Bahçeli'den sert operasyon açıklaması

MHP lideri Devlet Bahçeli, Şah Fırat Operasyonu'yla ilgili yaptığı yazılı bir açıklamada 'Devletimizin itibarını iki paralık etmesi hafife alınamayacak bir zillet, görmezden gelinemeyecek bir rezalettir" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MHP lideri Devlet Bahçeli, Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun tahliyesiyle ilgili yapılan Şah Fırat Operasyonu'yla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Bahçeli, açıklamasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'i sert sözlerle eleştirdi

İşte Bahçeli'nin yaptığı yazılı açıklama:

"Türk vatanın mukaddes bir parçası, ayrılamaz ve koparılamaz bir uzantısı olan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu dün akşam saatlerinde AKP Hükümeti tarafından korkakça yüzüstü bırakılmıştır. Türkiye’nin şah damarı kesilmiş, sınırlarımız dışındaki ecdad yadigârı toprak teröristlerin tehdit ve şantajıyla zoraki terk edilmiştir. AKP Hükümeti en sonunda bunu da yapmış, böylesi bir kokuşmuşluğun tarafı da olmuştur.

Dün akşam 21.00 itibarıyla başlayan geri çekilme acizliği ve kaçma hareketi eş zamanlı olarak sürdürüldüğü iddia edilen iki operasyonla tamamlanmıştır. AKP’nin, milletimizin haysiyeti,  devletimizin itibarını iki paralık etmesi hafife alınamayacak bir zillet, görmezden gelinemeyecek bir rezalettir. Aziz ecdadımız Süleyman Şah’ın ruhu kahredilmiş, yaşanmış Türk asırlarının mirası linç edilmiş, milletimizin ihtişam ve kudreti yerin dibine geçirilmiştir. Yaşananların Türkiye’nin yörüngesini değiştirecek, milli beka ve birliği derinden etkileyecek sonuçlar doğurması kaçınılmazdır. AKP Hükümeti milli emanet ve değerleri katletmiş, vatana ve bayrağa alçakça kast etmiştir.

"Genelkurmay Başkanı vatan şuurundan uzaklaştı"

"Korkaklığın ismine ‘Şah Fırat Operasyonu’ diyen Başbakan ve milli ahlaktan yoksun bürokratları; gerçekte ‘Al At, Ah Mat Operasyonu’na imza atarak Türk devlet gelenek ve felsefesini harabeye çevirmişlerdir. Gelişmeler hazmedilemeyecek bir felaketi, kabullenilmeyecek bir yozlaşma ve erimeyi resmetmektedir. Türk milleti her tehdit karşısında yurdunu bırakacak kadar yenilmiş, ruhen ve ahlaken çökmüş bir insan topluluğundan ibaret değildir. Türkiye milli ve tarihi emanetlerini savunamayacak kadar zayıf, çürük, temelsiz, onursuz bir devlet de olmayacaktır. Gerek Başbakan’ın, gerek Genelkurmay Başkanlığı’nın, gerekse de Cumhurbaşkanı’nın konuyla ilgili açıklamaları pişkinliğin, utanmazlığın ve acziyetin özetidir. Özellikle Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘geride değerli emanetler bırakılmadı’ diyecek kadar vatan şuurundan uzaklaşması, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın başarıdan bahsetmesi milli vakara yönelik açık bir cinayettir.

"Saygınlığa darbe vuruldu"

AKP zihniyeti, geçtiğimiz yıl aldığı tezkere yetkisiyle milli güvenliğimizi ve özellikle Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nu korumakla görevlendirilmiştir. Ne var ki Hükümet, ecdadımızın emanetlerini çuvallayarak hem kaçmış hem de kaçırmış, nitekim Türkiye’nin saygınlığına, yaptırım ve caydırıcılık vasfına ağır darbe vurmuştur. AKP vatanımızın her köşesinde ay yıldızlı al bayrağı indirmiştir. AKP vatanımızın her yöresini terörist ve hainlere teslim etmiştir.

Türk tarihinde böyle bir pespayelik, böyle bir nankörlük, böyle bir mağlubiyet psikolojisi görülmemiştir. Milliyetçi Hareket Partisi, ülke gündemini değiştirecek ve yakın tarihin en vahim çürümüşlüğü olarak yorumladığı geri çekilme vakasının üstüne tavizsiz gidecek, konuyla ilgili gelişmeleri titizlikle takip edecektir. Unutulmasın ki büyük ecdadımız Süleyman Şah’ı dizilerde gösterip manevi emanetlerini dize getirenler milli vicdanlarda mahkûmiyetten kurtulamayacaklardır. Yine unutulmasın ki, Türk milleti mücadele etmeden, kan dökmeden, bedel ödemeden hiçbir vatan toprağından, hiçbir kutsal ülküden vazgeçmemiştir. Ayrıca AKP’nin ‘Al At Operasyonu’ sırasında şehit olan vatan evladımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, ailesine ve aziz milletimize başsağlığı temennilerimi iletiyorum."

Halaçoğlu: Yenilgi operasyonu

Öte yandan MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu da, TSK'nın Şah Fırat Operasyonu'na ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Bu operasyon Türkiye'nin yenilgi operasyonundan başka bir şey değildir. Toprağınızı terk ediyorsunuz" dedi

Yusuf Halaçoğlu, Türkiye'nin sınırları dışındaki tek Türk toprağı olan Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu alanda gerçekleştirilen operasyonla oradan sandukaların alındığını, tesislerin kullanılmaz hale getirilerek Türkiye'ye dönüldüğünü ve bunun başarılı bir operasyon olarak değerlendirildiğini ifade etti. 

Operasyonda sandukaların Türkiye'ye getirildiğini anımsatan Halaçoğlu, "Her şeyden önce sandukaların içi boştur. Sandukalarda herhangi bir şekilde ceset bulunmaz. Mezar aslında türbenin altındaki topraktadır. Üste sembolik olarak sanduka yapılır. Tıpkı Atatürk'ün mozolesinde olduğu gibi. Ya da diğer türbelerdeki gibi. Dolayısıyla getirilen bu sandukaların da herhangi bir anlamı yoktur" diye konuştu. 

Halaçoğlu, şöyle devam etti: 

"Buradaki en hazin olan şey, Türk toprağını Türkiye'nin koruyamamasıdır. IŞİD orayı abluka altına almıştı. Nitekim 8 aydır askerlerimiz oradan herhangi bir değişim yapamadı. Ancak her ay kamyonlarla oraya yiyecek gönderildi. IŞİD'in ablukası altındaki bu bölgeye kamyonlarla yiyecek götürmek herhalde mümkün değil. O zaman IŞİD ile hangi pazarlıklar çerçevesinde bu yiyeceklerin götürüldüğünü de düşünmek gerekir. Onlara karşılık ne verilmiştir, nasıl bir anlaşma yapılmıştır? 

Oradan sandukanın getirilmesi hiçbir anlam taşımamaktadır. Siz vatan toprağını terk ettiniz. Bu vatan toprağı 1923'teki Lozan Anlaşması ile Türkiye'ye resmen verilmiş bir topraktır. Yani ne Hatay'dan ne Hakkari'den ne Ankara'dan ne Edirne'den farkı yoktur. Anadolu'daki herhangi bir toprağınızın terk edilmesinden, IŞİD'e bırakılmasından farklı bir şey değildir. Bunun bir algı operasyonu ile başarı gibi gösterilmesi son derece yanlıştır. Böyle bir durumda Türkiye'nin yerinde İsrail, Amerika, Fransa olsaydı o toprakları bırakır mıydı? Vatan toprağını terk etmek yenilgi anlamına gelir. 

Demek ki Türkiye'yi yönetenlerin, yarın zor duruma düştüklerinde Türkiye'nin bir takım ana kara topraklarından bir kısımını bir takım kişilere; diyelim ki Hakkari'yi PKK'ya teslim edecekleri anlamına gelir.