Ayşegül Terzi'ye tekme atan Çakıroğlu'na hapis

Çekmeköy'de, belediye otobüsünde hemşire Ayşegül Terzi'yi darbettiği gerekçesiyle "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "kasten yaralama" ve "hakaret" suçlarından 3 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan Abdullah Çakıroğlu'nun yargılama aşamasında pişmanlık gösterecek eylem ve tutum içerisinde bulunmadığı gerekçesiyle cezalarında takdiri indirim nedenleri uygulanmadı.

Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, şikayetçi Terzi gelmezken, tutuksuz yargılanan sanık Çakıroğlu ile avukatı katıldı.

Terzi'nin avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Türkiye Barolar Birliği, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ile İzmir Barosu Başkanlığından çok sayıda avukat da yer aldı.

Mahkeme hakimi, şikayetçi Terzi'nin yaralanmasına ilişkin Adli Tıp Kurumundan istenen raporun mahkemeye ulaştığını tutanağa geçirdi.

Rapora karşı beyanları sorulan Ayşegül Terzi'nin avukatları, raporu kabul etmediklerini belirterek, yeniden rapor alınmasını talep etti.

Söz verilen sanık Abdullah Çakıroğlu, "Karşı taraftaki kadın müstehcendi. 2-3 kişilik yer kaplıyordu. Kendisini uyardım. 'Aile var' dedim. Bana göz işareti yaptı. Kulağında kulaklık vardı. İstem dışı bir davranışta bulundum. Yaptığımı doğru bulmuyorum. Pişmanım. Hastalığım neticesinde ortaya çıktı. Kendi kendime konuşma hallerim artmıştı." diye konuştu.

Çakıroğlu'nun avukatı Şemsi Dak ise "Ayşegül Terzi'ye yapılan saldırı çirkindir. Kabul edilemez bir saldırıdır. Biz bunu başından beri ifade ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"Sırf kıyafetinden dolayı kafasından tekmelemiştir"

Esas hakkındaki savunmaları sorulan şikayetçi Terzi'nin avukatlarından Hale Akgün, işlenen suçun tüm kadınlara karşı işlendiğini belirterek, "Bu Terzi'nin şahsına karşı yapılmış bir şey değildi. Bu suç tüm kadınların kadın haklarına karşı işlenmiştir. Sanığa atılı bütün suçlar gerçekleşmiştir." dedi.

Avukat Birsen Baştopaloğlu da sanığın kastının tüm kadınlara yönelik olduğunu savunarak, şunları söyledi:

"Sanık bir bayram günü sabahı iş yerindeki nöbetinden çıkan gencecik bir kadını otobüste otururken sırf kıyafetinden dolayı kafasından tekmelemiştir. Sanığı buna yapmaya iten saik ve nedenlere baktığımızda sadece kadının modern giyimli olması dışında herhangi bir nedenin olmadığını görüyoruz. Sanık meslek olarak silahlı güvenlik görevlisidir. Mesleği dolayısıyla aldığı saldırı savunma eğitimleri mevcuttur. Dolayısıyla sanık saldırırken ustaca başı hedef gözeterek Terzi'ye tekmeyle vurmuştur. Olay nedeniyle kafada kırık oluşmaması, beyinde bir kanama olmaması olayın vehametini ortadan kaldırmaz. Pişmanlık söylemini samimi bulmuyoruz."

Çakıroğlu'nun avukatı Dak ise müşteki avukatlarının sanığın topluma ibret olsun diye en ağır cezadan cezalandırılmasını istediğini ifade etti.

Terzi'nin oturuş şekli dolayısıyla Çakıroğlu tarafından uyarıldığını savunan Dak, "Müvekkilimin tek bir eylemi ve tek suçu vardır. O da kasten yaralama suçudur. Diğer suçlardan beraatine karar verilmesini istiyoruz. Yaralama suçuyla ilgili olarak asgari hadden ceza verilmesini talep ediyoruz." şeklinde konuştu.

Son sözü sorulan sanık Çakıroğlu da "Beni tahrik ettiler. İlaçları alamamamın etkisi de vardır." dedi.

Cezalarında indirime gidilmedi

Davayı karara bağlayan mahkeme hakimi, sanık Çakıroğlu'nu müşteki Ayşgül Terzi'ye yönelik "basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde kasten yaralama" suçunu işlediği gerekçesiyle alt sınırdan uzaklaşarak 8 ay hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme hakimi, sanık Çakıroğlu'nun Terzi'ye karşı "cebir ve tehdit kullanarak inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine müdahale ederek bunları değiştirmeye zorladığı" gerekçesiyle yine alt sınırdan uzaklaşarak 2 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.

Sanık Çakıroğlu'nu "hakaret" suçundan da 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmeden mahkeme hakimi, sanık Çakıroğlu hakkında "düşünce ve kanaat hürriyetini açıklama, engelleme" suçundan hüküm kurulup ceza takdir edildiği gerekçesiyle "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan hüküm kurulmasına ve ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti.

Sanık Çakıroğlu'nu toplam 3 yıl 10 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme hakimi, yargılamaya sağladığı olumlu katkı bulunmaması, yargılama aşamasında pişmanlık gösterecek eylem ve tutum içerisinde bulunmaması ve ilerde suç işlemeyeceğine dair mahkemede olumlu kanaat oluşmadığı gerekçeleriyle sanık Çakıroğlu'nun cezalarında ertelemeye gidilmediğini, hükmün açıklanmasının geri bırakılmadığını ve para cezasına çevrilmediğini, ayrıca takdiri indirim nedenlerinin de uygulanmadığını tutanağa geçirdi.

Mahkeme hakimi, sanık Çakıroğlu hakkında uygulanan adli kontrol kararının da kaldırılmasına hükmetti.

"Takdiri indirim uygulanmaması olumlu"

Duruşmanın bitmesinin ardından davayı takip eden avukatlar adliye önünde basın açıklaması yaptı.

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı avukat Hale Akgün, mahkemenin kararında takdiri indirim sebeplerinin kullanılmamasını olumlu gördüklerine belirterek, "İsnat edilen suçların biri dışında hepsinden ceza verilmiştir. Ceza verilmeyen suç 'halkı kin ve düşmanlığa sevk' maddesidir. Bunu da gerekçeli karar açıklandıktan sonra ne şekilde karar alacağımızın yolunu çizeceğiz. Dediğim gibi şu anda asgari ceza verilmemesi ve takdiri indirim uygulanmaması açısından olumludur. Ama kararın geneli için değil tabii ki." ifadelerini kullandı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Çekmeköy'de, belediye otobüsünde hemşire Ayşegül Terzi'yi darbeden Abdullah Çakıroğlu'nun "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "kasten yaralama" ve "hakaret" suçlarından 9 yıl 4 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.