Bakan'dan Kılıçdaroğlu'na sert sözler
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun kendisi hakkındaki sözlerine ilişkin olarak, "Kılıçdaroğlu'nda ahlaki formasyon eksikliği var" dedi.
ANKARA - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisi hakkındaki sözlerine ilişkin olarak, "Kılıçdaroğlu'nda ahlaki formasyon eksikliği" olduğunu belirterek, "Sayın Kılıçdaroğlu, spontan olarak küfretmeye hazır bir psikoloji ile hareket ediyor, küfrediyor" dedi.
Davutoğlu, "Ben o ifadeyi okuduğumda gerçekten bizim halkımızın seviyesi itibariyle, yani ahlak seviyemiz, ahlakımız, daha aileden aldığımız kültür itibariyle önce CHP'nin geniş halk kitleleri, oy veren kesim adına üzüldüm. Onlar böyle bir genel başkanı hak etmiyor" diye konuştu.
Kanal 7 televizyonunda katıldığı programda Hükümetin Suriye politikasına yönelik eleştirileri cevaplandıran Davutoğlu, muhalefetin eleştirilerinin dozunun bazen kaçtığını belirtti.
Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştirileri ve sözleri ile ilgili olarak, Kılıçdaroğlu'nun "ahlaki formasyon eksikliği" olduğunu söyledi.
"Sayın Kılıçdaroğlu, spontan olarak küfretmeye hazır bir psikoloji ile hareket ediyor, küfrediyor" diyen Davutoğlu, "Ben o ifadeyi okuduğumda gerçekten bizim halkımızın seviyesi itibariyle, yani ahlak seviyemiz, ahlakımız, daha aileden aldığımız kültür itibariyle önce CHP'nin geniş halk kitleleri, oy veren kesim adına üzüldüm. Onlar böyle bir genel başkanı hak etmiyor" diye konuştu.
Davutoğlu, "Orada geçen ifadeyi Allah aşkına hangi Cumhuriyet Halk Partili ulu orta bir yerde kullanır. Toplumumuzun bir ahlaki değeri var" dedi.
CHP'nin sol gelenekten ayrı bir vicdanı olması gerektiğini belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Bu, zalimle mazlumu ayırt etmeyi, insan hakları konusu olsun, burada bir sınavdan geçiyor herkes. Bakın şimdi Sayın Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmalardan birinde diyor ki 'Biz olsaydık konteyner kentleri kurmazdık.' 'Niye kurmazdınız' diyorlar. 'Onları kabul etmezdik' diyor. 'Çünkü bu insanlar beladır, bela açar' diyor.
Bakın şimdi, bugün sabahki rakamları veriyorum. 43 bin 212 Suriyeli kardeşimiz var. Onun bela açar dediği kardeşlerimiz var. Bunun 9 bin 890'ı kadın. 10 bin 398'i 18 yaşından küçük kız çocuğu. 11 bin 123'ü 18 yaşından küçük erkek çocuğu. 31 bin 411'i kadın ve çocuk. Şimdi bunlara siz bela diyebilir misiniz? Yani bu şu demektir. Bir kız çocuğu bir saldırıdan kaçarak Sayın Kılıçdaroğlu'nun evinin kapısına dayandığında Kılıçdaroğlu kapıyı kilitleyecek. Açmamayı bırakın kapıyı kilitleyecek ve o mütecavizle o kız çocuğunu karşı karşıya bırakacak. Bu bizim kültürümüzde var mı?"
Davutoğlu, Türkiye'nin geleneğinde yardım isteyenin geri çevrilmesinin olamayacağını belirterek, "Bizim geleneğimizde bizden aman dileyen, bizden emniyet isteyenlerden kimlik sormayız. 'Mezhebin ne, etnisiten ne, dinin ne?' demeyiz. Açarız kapımızı" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun Suriyelilerin kaldığı kamplara gitmediğini ifade eden Davutoğlu, "Mesele şu. Suriye halkıyla birlikte ağlamayı bilemeyenler, Suriye'de insanlık vicdanının karşısına çıkamazlar" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, "Bu bir vicdan eksikliğidir. Bunun artık bir siyaset algısını görmüyorum" diyerek, Kılıçdaroğlu'nun günlük düşündüğünü söyledi. Davutoğlu, "Her gün kalkıyor, 'Acaba bugün Davutoğlu'nu nasıl eleştiririm' diye başlıyor, Sayın Başbakanımızı nasıl eleştiririm diye başlıyor. O günün gerçeğiyle eleştiriyor. Bu da başka bir formasyon meselesi. Çünkü süreç olduğunu görse, bir illet bağı kurması gerekecek yani bir şeklide o olaylar arasında sebep sonuç bağı kurması gerekecek. 'Niye bu oldu' diye sormuyor" dedi.
Davutoğlu, "Böyle bir zihin siyaset üretemez. Böyle bir zihin eleştirebilir, hakaret edebilir, küfredebilir, ama böyle bir zihin Türkiye'nin önüne, halkının önüne tek bir siyaset koyamaz" dedi.
"Stratejik Derinlik kitabımın arkasındayım"
"Stratejik Derinlik" kitabına değinen Davutoğlu, kitabını bakanlık gibi bir görev alacağını düşünmeden, akademisyen olarak kaleme aldığını söyledi.
"Bugün o eserin arkasındayım" diyen Davutoğlu, "Kılıçdaoğlu'nun okuduğunu zannetmiyorum. Çünkü orada sadece baştaki yöntem kısmını okumuş olsa böyle bir yapı içinde olmaz" dedi.
Davutoğlu, bugün yürütülen dış politikanın hükümetin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bakanların, AK Parti'nin emeği olan, sadece kendisiyle özdeşleştirilmemesi gereken bir politika olduğunu söyledi.
"Sorumluluktan kaçmak için söylemiyorum. Sonunu kadar savunurum" diye konuşan Davutoğlu, özgüvenini kaybetmeyeceğini, yaptıklarındaan kesinlikle emin olduğunu söyledi.