içinde, huzur içinde, refah içinde çok önemli kazanımlara hep birlikte imza atacağımıza olan inancımı vurguluyorum."

(AA)